Şebaa Çiftlikleri Uyuşmazlığı: Lübnan, Osmanlı Belgeleriyle Hak İddiasını Güçlendiriyor
Lübnanlılar, İsrail‘in işgalini genişlettiği Şebaa Çiftlikleri ve Kafr Şuba Tepeleri‘nin, Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma tapu ve resmi evraklarla kendilerine ait olduğunu savunuyor. İsrail’in bölgedeki ihlallerinin devam etmesiyle, bu toprakların “Lübnan toprağı” olarak tescil edilmesi talepleri yeniden alevlendi.
Söz konusu bölgenin statüsü, uluslararası alanda karmaşık bir hukuki ve siyasi düğüm olmaya devam ediyor. Suriye‘nin bu toprakların Lübnan’a ait olduğunu resmi olarak tanımaması, tartışmaları canlı tutuyor. Birleşmiş Milletler (BM) ise bölgeyi İsrail tarafından işgal edilmiş Suriye toprağı olarak kabul ediyor. Suriye’nin devrik lideri Beşşar Esed, Ocak 2006’da yaptığı bir açıklamada, Şebaa Çiftlikleri’nin Lübnan’a ait olduğunu kanıtlama sorumluluğunun Beyrut’a ait olduğunu belirtmişti.
Çatışmalar ve Son Gelişmeler
Bölge, İsrail ordusunun sınır hattındaki işgalini genişletmesiyle tekrar dünya gündemine oturdu. 8 Ekim 2023‘te Lübnan’a yönelik başlatılan ve 23 Eylül 2024‘e kadar tırmanan saldırılarda 4 binden fazla kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 17 bin kişi yaralandı. 27 Kasım 2024‘ten beri yürürlükte olan ateşkese rağmen İsrail, güneydeki 5 stratejik noktanın yanı sıra on yıllardır işgal altında tuttuğu bölgelerdeki kontrolünü sürdürüyor.
Stratejik bir konuma sahip olan işgal altındaki Şebaa Çiftlikleri, Lübnan ile işgal altındaki Suriye’nin Golan Tepeleri arasında bir bağlantı noktası oluşturuyor.
İsrail’in Bölgedeki İşgali Genişliyor
Şebaa Belediye Başkanı Adem Ferhat, AA’ya yaptığı açıklamada İsrail’in son saldırılarla işgal alanını genişlettiğini belirtti.
“İsrail son saldırılarından sonra Şebaa kasabası sınırları içinde yer alan arazilere ve Cebel eş-Şeyh’e kadar uzanan bölgelere işgalle el koydu.”
Ferhat, İsrail güçlerinin bölge halkının arazilerine erişimini “ateş açarak kontrol altında tutma” yöntemiyle engellediğini ifade etti. Ayrıca, İsrail ordusunun Şebaa kasabasının doğusundaki Lübnan ordusuna ait bir merkeze giden yolu ve Şebaa-Kefer Şuba yolunu kapattığını ekledi.
Yerel Halkın Geçim Kaynakları Tehdit Altında
Belediye Başkanı Ferhat, etkilenen bölgelerin geleneksel olarak tarım ve hayvancılık için kullanıldığını ve bunun kasaba halkının temel geçim kaynağı olduğunu vurguladı. Daralan alanlar nedeniyle birçok kişinin faaliyetlerini durdurmak veya hayvanlarını satmak zorunda kaldığını anlatan Ferhat, Lübnan devletini acil harekete geçmeye çağırdı. Ferhat, “Kasabadan Mahir adında bir genç, iki aydan fazla süredir İsrail ordusu tarafından kaçırıldı ve akıbeti halen bilinmiyor.” dedi.
Osmanlı Dönemine Ait Tapular Hak İddiasını Destekliyor
Arakub Belediyeler Birliği Başkanı ve Kefer Şuba Belediye Başkanı Kasım Kadri, bölgenin tamamen Lübnan toprağı olduğunu kesin bir dille ifade etti.
“Şebaa Çiftlikleri ile Kefer Şuba Tepeleri tamamen Lübnan toprağı. Bölge sakinleri Osmanlı dönemine kadar uzanan tapu belgelerine sahip.”
Kadri, 1950’lerde bölge sakinleri tarafından yaklaşık 15 çiftlik kurulduğunu ancak Lübnan devletinin o dönemdeki kısıtlı imkanları nedeniyle idari kontrol sağlayamadığını belirtti. 1967‘ye kadar bölgede güvenliği Suriye güçlerinin sağladığını, bu tarihten sonra ise kontrolün 1968 Kahire Anlaşması uyarınca Filistin direnişine geçtiğini aktardı.
Haritalar ve Hukuki Tartışmalar
Kadri, tartışmanın mülkiyetten çok coğrafi statü etrafında döndüğünü savunarak, “Eğer bu topraklar Suriye’ye aitse, neden Şam yönetimi bu arazileri kayıt altına almadı ya da sahiplerine yasal belgeler düzenlemedi?” diye sordu. Kadri’ye göre, içinde İbrahim Peygamber’in makamının bulunduğu “Meşhed et-Tayr” gibi bazı arazilerin Şebaa’daki İslami vakıflara ait olduğunu gösteren belgeler mevcut. Ayrıca, Lübnan Savunma Bakanlığı’nın iç savaş öncesi (1975–1990) yayımladığı resmi haritalar da çiftliklerin Lübnan sınırları içinde olduğunu gösteriyor.
Lübnan’ın eski Başbakanı Selim el-Hus‘un kendisine aktardığına göre, BM arşivinde Şebaa Çiftlikleri’ni Suriye toprağı olarak gösteren yaklaşık 20 harita bulunurken, Fransız mandası dönemi (1920–1943) öncesine ait daha eski haritalarda bu bölgeler açıkça “Büyük Lübnan”a ait olarak belirtiliyor.
BM’nin Tutumu ve “Mavi Hat”
BM, mevcut pozisyonunu Suriye’nin resmi bir kabulü olmamasına dayandırıyor. İsrail, Mayıs 2000‘de Lübnan’ın güneyinden çekilse de Şebaa Çiftlikleri’ndeki işgalini sürdürdü. Çekilmenin ardından BM, “mavi hattı” çizerek İsrail’in çekilmesinin tamamlandığını duyurdu ve Şebaa Çiftlikleri’ni işgal altındaki Suriye Golan platosuyla ilgili BMGK kararları kapsamına aldı.
“Tarihi Belgeler Haklılığımızı Kanıtlıyor”
Şebaa beldesinden 60 yaşındaki İsmail Hamdan, çiftliklerin “uluslararası kararlara ve Lübnan tapu dairelerinde kayıtlı mülkiyet belgelerine göre Lübnan toprağı olduğunu” vurguladı. Hamdan, “Bazısı Fransız mandası dönemine, bazısı da Osmanlı dönemine ait belgeler söz konusu arazilerin Lübnanlı bireylere ve Lübnan’daki vakıflara ait olduğunu kanıtlıyor.” dedi.
Hamdan, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmek ve belgeleri resmi olarak BM’ye sunmak üzere bir halk heyeti oluşturulması çağrısında bulundu. Bölge halkının geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığın İsrail baskısı altında tehdit edildiğini belirten Hamdan, yaklaşık 35 bin olan toplam nüfustan sadece 2 bin kişinin bölgede sürekli ikamet edebildiğini ekledi.
İsrail’in Sınır İşgallerinin Geçmişi
İsrail ordusu, 1967‘de Golan Tepeleri ile birlikte Lübnan’ın kendisine ait olduğunu belirttiği Kefer Şuba Tepeleri, Şebaa Çiftlikleri ve Gacar köyünün bir kısmını işgal etmişti. Lübnan Dışişleri Bakanlığı, 4 Temmuz 2023‘te İsrail’in Gacar köyünün kuzeyine girişleri yasaklayarak BMGK’nin 1701 sayılı kararını ihlal ettiğini duyurmuştu.