Türk Futbolunda Derinleşen Mali Kriz
Türk futbolu uzun yıllardır süregelen bir mali krizin pençesinde ve mevcut yönetim anlayışıyla bu krizin sona ermesi pek mümkün görünmüyor. Batı ülkelerinde benzer durumdaki kulüplerin çoktan iflas etmiş olacağı belirtilirken, Türkiye’de her zaman bir can simidi uzatılıyor. Bu destekler bazen vergi affı, bazen de çeşitli ayrıcalıklar şeklinde kendini gösteriyor. İktidar, futbol ailesini yıllardır çeşitli yollarla desteklemeye devam ediyor.
Kulüplerin Borç Sarmalı ve TFF’nin Rolü
Futbol ekonomisti ve akademisyen Tuğrul Akşar, kulüplerin Takım Harcama Limiti (THL) uygulamasıyla Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) aracılığıyla nasıl büyük bir borç batağına sürüklendiğini gözler önüne seriyor. Son 4-5 yıl içinde sadece dört büyük kulübün toplam borcunun 10 milyar TL’den 45 milyar TL’ye fırladığı görülüyor. Bu artışta ülkenin bozuk ekonomisi ve kurdaki yükselişin payı olsa da, temel sorun borcun borçla kapatılması alışkanlığıdır. Tıpkı vatandaşın bir kredi kartı borcunu diğer bankanın kartıyla ödemesi gibi, kulüpler de günü kurtarma derdinde. Örneğin, bu yıl için öngörülen 19 milyar TL gelirle 45 milyar TL’lik devasa borcun çevrilmesi bekleniyor. Bu durum, TFF ve dolayısıyla ülke yönetiminin ‘Bırakın borçlansınlar’ yaklaşımını benimsediğini gösteriyor. Bu gidişatın sonunun Katar veya benzeri yabancı fonlara satışla sonuçlanmasından endişe ediliyor.
Çözüm Altyapıda, Ancak Anlayış Değişmeli
Krizden çıkış için çözüm yolu aslında çok net: Altyapı ve üretim. Ancak, ülkenin genel ekonomik modelinin üretimden çok ithal tüketime dayandığı bir ortamda bu formülün futbolda uygulanması zorlaşıyor. Fasulyenin bile ithal edildiği bir ülkede, transfer dönemlerinde yabancı oyuncu bağımlılığı eleştirilere rağmen devam ediyor. Transferde temkinli davranan kulüp yönetimleri taraftarlar tarafından neredeyse linç edilirken, emekli maaşlarındaki komik artışlara sessiz kalanların kulüp başkanlarını tehdit etmesi ise trajikomik bir durum olarak öne çıkıyor.
İşin şakası bir yana TFF, İbrahim Hacıosmanoğlu ve benzerleri tarafından yönetildikçe, teknokrat bir karar mekanizması kurulmadıkça bu işler düzelmez. Bizler sahte gündemlerle, hakem kararlarıyla ve VAR çizgileriyle oyalanırken, ekonomik özgürlüğümüz elimizden kayıp gidiyor.
Haydi Tribünlere! Avrupa Para Gençlik Oyunları Başlıyor
Sporseverler için önemli bir çağrı var: Avrupa Para Gençlik Oyunları başlıyor. İBB Cebeci ve ENKA Sadi Gülçelik Tesisleri, engellerine rağmen madalya peşinde koşan 700 sporcuyu ağırlayacak. Bu etkinlikleri izlemek ve sporculara destek olmak büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, bu tür organizasyonlardaki başarı, Türkiye’nin 2036 Olimpiyatları ev sahipliği hedefi için de kritik bir rol oynuyor.