Türkiye ve İngiltere Arasında Stratejik Finans Ortaklığı
Küresel finans sektöründeki payı henüz %1 olmasına rağmen hızla büyüyen İslami finans, Türkiye ve İngiltere arasında önemli bir işbirliği alanı olarak öne çıkıyor. İki ülke, özellikle altyapı ve kalkınma projelerinin finansmanında İslami finans enstrümanlarını kullanarak stratejik bir ortaklık geliştiriyor.
İngiltere’den İşbirliğine Tam Destek
İngiltere İş ve Ticaret Bakanlığı, Orta Asya ve Doğu Avrupa Ticaret Müsteşarı Yardımcısı Ben Aldred, mevcut küresel finansman ihtiyacını karşılamak için İslami finansın sunduğu avantajları kullanmak adına mükemmel bir fırsat olduğunu belirtti.
“Etik değerlerine göre yatırım yapmak isteyen birçok insan var. Bu sadece Müslümanlar değil. Dünyanın dört bir yanından insan, yatırımlarının altında yatan değerlere önem veriyor. Bu da ülke olarak bizim gerçekten odaklanmak ve kolaylaştırmak istediğimiz alanlardan birisi çünkü Londra bir finans merkezi ve biz yüzyıllardır potansiyel yatırımcıları yatırıma ihtiyaç duyanlarla bir araya getiriyoruz.”
Aldred, Türkiye’nin de kendi bölgesinde, özellikle Orta Asya ve Kafkaslar’da benzer bir rol oynadığını vurgulayarak, iki ülke arasında doğal bir tamamlayıcılık olduğunu ifade etti. “Bu yüzden İngiltere ve Türkiye arasında İslami finans alanında birlikte çalışmak için doğal bir tamamlayıcılık olduğunu düşünüyoruz. Ve bu İngiltere için yeni değil. En az on yıldır Türkiye ile bu alanda çalışıyoruz,” diyen Aldred, bu güçlü ilişki sayesinde Türk kurumlarının Londra’da yatırım yapmaktan memnuniyet duyduğunu ekledi.
Türkiye Varlık Fonu‘nun Londra Borsası’nda gerçekleştirdiği bir milyar dolarlık sukuk ihracının önemine değinen Aldred, Londra’da benzer ihraçların artmasını umduklarını söyledi.
Sukuk Piyasası İçin Büyük Potansiyel
İngiltere İş ve Ticaret Bakanlığı Finansal Hizmetler Başkanı Hugh de Lusignan da iki ülke arasındaki işbirliği potansiyelinin büyüklüğüne dikkat çekti. İngiltere’nin İslami tahvil (sukuk) ihraçlarında dünyanın önde gelen merkezlerinden biri olma hedefini sürdürdüğünü belirtti.
“Türkiye Varlık Fonu’nun Londra’daki sukuk ihracı için gördüğü yüksek talep bu ürünler için büyük bir uluslararası pazar olduğunu kanıtlıyor. Şartlar zor gibi görünse bile bu tür tahviller için büyük bir pazar var.”
De Lusignan, Türkiye’nin stratejik konumu sayesinde bölgedeki İslami finans fırsatlarını genişletmek için doğru bir pozisyonda olduğunu ve bankalar ile diğer kurumların bu avantajdan yararlanabileceğini vurguladı.
Rakamlarla İslami Finans Piyasası
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz hafta düzenlenen İslami Finans Zirvesi’nde sektörün büyüklüğüne dair önemli veriler paylaştı. İşte pazara dair öne çıkan rakamlar:
- Küresel İslami Finans Piyasası: 5,3 trilyon dolar büyüklüğe ulaştı.
- Türkiye’deki Payı: İslami finans, Türkiye bankacılık sektörü varlıklarının %8’ini oluşturuyor.
- Türkiye’nin Sıralaması: Türkiye, İslami finansman gelişmişlik endeksinde 136 ülke arasında 10. sırada yer alıyor.
Gelecek Beklentileri ve Sukuk İhraçları
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings‘e göre, küresel sukuk hacminin bu yıl bir trilyon doları aşması bekleniyor. Geçen yıl sukuk ihraçlarının önemli piyasalardaki payı şu şekildeydi:
- Gelişmekte Olan Piyasalar: Çin hariç tüm gelişmekte olan piyasalardaki dolar cinsinden borçlanmaların %12’sini oluşturdu.
- Temel Piyasalar (KİK, Malezya, Endonezya, Türkiye, Pakistan): Dolar cinsinden toplam borç sermaye piyasası ihraçlarının %25’ini temsil etti.
Bu veriler, sukukun İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin borç sermaye piyasalarında kilit bir rol oynamaya devam ettiğini gösteriyor.