Van Tirişin Yaylası’nda Tarihi Keşif: 3 Bin Rakımda 50 Odalı Demir Çağı Kalesi Bulundu

Van’da Tarihi Keşif: 3 Bin Rakımda 50 Odalı Kale Bulundu

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından yürütülen çalışmalar, bölgenin tarihi zenginliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığındaki kazı ekibi, Van’ın tarihi yapılarını turizme kazandırmak amacıyla önemli bir keşfe imza attı.

Tirişin Yaylası’ndaki Zorlu Tırmanış ve Keşif

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü‘nün desteklediği Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Projesi kapsamında, ekip ilçe merkezine 62 kilometre uzaklıktaki Beşbudak Mahallesi’ne ulaştı. Arkeolog, antropolog ve sanat tarihçilerinden oluşan 12 kişilik uzman ekip, yaklaşık iki saatlik bir tırmanışın ardından 3 bin rakımdaki Tirişin Yaylası‘na vardı. Bu zorlu yolculuğun sonunda, bölgede yapılan yüzey araştırmaları sırasında etkileyici bir kale ve sur kalıntısı tespit edildi.

Demir Çağı’na Ait Olduğu Düşünülen Yapının Özellikleri

Yapılan ilk incelemelerde, kalenin bazalt taşından inşa edildiği ve yaklaşık 50 odaya sahip olduğu belirlendi. Kaleyi çevreleyen surların uzunluğu ise yaklaşık 4 kilometre olarak ölçüldü. Araştırmalar sırasında ayrıca seramik parçaları, bir değirmen taşı ve üzerinde çeşitli işaretler bulunan taşlar gibi önemli bulgulara da rastlandı.

Kalenin ilk olarak Demir Çağı‘nda inşa edildiği tahmin edilmekle birlikte, bulunan eserler yapının Orta Çağ‘da da yoğun bir şekilde kullanıldığını göstermektedir. Van Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu başkanı da olan Prof. Dr. Çavuşoğlu, kalenin koordinatlarını, mimari yapısını ve konumunu dron ile fotoğraflayarak envantere kaydedilmesi ve tescili için gerekli işlemleri başlattı.

Prof. Dr. Çavuşoğlu: “50’ye Yakın Yaşam Alanının Olması Önemli”

Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Tirişin Yaylası’nın zengin otlak ve su kaynakları sayesinde tarih boyunca hayvancılıkla uğraşan pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını belirtti. Çavuşoğlu, keşifle ilgili şaşkınlığını ve bulguların önemini şu sözlerle dile getirdi:

“Bulunduğumuz alanda bizi şaşırtan durum, uzun bir surla çevrili bir kale yer alması. Kalenin içinde de bir iç kale bulunmakta. Burada kaya resimlerinin bulunması, Mezolitik, Neolitik dönemlere kadar gittiğini gösteriyor. Bu yerleşimin geç dönemlerde, özellikle Demir çağlarına kadar, Orta Çağ ve sonrasında da kullanıldığına işaret eden bulgular var.”

Çavuşoğlu, 3 bin rakımda bu denli büyük bir yapıyla karşılaşmanın heyecan verici olduğunu vurgulayarak ekledi:

“Surların kuzeybatı kesiminde yer alan iç kalenin, adeta yönetim merkezinin bulunması önemli. Dronla çektiğimiz görüntülerde 50’ye yakın mekanın, yaşantı alanlarının bulunması da bizim için önemli. Surların, buraya yerleşen kişilerin güvenliğini ve hayvanlarının rahatça otlatılmasını sağlaması açısından önem arz ediyor. Coğrafyanın doğal taşı olan bazalt taşlarının surlarda kullanıldığını görüyoruz.”

Yerel Halktan Tarihi Mirasa Destek

Beşbudak Mahallesi Muhtarı Mehmet Ceylan ise keşfin bölge için önemine dikkat çekti ve huzur ortamının sağlanmasıyla bu tür alanların gün yüzüne çıktığını belirtti.

“Burası atalarımızdan kalan önemli bir yer. Şu an huzur ortamı var. Herkes rahatlıkla buraya gelip istediği gibi zaman geçirebiliyor. Bu tarihi kalıntıların kayıt altına alınması ve tanıtılmasını istiyoruz. Bu kapsamda yapılan çalışmaları da çok değerli buluyoruz.”