Özgür Özel’in Gündeme Taşıdığı ‘Beyaz Toros’ İddiası
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri’de yaptığı bir açıklamada, İstanbul’da görevli bir savcının masasına, 1990’lı yıllarda Doğu ve Güneydoğu’daki faili meçhul cinayetlerin simgesi haline gelen ‘Beyaz Toros’ maketi koyduğunu iddia etti. Özel, bu iddiasıyla siyasi gündemde büyük bir tartışma başlattı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faili meçhullere yönelik geçmiş açıklamalarını hatırlatan Özel, sert ifadelerle eleştirilerini dile getirdi.
“Ne diyordu Sayın Erdoğan ‘Beyaz Toroslar bu Kürt meselesini, PKK’nın güçlenmesini sağladı.’ Senin masanın üstündeki beyaz Toros’u bilmeyen mi var. Erdoğan bir süreç götürüyor, Devlet Bey ‘Terörsüz Türkiye’ diyor. O beyaz Toroslar bugün görüşmeleri yapan heyetteki kişilerin eşlerini alıp götürüp geri getirmeyen beyaz Toroslar. Sen kime ne gösteriyorsun masaya beyaz Toros koyarak? Sen kimi tehdit ediyorsun? Onun malına çök, bunun malına çök… Kul hakkı yemiyor musun? Nasıl vereceksin hesabını? Bir gün gelip yalvarırsın yattığın yerde, Allah almaz canını çekersin.”
Sezgin Tanrıkulu’dan Hükümete ‘Beyaz Toros’ Soruları
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, söz konusu savcının ‘Beyaz Toroslar’ı profil fotoğrafı yapması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç‘a sosyal medya üzerinden seslendi. Tanrıkulu, Erdoğan’ın Kızılcahamam’daki konuşmasına atıfta bulunarak, “Savcıyla ilgili bir tasarrufunuz olacak mı?” diye sordu.
Erdoğan ve Adalet Bakanı’na Çağrı
Tanrıkulu, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Cumartesi günü, 12 Temmuz’da, Kızılcahamam’da Beyaz Torosları bir dönemin kötü uygulamaları olarak andınız ve mahkum ettiniz. Masasında Beyaz Toros metaforunu kullanan Savcı İBB Başkanı İmamoğlu, Belediye Başkanları ve siyasetçiler ile ilgili soruşturmada görevli! Bir sözünüz, tasarrufunuz ve yaptırımınız olacak mı?”
‘Beyaz Toros’un Toplumsal Travmadaki Yeri
Tanrıkulu, ‘Beyaz Toros’un toplumsal hafızadaki önemini ve yarattığı travmayı vurguladı:
“‘Beyaz Toros’ bizim kendi tarihimizde önemli bir travmadır. Bu araçlarla yüzlerce yurttaşımız, yakınımız kaçırıldı, kaybedildi. Hala akıbetleri bilinmiyor. O yüzden Beyaz Toros bir simge haline dönüştü, bir hafıza yüküdür. Stadyumlarda tribünlerde bile ‘Beyaz Toros’ pankartı açıldı. Kimi onu mahkum etmek için kullandı, kimi ise bir dönemi tehdit olarak kullanmak için bu metaforu kullandı. Benim evimin önünde de bir Beyaz Toros bekledi. Dönemin Cumhuriyet Başsavcısı beni arayıp ‘Sakın kapıyı açma, sakın dışarı çıkma’ dedi. O geceyi hiç unutmadım. Bu travma şahsi değil, toplumsaldır.”
İmamoğlu Soruşturması ve ‘Düşman Ceza Hukuku’ Vurgusu
Söz konusu savcının yürüttüğü soruşturmalara dikkat çeken Tanrıkulu, durumu şöyle özetledi: “Bugün, Genel Başkanımız Beyaz Toros’u metafor olarak kullanan bir savcıya vurgu yaptı ve bu savcının masasında bir Beyaz Toros maketi var. Bugün o savcı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturmaların başında olan isimlerden biri. Geçmişin faili meçhul cinayetlerine vurgu yapan, bu Beyaz Toros metaforunu kullanan savcılar görevdeler ve belediye başkanlarına, bürokratlara, iş insanlarına düşman ceza hukuku uygulayan soruşturmaları yürütüyorlar.”
Tanrıkulu, sözlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Bakanı ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) yönelik şu soruyla tamamladı: “Bu mu sizin hesap sormanız? Biz yaptık açıklamamızı, Genel Başkanımız bugün gerekenleri söyledi. Şimdi cevabınız varsa söylersiniz.”