Sana Göre Haber

Rip Akıntısı Nedir ve Nasıl Kurtulunur? Uzmanından Hayat Kurtaran Uyarılar

Samandağ Sahillerinde Artan Boğulma Vakaları ve Rip Akıntısı Gerçeği

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte Samandağ ilçesindeki sahiller, hem yerli hem de yabancı turistlerin akınına uğruyor. Ancak bu yoğunluk, ne yazık ki boğulma vakalarında da bir artışı beraberinde getiriyor. Dalga sörfü eğitmeni Deniz Toprak, özellikle tehlikeli olarak bilinen rip akıntıları hakkında önemli bilgiler paylaşarak, paniğin en büyük düşman olduğunu vurguladı.

Rip Akıntısı Nedir? Bir Uzman Gözüyle Anlaşılır Açıklama

Pek çok kişinin korkulu rüyası olan rip akıntısının aslında denizin doğal bir döngüsü olduğunu belirten Toprak, konuya açıklık getirdi.

Türkiye’de ne yazık ki rip akıntısı bir korku hikayesine dönüşmüş durumda. Oysa bu, denizin kendini ifade etme biçimi. Dalgalar kıyıya vurduğunda, bu suyun bir şekilde denize geri dönmesi gerekir. İşte bu geri dönüş, açığa doğru bir akış, yani rip akıntısı oluşturur. Dalganın kırıldığı yerin yanlarında oluşan bu akıntı, bazen kıyıya paralel şekilde de ilerleyebilir. Ancak biz genellikle denizin nasıl çalıştığını, akıntının doğasını bilmediğimiz için bu durumu yanlış yorumluyoruz. ‘Deniz beni aşağı veya sağa-sola çekti’, ‘Kum ayağımı çekti’ gibi hurafeler ortaya çıkıyor. Oysa bu, denizin tamamen doğal bir davranışı.

Boğulmalara Karşı En Etkili Silah: Panik Yapmamak

Deniz Toprak, akıntının mantığı anlaşılmadığı sürece yasaklar veya cankurtaranlar gibi önlemlerin tek başına yeterli olmayacağını belirtti. Asıl tehlikenin bilgi eksikliğinden çok, o an yaşanan panik hali olduğunu ifade etti.

Boğulmaların Temel Nedeni Paniktir

Boğulma vakalarının büyük bir çoğunluğunun aslında insanların ayağının yere bastığı sığ sularda panik yapması sonucu meydana geldiğini belirten uzman, şu tavsiyelerde bulundu:

Bizi asıl tehlikeye atan şey bilgi eksikliği değil, panik. Boğulmaların temel nedeni panik. Oysa deniz, suyun kaldırma kuvveti sayesinde bizi yüzeyde tutar. Tuzlu suyun kaldırma gücü daha da fazladır. Kendimizi bırakırsak, tıpkı bir tahta parçası, bir top ya da bir tepsi gibi akıntıyla birlikte sürükleniriz. Eninde sonunda yine kıyıya ulaşırız. Yapmamız gereken en önemli şey, panik yapmamak. Kendimizi serbest bırakmak ya da akıntıya dik yönde yüzmek.

Tecrübesiz Yüzücüler İçin Uyarılar

Deniz Toprak, özellikle yüzme, dalış veya su sporları tecrübesi olmayan kişilerin, dalganın ve akıntının güçlü olduğu günlerde çok daha dikkatli olmaları gerektiğini, mümkünse denize girmemelerinin en doğru karar olacağını ekledi.

Kalıcı Çözüm: Yasaklar Yerine Eğitim

Toprak, toplumun denizle barışması gerektiğini ve bunun yolunun yasaklardan değil, eğitimden geçtiğini savundu.

İstediğiniz kadar yasak koyun, cankurtaran dikin, bir kişi bu önlemlerin olmadığı bir yerde denize girdiğinde risk devam eder. O yüzden bu toplumun denizle barışması lazım. Bunu nasıl yapacağız? Sörf okulları, dalış kursları, su sporlarının yaygınlaşması bu bilinci artırabilir. Çünkü denizi anlayan insan, onunla barışık yaşar.

Exit mobile version