Ekrem İmamoğlu’nun Yargılandığı Akın Gürlek Davasında Karar Günü
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun, hakim Akın Gürlek‘e hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada karar çıkması bekleniyor. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olan İmamoğlu için savcılık, bir önceki duruşmada 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası talep etmişti.
Silivri’de İmamoğlu’na Yoğun Destek
Duruşma öncesinde İmamoğlu’na destek olmak için gelen çok sayıda vatandaş, adliye önünde kalabalık oluşturdu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de duruşmayı yerinde takip etmek üzere Silivri’ye geldi. İmamoğlu, duruşma salonuna girerken partililer ve destekçileri tarafından ayakta alkışlandı ve “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganlarıyla karşılandı.
Duruşma Salonunda Gergin Anlar ve Savunma
Mahkeme başkanı, bir önceki celsede kapsamlı bir savunma yaptığını hatırlatarak Ekrem İmamoğlu’ndan bu kez savunmasını daha kısa tutmasını istedi. İmamoğlu’nun bu talebe yanıtı, “Hayat kısa zaten, hayat kadar kısa olacak” şeklinde oldu.
Savunması sırasında İmamoğlu’nun duruşma savcısına bakarak konuşması üzerine savcı, “kendisine bakmaması” yönünde bir uyarıda bulundu. Bu uyarıya tepki gösteren İmamoğlu, hakime dönerek, “Savcı Bey’e bakmam yasak mı?” diye sordu. Bu diyalog üzerine salondaki avukatlar masalara vururken, izleyiciler de alkışlarla İmamoğlu’na destek verdi. Mahkeme başkanı, düzenin bozulmaması için uyarıda bulunarak bir sonraki alkışta salonu boşaltacağını belirtti.
Benden korkuyorlar ama ben buradayım.
Duruşmada yaşanan kısa süreli gerginliğin ardından yargılama devam etti. Davada İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan‘ın da daha önce tutuklandığı biliniyor.
İmamoğlu’ndan TRT ve Yargı Reformu Çağrısı
Duruşma sonrası açıklamalarda bulunan İmamoğlu, yargılamaların şeffaflığına dikkat çekerek, davaların TRT tarafından canlı olarak yayınlanması gerektiğini savundu. Ayrıca siyasi duruma ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’yi uçuruma sürükleyen bu iktidar değişmeli.
İmamoğlu’nun yargılandığı dava, kamuoyunda “sahte diploma davası” olarak da anılan farklı bir süreçle birlikte siyasi gündemdeki yerini koruyor. (Kaynak: Sözcü)