Isparta’da Yılkı Atları ve Kuraklık Krizi
Isparta’nın Aksu ilçesi, uzun yıllardır yaylalarında özgürce yaşayan yılkı atlarına ev sahipliği yapmaktadır. Ancak son yıllarda küresel iklim değişikliğinin tetiklediği kuraklık, bu görkemli hayvanların yaşam alanlarını daraltarak onları yerleşim yerlerine daha yakın olmaya zorlamaktadır.
Teknolojiden Doğaya: Yılkı Atlarının Kökeni
Bölge halkının bir zamanlar tarım ve yük taşımacılığında kullandığı atlar, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte zamanla ihtiyaç fazlası haline geldi. Besleme zorlukları ve azalan kullanım nedeniyle doğaya bırakılan bu atlar, zaman içinde yabanileşerek kendi yaşam düzenlerini kurdu. Sayıları artarak sürüler oluşturan bu hayvanlar, tamamen doğal yaşamın bir parçası haline geldi.
İklim Değişikliğinin Etkisi: Köylere İnen Sürüler
Bölgede etkisini artıran kuraklık, yılkı atlarının doğal besin kaynaklarını ciddi şekilde azalttı. Yiyecek ve su bulmakta zorlanan yabani at sürüleri, hayatta kalabilmek için ilçenin Katip, Koçular, Karağı ve Sofular gibi köylerinin yakınlarına inmeye başladı. İlçe genelinde sayılarının yaklaşık 500‘ü bulduğu tahmin edilen yılkı atları, genellikle 10-15 bireylik gruplar halinde ve çok sayıda taylarıyla birlikte görülüyor.
Köy Muhtarları Durumu Değerlendiriyor
Bölgedeki yerel yöneticiler, durumun ciddiyetine dikkat çekiyor. Karağı Köyü Muhtarı Ramazan Kahraman, atların son 10 yıldır köylerinin civarında daha sık görüldüğünü belirtiyor.
“Önceden köylerimizde atlar yoktu, fakat kuraklık sebebiyle yaylalardan köylerimize indiler. Önceki yıllarda köyümüzde sayıları 15 ila 20 idi, düzensiz üremelerinden dolayı sayılarında artış yaşanıyor. Bu atlar önceden sahipliydi, sonrasında ihtiyaç kalmadığı için doğaya salınarak vahşileşti ve üredi. Yabanileşen atların sayıları kontrolsüz artıyor ve tarım arazilerimize zarar veriyor. Bunun için önlem alınması gerekiyor.”
Koçular Köyü Muhtarı Ferhat Çevik ise kendi köylerinin sınırlarında yaklaşık 300 yılkı atı bulunduğunu ve sayılarının son 2 yılda belirgin şekilde arttığını ifade ediyor.
“İklimin kuraklaşması nedeniyle yaylalardaki otlar azaldı. İklim böyle giderse atların çoğu beslenmek için tarım alanlarına akın edecek. Onlara zarar vermiyoruz ama atlar tarım alanlarına zarar veriyor. Kış aylarında yılkı atları aç kalmasın ve doğal ortamlarından uzaklaşmasın diye zaman zaman ot ve saman veriyoruz.”
Artan Endişeler: Tarım ve Trafik Güvenliği
Yılkı atlarının yerleşim yerlerine yaklaşması, beraberinde bazı sorunları da getirmektedir. En büyük endişelerden biri, atların ekili tarım alanlarına girerek ürünlere zarar vermesidir. Ayrıca, otlak değiştirmek için kara yolunu kullanmak zorunda kalan at sürülerinin trafik kazalarına neden olma riski de bölge halkını endişelendiren bir diğer önemli konudur.
Doğaseverlerin ve Fotoğrafçıların İlgi Odağı
Tüm bu zorluklara rağmen, kendi liderlerinin önderliğinde doğada özgürce dolaşan yılkı atları, büyüleyici görüntüleriyle doğaseverlerin ve fotoğrafçıların büyük ilgisini çekmektedir. Bu durum, bölge için potansiyel bir doğa turizmi değeri de taşımaktadır.