Konya’da Örnek Uzlaşma: Tehdide Karşı 30 Bin TL’lik Bağış
Konya’da bir iç hastalıkları uzmanı, taburcu işlemlerindeki gecikmeyi bahane ederek kendisini tehdit eden hasta yakınından şikayetçi oldu. Taraflar, şüphelinin vakıflara 30 bin TL bağış yapması koşuluyla uzlaştı. Bu olay, sağlıkta şiddete karşı anlamlı bir duruş olarak kayıtlara geçti.
Taburcu Gecikmesi Tehdide Dönüştü
Olay, Konya Şehir Hastanesi dahiliye servisinde 5 Nisan’da yaşandı. Hasta yakını M.K., Ramazan Bayramı nöbeti sırasında yaşanan personel kısıtlılığı nedeniyle taburcu işlemlerinin geciktiğini iddia ederek Alo 184 Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi’ni (SABİM) aradı. Bu görüşme sırasında M.K., doktor ve sağlık çalışanlarını hedef alan ciddi bir tehditte bulundu.
Sağlık çalışanını dövüp öldürdüğün zaman millet suçlu oluyor.
Bu ifadenin ardından hastane yönetimi durumdan haberdar edildi ve İç hastalıkları uzmanı doktor Murat Baş, konuyu yargıya taşıyarak şikayetçi oldu.
Savcılıktan Uzlaştırma Bürosuna Giden Süreç
Dr. Murat Baş’ın şikayeti üzerine dosya, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu‘na gönderildi. Dr. Baş, uzlaştırmacı aracılığıyla hasta yakınıyla görüştüğünü ve anlamlı bir çözüm yolu aradığını belirtti.
Doktor Baş’tan Uzlaşma Koşulları
Doktor Baş, hasta yakınının pişmanlık göstermesi ve daha önce bir suç kaydının olmamasını göz önünde bulundurarak uzlaşmaya sıcak baktığını ifade etti. Uzlaşma için sunduğu şartları ise şu şekilde açıkladı:
Kendisine, kurumumuz ve benden özür dilemesi ve dosya davaya dönüşseydi ortaya çıkacak maddi boyut miktarı doğrultusunda birkaç yardım kuruluşuna bağışta bulunması karşılığında davadan vazgeçeceğimi, uzlaşacağımı bildirdim. Bunu karşı taraf da kabul etmiş. Bu sayede üç kuruluşa, toplamda 30 bin liralık bağış yapmayı kabul etti. Ek olarak kurumumuza ve bana özürlerini iletti.
Hasta yakınının fevri bir davranışta bulunduğunu kabul etmesi ve pişmanlığını dile getirmesi, uzlaşma sürecini kolaylaştırdı.
“Amacım Maddi Kazanç Değil, Faydalı Olmaktı”
Dr. Murat Baş, bu kararı almasındaki temel motivasyonun kişisel bir kazanç elde etmek olmadığını vurguladı. Bağış kararının ardındaki insani nedenleri ise şu sözlerle özetledi:
“Herhangi bir maddi kazançta bulunmak arzusuyla yapmadım. Kendim için değil, çocukların kanser tedavilerine, eğitimlerine, daha önce Kovid döneminde hayatını kaybetmiş doktor arkadaşlarımızın çocuklarının eğitimine katkıda bulunmak ve faydalı olabilmek için yaptım.”
Bu uzlaşma, hem caydırıcı bir sonuç doğurmuş hem de toplumsal bir faydaya dönüşerek örnek bir vaka oluşturmuştur.