Süresiz Nafaka Tartışması Anayasa Mahkemesi’nde
Türkiye’de uzun süredir devam eden ve toplumsal bir sorun haline gelen süresiz nafaka tartışması, kritik bir aşamaya ulaştı. Bir boşanma davasına bakan Antalya Aile Mahkemesi, mevcut yasal düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle konuyu Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı. AYM’nin başvuruyu esastan görüşme kararı almasıyla birlikte, gözler Yüksek Mahkeme’nin vereceği tarihi karara çevrildi.
Antalya’daki Dava Süreci Anayasal Tartışmayı Başlattı
Her şey, Antalya’da ikamet eden ve evliliklerinin ilk yılı dolmadan boşanma kararı alan bir çiftin davasıyla başladı. Davacı kadın, boşanma talebiyle birlikte mahkemeden çeşitli taleplerde bulundu. Bu talepler, davanın seyrini değiştiren bir anayasal incelemeyi tetikledi.
Davacı Tarafın Talepleri
Antalya 12. Aile Mahkemesi’nde görülen davada, davacı kadının talepleri şu şekilde sıralandı:
- Yoksulluk Nafakası: 8.000 TL
- Maddi Tazminat: 500.000 TL
- Manevi Tazminat: 500.000 TL
- Nafaka Artışı: Yoksulluk nafakasının her yıl TÜFE oranında artırılması
Mahkeme, bu talepleri değerlendirmeye almadan önce, süresiz nafaka uygulamasının temelini sorgulayan önemli bir ara karar verdi.
Aile Mahkemesi: “Süresiz Nafaka Anayasa’ya Aykırı”
Antalya 12. Aile Mahkemesi, çiftin bir yıldan az süren evliliğini göz önünde bulundurarak, süresiz nafakayı düzenleyen Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, başvuru gerekçesinde önemli anayasal ilkelere dikkat çekti.
“Yeni Ailelerin Huzurunu Bozar” Gerekçesi
Mahkemenin ara kararında, nafakanın “süresiz olarak” düzenlenmesinin nafaka yükümlüsü olan tarafın hayatı üzerinde olumsuz etkiler yarattığı vurgulandı. Karara göre bu uygulama, nafaka ödeyen kişinin hayatını şu şekillerde etkilemektedir:
- Geri kalan yaşamındaki refahını olumsuz etkilemekte,
- Mülk edinmesini zorlaştırmakta,
- Yeni bir aile kurmasının önünde engel teşkil etmekte,
- Yeni kurduğu ailenin huzur ve refahını sağlayarak çocuklarını korumasını engellemektedir.
Bu gerekçelerle süresiz nafakanın, Anayasa’nın birden fazla maddesine aykırılık teşkil ettiği kaydedildi. Mahkeme, özellikle şu maddelere atıfta bulundu:
- Madde 2: “…insan haklarına saygılı…, sosyal bir hukuk devletidir.”
- Madde 10: “…Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür….”
- Madde 20: “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir…”
- Madde 35: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir…”
- Madde 41: “…Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması… için gerekli tedbirleri alır…”
Gözler Anayasa Mahkemesi’nde: Süresiz Nafakanın Kaderi Belirlenecek
Aile Mahkemesi tarafından yapılan başvuru, Anayasa Mahkemesi tarafından geçtiğimiz hafta ilk incelemeye alındı. Yüksek Mahkeme, başvuruyu kabul edilebilir bularak dosyanın esastan görüşülmesine karar verdi.
AYM Esastan İnceleyecek
Bu karar, süresiz nafaka meselesinin artık doğrudan Anayasa Mahkemesi’nin gündeminde olduğu anlamına geliyor. Siyasetin uzun süredir bir çözüm üretemediği ve kamuoyunda büyük tepkilere neden olan bu konunun kaderi, Yüksek Mahkeme’nin anayasallık denetimi sonucunda vereceği kararla netleşecek. AYM’nin vereceği iptal ya da devam kararı, Türkiye’deki binlerce nafaka yükümlüsü ve alacaklısını doğrudan etkileyecektir.