ABD ve AB Arasında Dijital Düzenleme Gerilimi
Konuya yakın kaynaklara göre, Amerika Birleşik Devletleri, AB-ABD ticaret anlaşması müzakereleri çerçevesinde, Avrupa Birliği’nin dijital alandaki en önemli düzenlemelerinden biri olan Dijital Piyasalar Yasası (DMA) için yeni bir danışma organı kurulmasını teklif ediyor. ABD’nin önerisi, yönetmelikten doğrudan etkilenen teknoloji şirketlerinin bu organda söz sahibi olmasını içeriyor. Ancak, AB tarafının bu öneriyi kabul etme niyetinde olmadığı belirtiliyor.
Ticaret Savaşları ve Gümrük Vergisi Tehditleri
Bu gelişmeler, eski ABD Başkanı Donald Trump‘ın sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı bir açıklama ile daha da alevlendi. Trump, 1 Ağustos’tan itibaren AB ve Meksika’ya yüzde 30 gümrük vergisi uygulayacağını duyurarak, ABD’nin en büyük iki ticaret ortağıyla ilişkilerde büyük bir gerilime yol açabilecek bir adım attı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu tehdide hızla yanıt vererek, bloğun “diyalog, istikrar ve yapıcı bir transatlantik ortaklığa” olan bağlılığını vurguladı. Von der Leyen, müzakere edilmiş bir çözümün öncelik olduğunu ancak AB’nin gerekirse karşı tedbirlerle yanıt vermeye hazır olduğunu belirtti.
Dijital Piyasalar Yasası (DMA) Nedir?
DMA, en büyük çevrimiçi platformları düzenleyerek tüketicilerin haklarını korumayı ve teknoloji devlerinin pazardaki hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını engellemeyi amaçlayan bir AB yönetmeliğidir. Bu kurallara uymayan şirketler, küresel yıllık cirolarının yüzde 10’una kadar para cezasına çarptırılma riskiyle karşı karşıyadır.
“Hukuk Savaşı” Suçlamaları
Trump’ın üst düzey danışmanlarından Peter Navarro, AB’yi DMA ve onunla bağlantılı Dijital Hizmetler Yasası (DSA) aracılığıyla ABD’li teknoloji devlerine karşı bir “hukuk savaşı” yürütmekle suçladı. Buna karşılık AB, herhangi bir ticaret müzakeresinin parçası olarak dijital ve teknoloji kurallarından kesinlikle taviz vermeyeceğini net bir şekilde ifade etti.
Egemenlik ve Kırmızı Çizgiler
AB için dijital mevzuat, gümrük tarifeleriyle ilgili müzakerelerde bir kırmızı çizgi haline gelmiş durumda. ABD, DMA ve DSA’yı birer tarife dışı engel olarak görürken, AB 2022’de kabul edilen bu düzenlemeleri değiştirme fikrini reddediyor.
Komisyon Başkan Yardımcısı Teresa Ribera, 27 Haziran’da Euronews’e verdiği demeçte, “Egemenliğimizi savunacağız. Kurallarımızı uygulama şeklimizi savunacağız, iyi işleyen bir pazarı savunacağız ve kimsenin bize ne yapacağımızı söylemesine izin vermeyeceğiz,” diyerek AB’nin kararlılığını ortaya koydu.
Uygulamada Olası Esneklikler ve Cezalar
Brüksel merkezli teknoloji danışmanı Christophe Carugati‘ye göre, Komisyon kuralları değiştirmese bile DMA’nın uygulanmasında daha esnek davranabilir. Carugati, “ABD’yi sakinleştirmek için, anlaşmazlıkları diyalog yoluyla resmi veya gayri resmi olarak çözme fikri olabilir. Bu da soruşturmaları dolaylı olarak ‘duraklatacaktır’,” dedi.
Geçtiğimiz yıl DMA kapsamında başlatılan uyumsuzluk soruşturmaları sonucunda verilen cezalar şu şekildedir:
- Apple: Geliştiricilerin tüketicileri alternatif tekliflere yönlendirmesini engellediği için 500 milyon euro ceza aldı.
- Meta: “Pay or Consent” (Öde ya da Onay Ver) reklam modeli nedeniyle 200 milyon euro ceza aldı.
AB yetkilileri, bu cezaların görece düşük olmasını, DMA uygulamasının yeni başlaması ve Komisyon’un cezalandırmaktan çok uyum sağlamaya odaklanmasıyla açıkladı.
Teknoloji Devlerinin “Basitleştirme” Gündemi
ABD’li teknoloji devleri, Komisyon’un “basitleştirme” gündeminden yararlanarak düzenleyici baskıdan kurtulmayı umuyor. Amazon, IBM, Google, Meta, Microsoft ve OpenAI gibi şirketler, Komisyon’a Genel Amaçlı Yapay Zeka (GPAI) ile ilgili kuralları “mümkün olduğunca basit” tutma çağrısında bulundu.
AB Teknoloji Komiseri Henna Virkkunen, işletmeler üzerindeki raporlama yükümlülüklerini azaltmak amacıyla bir dijital uygunluk kontrolü yürütüyor. Bu çalışmanın Aralık ayında bir “omnibus” basitleştirme paketi ile sonuçlanması bekleniyor.
Virkkunen, eleştirilere rağmen yasaların adil olduğunu savunarak, “Kurallarımız çok adil, çünkü Avrupa Birliği’nde faaliyet gösteren ve iş yapan herkes için aynı kurallar var. Dolayısıyla, Avrupalı şirketler, Amerikalı şirketler ve Çinli şirketler için aynı kurallara sahibiz,” dedi.