Sana Göre Haber

Kıbrıs Müzakereleri New York’ta Yeniden Başlıyor: Çözüm Umutları ve Engeller

Kıbrıs’ta Çözüm Arayışları New York’a Taşındı

Etnik olarak bölünmüş Kıbrıs’ın rakip liderleri, adanın geleceğini şekillendirmek ve aylardır süren diyaloğu ilerletmek amacıyla New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) genel merkezinde bir araya geliyor. BM sözcüsü Stephane Dujarric, bu toplantının, mart ayından bu yana kaydedilen ilerlemeyi değerlendirmek ve diyaloğu sürdürmek için önemli bir fırsat olduğunu belirtti.

Cenevre’deki Adımlar ve Güven Artırıcı Önlemler

Mart ayında Cenevre’de yapılan son toplantıda, Rum lider Nikos Hristodulidis ile Türk lider Ersin Tatar önemli konularda uzlaşmıştı. Bu konular arasında enerji, çevre, gençlik meseleleri ve mayın temizliği gibi güven artırıcı önlemler ile BM kontrolündeki tampon bölgede dört yeni geçiş noktası açılması yer alıyordu.

Kıbrıs Sorununun Kökeni

Ada, 1974 yılında Yunanistan destekli bir darbenin ardından Türkiye’nin gerçekleştirdiği askeri müdahale ile ikiye bölündü. Bu durum, uluslararası alanda tanınan Rum yönetimindeki Kıbrıs Cumhuriyeti ile yalnızca Türkiye tarafından tanınan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kurulmasına neden oldu. Türkiye, adanın kuzeyinde 35 binden fazla asker bulundururken, Avrupa Birliği üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yasaları kuzeydeki ayrılıkçı bölgede uygulanmamaktadır.

New York Görüşmeleri ve Tarafların Tutumu

2017’den bu yana askıda olan müzakereler, garantör devletler olan Yunanistan, Türkiye ve İngiltere‘nin de katılımıyla New York’ta yeniden canlanıyor. Güney Kıbrıs hükümet sözcü yardımcısı Yannis Antoniou, Euronews’e yaptığı özel açıklamada Rum tarafının hedeflerini netleştirdi.

“Amacımız bir sonraki adıma geçmek, yani doğrudan müzakereler için gerekli koşulları yaratmak. Bizim için en önemli şey bu. Yani, Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm arayışı için müzakere masasına oturmak.”

Çözümün Önündeki Temel Engeller

Barış yolundaki en büyük engel, tarafların çözüm modeline dair temel görüş ayrılıklarıdır.

İki Devletli Çözüm vs. Federasyon Modeli

Türkiye ve Kuzey Kıbrıs, iki devletli çözümde ısrar ederken, Güney Kıbrıs ve BM Güvenlik Konseyi tarafından desteklenen model ise adanın federasyon temelinde birleşmesidir. Rum tarafı, adanın resmen bölünmesini, Türk askerinin kalıcı varlığını, Türkiye’ye askeri müdahale hakkı tanınmasını veya Kıbrıslı Türklere hükümet kararlarında veto yetkisi verilmesini kabul etmeyeceğini vurguluyor.

Güven Artırıcı Önlemlerdeki Pürüzler

Mart ayından bu yana tampon bölgede bir güneş enerji parkı kurulması ve mezarlıkların restorasyonu gibi konularda ilerleme sağlansa da, dört yeni geçiş noktasının açılması konusunda anlaşmazlık sürüyor. Antoniou, Türk tarafının bu konuda “oyalama politikası” izlediğini iddia etti.

“Karar veremeyeceklerini ve bunun Türk ordusunun yetkisinde olduğunu iddia ediyorlar. Bu gerekçeyi kabul edemeyiz. Tek bir geçiş noktasının açılmasına onay veremeyiz çünkü burada karşılıklılık ilkesi olmalı.”

Antoniou ayrıca, güneş enerjisi parkı projesinde Türk tarafının parkın iki ayrı egemen devlet esasına göre çalışmasını talep ettiğini ve bunun asla kabul edilemeyeceğini ekledi.

Jeopolitik Gerilimler ve ‘Güven Eksikliği’

Türkiye’nin bölgesel bir güç merkezi olarak yükselmesi, Rum tarafında endişe yaratıyor. Antoniou, “Türk tarafının meselelere daha siyasi ve diplomatik kibirle yaklaştığını görüyoruz,” dedi. Ayrıca, ekim ayında yeniden aday olacak olan Tatar’ın seçim gündemi nedeniyle oyalama taktiği güttüğünü belirtti.

“New York’tan köklü bir gelişme veya Türk tarafının tutumunda kayda değer bir değişiklik beklemiyoruz.”

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Maria Angela Holguin de, “iki toplum arasında toplumsal düzeyde artan uçurumdan” endişe duyduğunu ifade etti. Antoniou, bu konuda iki taraf arasında ciddi farklar olduğunu vurguladı.

“Kıbrıslı Türkler, Güney Kıbrıs’ın kontrolündeki özgür bölgelere gelip ibadet edebiliyor, camilerini ziyaret edebiliyor. Ancak diğer tarafta aynı durum geçerli değil. Bu nedenle, iki taraf çok farklı dünyalar gibi ve bu da güven eksikliği hissini maalesef daha da derinleştiriyor.”

Exit mobile version