Yenidoğan Çetesi Davasında Yeni Gelişmeler
Kamuoyunda “yenidoğan çetesi” olarak bilinen ve sanıkların haksız kazanç amacıyla bebeklerin sağlığını tehlikeye atmakla suçlandığı dava devam ederken, mağdurların şikayetleri artıyor. Davada adı geçen kurumlardan biri olan Reyap Hastanesi hakkında yeni bir iddia gündeme geldi. Bebeğinin bu hastanede gördüğü tedavi sonrası engelli kaldığını öne süren Dilber Kartal, şikâyetçi olmasına rağmen dosyasının 10 aydır soruşturma aşamasında beklediğini belirtti. Cumhuriyet gazetesi, mağdur anne Dilber Kartal ve avukatı Oğuzhan Çifçi ile davanın seyrini konuştu.
Mağdur Annenin Yürek Yakan Anlatımı
Kartal, yaşadığı zorlu süreci şu sözlerle anlattı: “Erken doğum yaptım. Çocuğum 34 haftalık doğdu ve sadece ciğerlerinin gelişmediği söylendi. Küveze alınması gerekiyordu, bu yüzden başka bir hastane için ambulans çağırdık. Ancak ambulanstaki görevliler, bizim talebimiz yerine bebeği doğrudan Reyap Hastanesi’ne götürdü.”
“Çocuk Günden Güne Kilo Veriyordu”
Hastanede yaşananları aktaran Kartal, “Çocuğa bilgimiz dışında bir kateter takmışlar. İki üç gün sonra bize gelip ‘Çocuğun ölüyordu’ dediler. Bu durum üzerine bebeği başka bir hastaneye nakletmek istedik fakat diğer hastaneler ‘Hangi hastaneye yattıysa oraya götürün’ yanıtını verdi” dedi. Kartal, bebeğin durumunun giderek kötüleştiğini ve kilo kaybettiğini ifade etti.
Tehdit ve Engellilik Süreci
Dilber Kartal, bebeğini hastaneden çıkarmak istediğinde davada adı geçen Fırat Sarı‘nın kendisine, “Al götür ama ölürse karışmam” dediğini iddia etti. Kartal, “İyi oluyor, düzeliyor sanıyorduk ama çocuk bir deri bir kemik kalmıştı. Şu an benim çocuğum yüzde 99 engelli. Başta erken doğum yüzünden mi böyle oldu diye düşünüyordum. Fakat diğer annelerle konuşunca onların çocuklarının da benzer durumda olduğunu gördüm. Şikâyetçi oldum, çocuğumun hayatı çalındı” diyerek isyanını dile getirdi.
Hukuki Süreç Ne Aşamada?
Konuyla ilgili hukuki süreci yürüten Avukat Oğuzhan Çifçi, davanın mevcut durumu hakkında bilgi verdi.
“Şu an soruşturma aşamasındayız. Bu tip davalarda yaptırım uygulanabilmesi için üst kurum olan Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni alınması gerekiyor. Savcılık, bu izin için başvurusunu yaptı ve yanıt bekleniyor. İzin geldikten sonra savcılığın bir iddianame düzenleyeceğini düşünüyoruz. Çünkü ortada tedavi evraklarıyla desteklenen kuvvetli bir suç şüphesi var.”