Ekrem İmamoğlu Davasında Karar: Hakaret ve Tehdit Suçlarından Hapis Cezası

İmamoğlu Davasında Karar: 1 Yıl 8 Ay Hapis Cezası

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik ifadeleri nedeniyle yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında karar çıktı. Mahkeme, İmamoğlu’nu “terörle mücadelede görev almış kişiyi hedef göstermek” suçundan beraat ettirdi. Ancak, “kamu görevlisine alenen hakaret” suçundan 1 yıl 5 ay 15 gün ve “tehdit” suçundan 2 ay 15 gün olmak üzere toplamda 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme heyeti, verilen cezada hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme gibi seçeneklere yer vermedi. Bununla birlikte, savcılığın talep ettiği ‘siyasi yasak’ kararı uygulanmadı.

Duruşmadan Öne Çıkanlar ve Katılımcılar

Silivri’deki Marmara Cezaevi yerleşkesinde görülen duruşma, yoğun bir katılımla gerçekleşti. Duruşmayı izleyenler arasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu ve çocukları, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, CHP’li İstanbul İlçe Belediye Başkanları, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu gibi önemli isimler yer aldı.

İmamoğlu’nun Tartışma Yaratan Sözleri

Davanın temelini, İmamoğlu’nun 20 Ocak’ta düzenlenen ‘Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması’ panelindeki sözleri oluşturuyordu. İddianamede, bu sözler nedeniyle İmamoğlu için 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası isteniyordu. İmamoğlu, panelde Başsavcı Akın Gürlek’e yönelik şu ifadeleri kullanmıştı:

“Bak başsavcı sana söylüyorum. Sana hiçbir faydamız olmaz senin zihnin çürümüş de… Biz var ya senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Bunu unutma. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın, senin evlatlarını sabahın köründe evinden kimse almasın. Senin zihniyetinin içinden geçen yol ve yöntemleri bu memleketin her ortamından söküp atacağız ki senin dahi yuvana, çocuklarının geleceğine huzuru temin edelim. Bizim derdimiz bu.”

Savcı ile Gergin Diyalog

Duruşma esnasında İmamoğlu ile savcı arasında gergin bir diyalog yaşandı. Savcının, savunma sırasında kendisine bakarak konuşmamasını istemesi üzerine İmamoğlu, “Savcıya bakarak konuşmak yasak mı? Bakmaya da meraklı değilim,” yanıtını verdi. Bu diyalog salondaki izleyiciler tarafından alkışlandı.

Ekrem İmamoğlu’nun Savunması: “Korkmuyoruz, Kaygılanıyoruz”

Savunmasına “Konuşmam hayat kadar kısa olacak,” diyerek başlayan Ekrem İmamoğlu, “Korkmuyoruz, kaygılanıyoruz. Çünkü bu ülke adaleti hak ediyor,” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, kararın siyasi baskılar altında alındığını öne sürdü ve yargı süreçlerinin güven zedeleyici bir şekilde işlediğini belirtti.

Adalet, Ekonomi ve Siyasi Gündeme Eleştiriler

İmamoğlu, savunmasında ülkedeki güncel gelişmelere de değindi. “12 şehit veriyoruz. Şehitlerimizi nasıl verdik, bunu bile sorgulayamıyoruz,” diyerek terörle mücadeledeki sessizliği eleştirdi. Ayrıca, “Bir LGS sınavında bile adaleti sağlayamama seviyesine geldiğimiz bir cenderenin içerisindeyiz,” sözleriyle eğitim sistemindeki sorunlara dikkat çekti. Ekonomik duruma da geniş yer ayıran İmamoğlu, “‘Ben ekonomistim’ diyerek yöneten bir kişinin yaşattıklarını çekiyoruz. Dünyanın en büyük faizini veriyoruz, yüzde 46. Böyle bir ülkede yüzde 60’ları bulan maliyetlerde biz buradayız. Bu ülkedeki sanayici, çiftçi üretemiyor. Konkordato ilanlarıyla rekor kıran bir ülkedeyiz,” dedi.

MHP ve DEM Parti’ye Çağrı

Savunmasında MHP ve DEM Parti’ye seslenen İmamoğlu, “Terörsüz Türkiye” sürecine dair önemli bir çağrıda bulundu:

“Bu süreci kendi ikballeri için bir fırsat gören akıldan kendinizi ayrıştırın. Ya da tarihi bir sorumlulukla, sürecin bütün Türkiye’ye doğru bir zeminde, bütün hassasiyetleri dikkate alan, şeffaf, katılımcı, kucaklayıcı yöntemlerle sürdürülmesini sağlama konusunda ciddi adımlar atmalısınız.”

CHP’li Belediyelere Yönelik Tutuklama Dalgası

İmamoğlu davası, CHP’li belediyelere yönelik geniş çaplı operasyonların bir parçası olarak görülüyor. Son dönemde birçok CHP’li belediye başkanı ve yöneticisi gözaltına alınıp tutuklandı. 9 Temmuz Çarşamba itibarıyla tutuklu bulunan ve ev hapsinde olan CHP’li başkanlar şunlardır:

  • Ekrem İmamoğlu (İBB Başkanı): 23 Mart 2025’te tutuklandı
  • Ahmet Özer (Esenyurt Belediye Başkanı): 30 Ekim 2024’te tutuklandı
  • Rıza Akpolat (Beşiktaş Belediye Başkanı): 17 Ocak 2025’te tutuklandı
  • Alaattin Köseler (Beykoz Belediye Başkanı): 03 Mart 2025’te tutuklandı
  • Emrah Şahan (Şişli Belediye Başkanı): 23 Mart 2025’te tutuklandı
  • Murat Çalık (Beylikdüzü Belediye Başkanı): 23 Mart 2025’te tutuklandı
  • Hasan Akgün (Büyükçekmece Belediye Başkanı): 3 Haziran 2025’te tutuklandı
  • Hakan Bahçetepe (Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı): 3 Haziran 2025’te tutuklandı
  • Utku Caner Çaykara (Avcılar Belediye Başkanı): 3 Haziran 2025’te tutuklandı
  • Kadir Aydar (Ceyhan Belediye Başkanı): 3 Haziran 2025’te tutuklandı
  • Oya Tekin (Seyhan Belediye Başkanı): 3 Haziran 2025’te tutuklandı
  • Zeydan Karalar (Adana Büyükşehir Belediye Başkanı): 8 Temmuz 2025’te tutuklandı
  • Muhittin Böcek (Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı): 6 Temmuz 2025’te tutuklandı
  • Niyazi Nefi Kara (Manavgat Belediye Başkanı): 8 Temmuz 2025’te tutuklandı
  • Ahmet Şahin (Büyükçekmece Belediye Başkanvekili): 8 Temmuz 2025’te tutuklandı
  • Abdurrahman Tutdere (Adıyaman Belediye Başkanı): 8 Temmuz 2025’te ev hapsi kararı

Sürecin Arka Planı: Ne Olmuştu?

CHP’li belediyelere yönelik hukuki süreç İstanbul ile başlamış, Esenyurt ve Beşiktaş belediye başkanlarının tutuklanmasıyla devam etmişti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 18 Mart’ta diplomasının iptal edilmesinin ardından 23 Mart’ta ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında tutuklanmıştı. Bu gelişmeler, CHP’nin cumhurbaşkanlığı adaylığı için yapacağı ön seçim öncesinde yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sürece ilişkin “Onlar da çok iyi biliyorlar ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşlarının sebebi bu,” şeklindeki sözleri dikkat çekmişti.