Sıcak Havalarda Soğuk Tüketim: Bilimsel Gerçekler ve Şehir Efsaneleri
Artan hava sıcaklıklarıyla birlikte, halk arasında yaygın olan bazı inanışlar yeniden gündeme geliyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslıhan Candevir, soğuk su ve dondurma tüketiminin hastalığa yol açtığı yönündeki söylentilerin bilimsel bir temeli olmadığını, bunların birer şehir efsanesi olduğunu vurguladı.
Terliyken Soğuk Su İçmek Zararlı mı?
Prof. Dr. Candevir, bu tür inanışların genellikle yetiştirilme tarzıyla ilişkili olduğunu belirtti. Çocukluktan itibaren ‘soğuk su içme, hasta olursun’ gibi yanlış bilgilerin tekrarlandığını ifade etti.
“Ne yazık ki bunların hiçbirinin bilimsel bir altyapısı yok. Aksine terlemek sıvı kaybına neden olur. Bizim gibi sıcak ve nemli iklimlerde yaşayan insanların da en yararlı sıvı olan suya çok fazla ihtiyacı var. Suyu soğuk içmenin de bilinen bir zararı yok. Ancak bu nasıl büyüdüğünüzle de alakalıdır. Kişiler bazen hiç soğuk su içmeden büyüyor. Bu durumda belki kişi alışkın olmadığı için boğazı ağrır. Ama bu hastalandığı anlamına gelmez. Soğuk su içtiği için bir kişi hastalanmaz. Buna rahatlıkla halk arasındaki bir şehir efsanesi diyebiliriz.”
Asıl Düşman Soğuk Değil, Mikroplar
Prof. Dr. Candevir, benzer bir yanlış inanışın dondurma için de geçerli olduğunu belirterek, hastalığa neden olan asıl etkenin soğuk değil, mikroplar olduğunun altını çizdi.
“Dondurmanın zaten hiç öyle bir etkisi yok. Kışın bile dondurma yiyebilirsiniz. Çocuklarımız rahatlıkla dondurma tüketebilir. Soğuğun herhangi bir şekilde enfeksiyon yaptığı ya da bademcik iltihabına neden olduğu doğru değil. Yazık, çocuklarımızı dondurmadan mahrum etmeyelim. Yalnız içerisinde şeker barındırması açısından çok fazla tüketmek sağlıklı olmaz.”
Enfeksiyonlara Karşı Korunma Yolları
Enfeksiyonlara neden olan temel faktörün mikroplar olduğunu belirten Prof. Dr. Candevir, korunma mekanizmasının güçlü bir bağışıklık sistemi olduğunu söyledi. Üst solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan virüslerin her mevsim görülebildiğini ekledi. Hastalıklardan korunmak için şu basit önlemlerin alınmasını tavsiye etti:
- Sağlıklı beslenme: Vücut direncini artırmak için dengeli ve sağlıklı beslenin.
- Egzersiz: Günlük rutinlere basit egzersizler ekleyerek bağışıklık sistemini güçlendirin.
- Hijyen: Özellikle el hijyenini sağlamak büyük önem taşır.
- Toplumsal Önlemler: Öksürürken veya hapşırırken ağzı kapatmak gibi önlemlerle mikropların yayılmasını engelleyin.