AB-ABD Ticaret Gerilimi Işığında X Soruşturması Ertelendi
Avrupa Komisyonu, Amerika Birleşik Devletleri ile devam eden ve siyasi hassasiyet taşıyan ticaret müzakereleri nedeniyle, Elon Musk’ın sahibi olduğu sosyal medya platformu X’e yönelik yürüttüğü önemli bir soruşturmayı askıya aldı. Financial Times’a konuşan Avrupa Birliği yetkilileri, bu kararın transatlantik ticaret görüşmeleri netleşene kadar geçerli olacağını belirtti.
Dijital Hizmetler Yasası ve Siyasi Dengeler
Soruşturma, AB’nin dönüm noktası olarak kabul edilen Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamında başlatılmıştı ve normal şartlarda yaz tatilinden önce sonuçlanması bekleniyordu. Ancak, mevcut siyasi iklim bu süreci doğrudan etkiledi.
Bir AB yetkilisi, dijital düzenlemelerin uygulanması ile ABD’deki siyasi gerilimleri yönetme arasındaki dengeye dikkat çekerek, “Her şey birbirine bağlı” ifadesini kullandı.
Dijital Hizmetler Yasası, büyük çevrimiçi platformlara içerik denetimi ve şeffaflık konusunda ciddi yükümlülükler getiriyor. X platformu, geçen yıl bu yasa kapsamında ön ihlal yapmakla suçlanmıştı.
X’e Yönelik Suçlamalar ve Olası Cezalar
Platforma yöneltilen temel suçlamalar arasında aldatıcı tasarım uygulamaları ve kullanıcı verilerine erişim konusunda yetersiz kalması bulunuyor. Bu ihlallerin kanıtlanması durumunda, X platformu küresel gelirinin yüzde 6’sına kadar ulaşabilecek bir para cezasıyla karşı karşıya kalabilir. Ancak, konuya yakın kaynaklar cezanın bu üst sınıra ulaşma ihtimalinin düşük olduğunu vurguluyor.
Transatlantik Ticarette Gümrük Vergisi Gerilimi
Bu erteleme kararının arkasındaki en büyük etkenlerden biri, ABD’nin eski başkanı Donald Trump‘ın Avrupa’ya yönelik ticaret politikaları oldu. Nisan ayında Trump, AB ithalatına yüzde 10 “karşılıklı” gümrük vergisi uygulamış ve bu oranı 1 Ağustos’tan itibaren yüzde 30’a çıkarma tehdidinde bulunmuştu.
Trump, daha önceki dönemlerinde Avrupa’nın dijital düzenlemelerini ve teknoloji şirketlerine yönelik cezaları sert bir dille eleştirerek bunları “denizaşırı haraç” olarak nitelendirmişti. Bu durum, AB’nin ABD merkezli teknoloji şirketlerine yönelik adımlarını daha temkinli atmasına neden oluyor.