Türkiye’nin Bingazi Başkonsolosluğu 11 Yıl Aradan Sonra Yeniden Açılıyor
Türkiye, Libya’daki iç karışıklıklar sebebiyle 14 Haziran 2014‘te faaliyetlerini durdurduğu Bingazi Başkonsolosluğu’nu yeniden açmaya hazırlanıyor. Trablus Büyükelçiliği’nin Ocak 2017’de yeniden faaliyete geçmesinin ardından, şimdi de General Halife Hafter kontrolündeki Bingazi’de diplomatik misyonun tam kapasiteyle çalışması için önemli adımlar atılıyor.
Diplomatik Temaslar ve Yeniden Açılış Süreci
Son dönemde yoğunlaşan temaslar kapsamında, General Hafter’in oğlu ve Kara Kuvvetleri Komutanı olan Tümgeneral Saddam Halife Hafter, Türkiye’nin Başkonsolosu Serkan Karamanlıoğlu ile bir araya geldi. Libya’da yayın yapan Al Wasat’ın haberine göre, Bingazi’nin er-Racma bölgesindeki genel komutanlık karargâhında gerçekleşen görüşmeye Genel Komutanlık Genel Sekreteri Tümgeneral Hayri Temimi de katıldı.
Görüşmenin ana gündem maddesini, Bingazi’deki Türk Başkonsolosluğu’nun yeniden tam kapasiteyle faaliyete geçmesi oluşturdu. Türkiye’nin Kasım 2024‘te başkonsolosluğu yeniden hizmete açma kararı aldığı belirtiliyor. Bu adım, Libya’nın doğusunda yaşayanlara konsolosluk hizmeti sunulmasının yanı sıra, Türkiye’nin bölgedeki diplomatik varlığını güçlendirmesi açısından da stratejik bir önem taşıyor.
Deniz Yetki Anlaşması Onay Yolunda
Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında 2019’da imzalanan ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tescil edilen deniz yetki anlaşmasının, Halife Hafter’in kontrolündeki yönetim tarafından da benimsenmesi yönünde önemli bir gelişme yaşandı. Libya Temsilciler Meclisi, söz konusu anlaşmayı onaylamak üzere özel bir komite kurulduğunu duyurdu. Anlaşmanın Temsilciler Meclisi’nde onaylanması, BM nezdinde 30 Eylül 2022‘de tescil edilen mutabakat hakkındaki hukuki tartışmaları sonlandırabilir.
Uzmanlar Gelişmeleri Değerlendirdi
Konuyla ilgili uzmanlar, Türkiye’nin bölgedeki artan rolünü ve Libya’daki son gelişmeleri Milliyet’e değerlendirdi.
Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol: “Türkiye’ye Güvenen Kazanıyor”
ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, bu gelişmenin Türkiye’nin güvenlik sağlayıcı ve güvenilir bir aktör olduğunu bir kez daha teyit ettiğini belirtti. Erol, “Önümüzdeki süreçte Türkiye ve Libya sadece Doğu Akdeniz bağlamında değil, Kuzey ve Güney Afrika ekseninde yeni bölgesel jeopolitik yapılanmada daha güçlü bir şekilde yer alacaklardır. Başta Yunanistan ve İsrail olmak üzere bazı aktörler gelişmeleri bu perspektiften okumakta ve bundan ciddi manada rahatsızlık duymaktadırlar. Bugüne kadar da görüldüğü üzere, Türkiye’ye güvenen ve birlikte hareket edenler kazanmaktadır.” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Murat Aslan: “MEB Anlaşması Onaylanacak”
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan, Hafter’in Türkiye ile yakınlaşma isteğinin arkasında siyasi nedenler olduğunu vurguladı. Aslan, “Hafter, seçimlerin olmasını ve bu seçimlere katılmak istiyor. Türkiye’nin desteğini de önemli görüyor. Deniz yetki alanı ile ilgili Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasını, Temsilciler Meclisi’nde gündeme sokacaklar. Bence bu deniz yetki, MEB anlaşması büyük bir ihtimalle yasalaşacak. Mısır, Türkiye ile Hafter’in yakınlaşmasını istemiyor. MEB anlaşması onaylanırsa tepki göstereceğini ilan etti.” dedi.
Üst Düzey Ziyaretler ve Türkiye’nin Bölgedeki Varlığı
4 Nisan’daki Kritik Ziyaret
Libya Ulusal Ordusu’nu denetimi altında tutan Halife Hafter’in oğlu Saddam Halife Hafter, 4 Nisan‘da Türkiye’ye önemli bir ziyaret gerçekleştirmişti. Bu ziyaret kapsamında Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ile görüşmüş ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler tarafından kabul edilmişti.
Türk Donanması Akdeniz’de Güç Gösteriyor
Türkiye, bölgedeki etkinliğini sadece insani diplomasi ile değil, aynı zamanda donanma gücüyle de pekiştiriyor. Türk Deniz Görev Grubu, 2020 yılındaki Barış Fırtınası operasyonunun ardından Akdeniz’de, Libya açıklarında keşif, gözetleme ve varlık gösterme görevini kesintisiz bir şekilde sürdürüyor.