Dervişoğlu’ndan Hükümete Sert Eleştiriler ve Birlik Çağrısı
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasına FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında şehit düşenleri anarak başlayan Dervişoğlu, hükümetin politikalarını sert bir dille eleştirdi ve tüm partilere birlik çağrısı yaptı.
Ekonomi ve Adalet Politikaları Hedefte
Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Dervişoğlu, tarım, sanayi ve ticaretin belirli imtiyaz odakları tarafından çökertildiğini savundu. Dervişoğlu, “Bu yüzden tarımda çiftçiler değil ithalatçılar, sanayide ise üreticilerin değil faizciler kazanıyor” ifadelerini kullandı.
Adalet sistemindeki sorunlara da değinen Dervişoğlu, siyaset yapma imkanlarının ortadan kaldırıldığını iddia etti.
“Ağaçtan meyve toplar gibi sabah operasyonlarıyla belediye başkanı ve siyasetçi toplanmaktadır. Hakimler, savcılar bizzat kendi davalarına bakmaktayken, Adalet Bakanının tek işi ‘Türkiye bir hukuk devletidir’ açıklaması yapmaktır. İşte Terörsüz Türkiye de budur. Türkiye, ne kadar hukuk devletiyse ancak o kadar terörsüzdür. Oysa bunlar için terörsüz Türkiye, ‘Türkiye’de artık teröriste terörist denilmeyecek’ demektir. Ortadan kalkan ne terördür ne teröristtir, ne PKK’dır ne de bölücü emperyal ajandalardır.”
DEM Parti ve Terörle Mücadele Tutarsızlığı
Dervişoğlu, hükümetin DEM Parti’ye yönelik tutumunu da eleştirerek geçmişteki ve bugünkü yaklaşımlar arasındaki çelişkilere dikkat çekti.
“Sizin bu aktörlerle, bu partiyle, öyle ya da böyle temsil etmek iddiasında olduğu taleplerle, herhangi bir derdiniz yoktuysa niçin bunca sene beklediniz? Bir ortak yaklaşım geliştirme derdiniz vardıysa niçin her Allah’ın günü bunları terörist ilan ettiniz? Niçin her hafta şafak operasyonuyla belediyelerine el koyup, kayyım atadınız? Niçin ‘ya Anayasa Mahkemesi kapansın ya da Anayasa Mahkemesi bu bölücüyü partiyi kapatsın’ diye bağırdınız? Selahattin Demirtaş‘ı hapse atıp, Abdullah Öcalan canisiyle, Kandil ile görüşmeniz nasıl bir planın parçasıdır?”
“Kürt ile PKK’yı eşitleyenlere seslendiğini” belirten Dervişoğlu, terörle mücadelenin sadece anadili Türkçe olanlar tarafından yapılmadığını vurgulayarak, bölgedeki Kürtlerin, korucuların ve aşiretlerin vatan savunmasındaki rolüne dikkat çekti ve onlara “Başınızın çaresine bakın mı diyorsunuz?” diye sordu.
Tüm Partilere Tarihi Birlik Çağrısı
Konuşmasının sonunda Türk milletinin birliği ve geleceği için siyaset yapan herkese seslenen Dervişoğlu, tarihi bir çağrıda bulundu.
“Hangi partiden olursanız olun gelin, Cumhuriyete, vatandaşlığa, Türklüğe sahip çıkalım. Neyin değişeceğine biz karar vereceğiz. Ne olacağımıza kendimiz karar vereceğiz. 100 yıl önce olduğu gibi bugün de kendi kaderimizi kendimiz tayin edeceğiz. Türkiye’nin salonları, sokakları, meydanları bizimdir. Gelin, Sultanahmet Meydanı’nı işgalciye inat dolduranlar gibi, bizim olan bu memleketin her köşesini dolduralım. Gelin bu ihanet sürecine karşı güç birliği yapalım. Bu çağrıya iştirak edecek herkesi peşinen yoldaşım ve dava arkadaşım sayıyorum. Ben üzerime düşeni yapmaya hazırım. ‘Ben de varım’ diyen herkesi, önüme, arkama değil, durduğum safa, kazdığım sipere davet ediyorum.”