PKK’nın Lozan Reddi ve Yeni Anayasa Gündemi: Türkiye Ameliyat Masasında mı?

Ameliyat Masasında Bir Ülke: Türkiye’nin Kuruluş Felsefesi Tartışılıyor

Türkiye’nin siyasi gündemi, ülkenin temel direklerini sarsan bir tartışmayla çalkalanıyor. Bu tartışma, Abdullah Öcalan’ın “Silahları bırakın ve PKK’yi feshedin” çağrısıyla yeni bir boyut kazandı. PKK’nın fesih kararını açıkladığı metinde yer alan ifadeler, tartışmanın fitilini ateşledi.

“Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası’ndan alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı… soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendi.”

Bu metinle PKK, Türkiye Cumhuriyeti’ni ilk kez resmi bir belgede soykırım yapmakla suçlamış oldu. Bu suçlamanın arkasında, genç Cumhuriyet’in feodal Kürt ağalarının bağımsızlık isyanlarını bastırması ve Dersim’deki zorunlu göçler gibi olaylar yatıyor. Yazar, bu isyanların bastırılmasının şiddet içerdiğini kabul etmekle birlikte, yeni kurulmuş bir devlet için bunun zorunlu bir adım olduğunu ve soykırım olarak nitelendirilemeyeceğini savunuyor.

Lozan ve Yeni Kuruluş Arayışı

PKK’nın metni, sadece isyanların bastırılmasını eleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin varlığını uluslararası alanda tescilleyen Lozan Antlaşması‘na da doğrudan karşı çıkıyor. Bu tavır, Kürt siyasi hareketinde yeni bir durum değil. 24 Temmuz 2023’te, Lozan’ın 100. yılında, Kürt partileri ve dernekleri ortak bir açıklamayla antlaşmayı tanımadıklarını ilan etmişlerdi.

1924 Anayasası‘nı ve Lozan’ı reddetmek, esasen Türkiye’nin kuruluşunu ve bu kuruluşu meşrulaştıran ulusal ve uluslararası kararları yok saymak anlamına geliyor. DEM Parti yetkililerinin de bu görüşten uzak olmadığı belirtiliyor. Peki, bu reddiyenin sonunda ne hedefleniyor? Cevap, yeni bir kuruluş olarak ortaya çıkıyor; belki de adı artık Türkiye olmayacak, Türk-Kürt Anadolu Devleti gibi farklı bir yapı hedefleniyor.

Silahların Gölgesinde Talepler

PKK’nın bu dayatmasının arkasındaki en büyük güç, şüphesiz silahlı varlığıdır. Bu durum, “Atatürk nasıl silahla Türkiye’yi kurduysa, biz de silahla yeni bir ülke kuracağız” mesajını ima ediyor. Lozan’ın 100. yılındaki karşı çıkışta somut bir talep de vardı:

“Yapılacak yeni bir anayasa ile Kürt halkının varlığı ve ulus olmaktan kaynaklanan hakları resmen tanınsın.”

İktidarın bu açıklamalara karşı sessiz kalması ise dikkat çekici bulunuyor.

Yeni Anayasa ve Olası Bir Çözüm Süreci

Gündemdeki yeni anayasa yapım süreci, bu yeni kuruluşu resmileştirme potansiyeli taşıyor. Kürt siyasal hareketinin mevcut koşullarda böyle bir isteği gerçekleştirmesi zor görünse de, Cumhur İttifakı‘nın bir yılı aşkın süredir, özellikle MHP’nin de desteğiyle gündeme getirdiği yeni anayasa önerisinin, yeni bir Kürt açılımına hazırlık olabileceği iddia ediliyor.

Kurulacak Meclis komisyonunun, esas olarak İmralı ve Kandil’in (ve dolayısıyla DEM Parti’nin) istekleri doğrultusunda yasal değişiklikleri ele alacağı öngörülüyor. Bu süreçte PKK’nın varlığının korunduğu, silah bırakmanın ise siyasi adımların atılmasına bağlı olduğu, aksi halde ikinci bir silah bırakma eyleminin olmayacağı açıkça ifade ediliyor.

AKP’nin Tutumu ve Cumhuriyet Eleştirileri

Metinde, Özgür Özel’in “organizma” olarak tanımladığı bir şahsın, “Kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden, yeni, terörsüz ve büyük devlet yolunda ilerleyemez..!” şeklindeki sözlerine yer veriliyor. Bu tür Cumhuriyet karşıtı söylemlere AKP‘den tepki gelmemesi, partinin bu görüşlere yabancı olmamasıyla ilişkilendiriliyor. AKP’nin Osmanlıcı karakteri ve Cumhuriyeti bir “reklam arası” olarak gördüğü yönündeki geçmiş beyanlar hatırlatılıyor.

Sonuç: Tartışılan Tek Ülke Türkiye

Sonuç olarak, farklı motivasyonlara sahip grupların ortak bir paydada buluştuğu görülüyor: Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut yapısını değiştirmek. Ancak bir Türk-Kürt-Arap ittifakı ile Ortadoğu’yu kapsayacak bir ümmet devleti hayalinin gerçekçiliği sorgulanıyor. Bugün, tüm bu tartışmaların ortasında, adeta bir ameliyat masasına yatırılmış olan tek bir ülke var: Türkiye Cumhuriyeti. Ve herkes, bu ameliyatın nasıl yapılacağını tartışıyor.