Yanan Orman Alanları Nasıl Yeniden Canlanıyor? OGM’nin Doğal Ağaçlandırma Yöntemleri

Türkiye’de Orman Yangınları: 24 Bin Hektar Alan Zarar Gördü

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, bu yıl itibarıyla Türkiye genelinde çıkan yangınlarda yaklaşık 24 bin hektar ormanlık alanın zarar gördüğünü açıkladı. Karacabey, yanan alanların yeniden ormanlaştırılması için doğayı taklit eden özel yöntemler kullandıklarını belirtti.

Orman yangınlarıyla mücadelenin üç temel aşamadan oluştuğunu vurgulayan Karacabey, bunların; yangın öncesi önlemler, yangın anında müdahale ve yangın sonrası rehabilitasyon çalışmaları olduğunu ifade etti. “Yangınların çıkması arzu edilen bir şey değil; ama bu alanların tekrar ormanlaştırılması, en az yangınla mücadele kadar önemli,” diyen Karacabey, söndürme çalışmalarının hemen ertesi günü rehabilitasyon sürecini başlattıklarını söyledi.

Yanan Alanlarda Yeniden Ormanlaştırma Süreci

Yangın söndürüldükten hemen sonra başlayan süreç, hasar görmüş ağaçların sahadan çıkarılmasıyla devam ediyor. Ardından, fidanların çimlenmesi veya tohumların ekilmesi için uygun ortamı yaratmak amacıyla toprak işleme çalışmaları yapılıyor. Bu hazırlıkların ardından en kısa sürede alanın yeniden ağaçlandırılması hedefleniyor.

Bölgeye Uygun Tohum ve Fidanlarla Doğayı Taklit Etmek

Karacabey, yanan alanların yeniden ağaçlandırılmasında temel prensibin doğayı taklit etmek olduğunu vurguladı. Bu kapsamda, arazinin yapısına, iklimine ve toprak özelliklerine uyumlu, yangın öncesinde o bölgede doğal olarak bulunan türler tercih ediliyor. “Doğayla savaşılmaz, doğayla mücadele edilmez. Doğa size neyi vermişse onu alıp doğayı taklit etmek gerekir,” diyen Karacabey, ormancılık biliminin bu temel esasa dayandığını belirtti.

Özellikle kızılçam ağaçlarının bulunduğu alanlarda doğanın kendi kendini yenileme mekanizması devreye giriyor. Kızılçamın yangından kolay etkilenmeyen tohumları, yanan ağaçlar temizlendikten bir yıl sonra çimlenerek ormanın yeniden oluşmasını sağlıyor. Eğer yanan ağaçlar tohum tutacak yaşta değilse, o bölgedeki diğer ormanlardan toplanan ve iklim şartlarına dayanıklı tohumlar kullanılarak ekim yapılıyor.

[IMAGE_PLACEHOLDER_1]

Ekosistemin İyileşmesi On Yıllar Sürüyor

Yanan bir alanda fidanların yeşermesi ve gözle görülür bir yeşil tabakanın oluşması birkaç yıl alsa da, orman ekosisteminin tamamen eski haline dönmesi çok daha uzun bir süreç gerektiriyor. Karacabey, bu süreci şöyle özetledi:

  • 1 yıl sonra: Toprak işlemesinin ardından küçük fidanlar görülmeye başlar.
  • 3-5 yıl sonra: Sahada genel bir yeşillenme ve yeşil tabaka oluşur.
  • 10 yıl sonra: Fidanlar büyüyüp boy vermeye başlar.

Orman yangınında yanan sadece ağaçlar değil. Orman ekosistemi maalesef tamamen yok oluyor. Toprağın üzerindeki flora ve faunanın yanında toprağın altındaki ekosistemin de oluşabilmesi için, ülkemiz şartlarında bölgeler arasında farklılık olmakla birlikte maalesef 30 ile 80 yıl arasında bir zaman gerekiyor.

İklim Değişikliği ve İnsan Faktörü Riski Artırıyor

Bekir Karacabey, uzmanların belirttiği gibi geçmişe kıyasla nem oranlarının düştüğünü ve sıcaklıkların rekor seviyelere ulaştığını hatırlattı. 2024 yılının son 140 yılın en sıcak yılı olarak kaydedildiğini belirten Karacabey, şiddetli rüzgarların da etkisiyle en küçük bir kıvılcımın büyük bir yangına dönüşme riskinin arttığını söyledi.

“Bir Kıvılcım Büyük Felaketlere Sebep Olabilir”

Meteorolojik şartların değiştirilemeyeceğini, bu nedenle topluma büyük görevler düştüğünü ifade eden Karacabey, “O kıvılcımı çakmamak gerekiyor. Bu bazen bir sigara izmariti, bir piknik ateşi ya da bir anız yangını olabiliyor. Her ne olursa olsun insan eliyle çıkarılmış bir kıvılcım büyük felaketlere sebep olabiliyor,” diyerek vatandaşları uyardı.