AB’nin 2 Trilyon Avroluk Bütçe Planı: Almanya Neden Sıcak Bakmıyor?

AB Bütçesinde Kriz: Almanya’dan 2 Trilyon Avroluk Teklife Veto Sinyali

Avrupa Birliği’nin geleceğini şekillendirecek olan yeni dönem bütçe görüşmeleri, Almanya’nın sergilediği tutumla şimdiden zorlu bir sürece girmiş durumda. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından sunulan ve yaklaşık 2 trilyon avro büyüklüğünde olan devasa bütçe ve kurtarma paketi teklifi, birliğin en büyük ekonomisi olan Almanya’dan beklenen onayı alamadı. Berlin yönetimi, teklifin mevcut haliyle kabul edilemez olduğunu belirterek, mali disiplin ve üye ülkelerin sorumlulukları konusundaki endişelerini dile getirdi.

Teklifin Kapsamı ve Almanya’nın Endişeleri

AB Komisyonu’nun sunduğu paket, hem Birliğin 2021-2027 yıllarını kapsayan çok yıllı mali çerçevesini (MFF) hem de koronavirüs pandemisinin ekonomik etkileriyle mücadele için oluşturulan kurtarma fonunu içeriyor. Ancak paketin toplam büyüklüğü ve kaynakların dağıtım şekli, özellikle Almanya gibi ‘tutumlu’ olarak bilinen kuzey ülkeleri arasında tartışmalara yol açtı.

Bir Alman hükümet yetkilisinin yaptığı açıklamada, “Komisyonun teklifi önemli bir başlangıç noktasıdır, ancak harcamaların kontrolü ve fonların etkin kullanımı konusunda daha net garantilere ihtiyacımız var. Bu büyüklükte bir bütçenin getireceği yükün adil bir şekilde dağıtılması esastır.” ifadelerine yer verildi.

Almanya’nın Karşı Çıkışının Temel Nedenleri

Berlin’in 2 trilyon avroluk bütçe teklifine mesafeli durmasının arkasında yatan birkaç temel neden bulunmaktadır. Bu nedenler, Almanya’nın uzun süredir savunduğu ekonomik ilkelerle yakından ilgilidir.

Mali Disiplin ve Borçlanma

Almanya, AB düzeyinde aşırı borçlanmaya her zaman şüpheyle yaklaşmıştır. Kurtarma fonunun büyük bir kısmının hibe yerine kredilerden oluşmasını savunan Berlin, ortak borçlanma mekanizmalarının gelecekte kontrolsüz harcamalara yol açabileceğinden endişe duymaktadır. Bu durum, Alman vergi mükellefleri üzerindeki potansiyel yükü artırmaktadır.

Katkı Payı ve Adil Yük Dağılımı

AB bütçesine en büyük net katkıyı sağlayan ülke olan Almanya, bütçenin büyümesiyle birlikte kendi payına düşecek olan miktarın da artmasından rahatsızlık duymaktadır. Hükümet, fonların dağıtımında üye ülkelerin ekonomik durumları ve reform çabaları gibi kriterlerin daha fazla dikkate alınmasını talep etmektedir.

Gelecek Müzakereler ve Olası Senaryolar

Almanya’nın bu tutumu, önümüzdeki haftalarda ve aylarda AB liderleri arasında yoğun müzakerelerin yaşanacağının habercisidir. Birliğin oy birliğiyle karar alması gereken bütçe konusunda bir uzlaşmaya varılması, tüm üye ülkelerin taviz vermesini gerektirecektir. Almanya’nın onayı olmadan bütçenin geçmesi mümkün olmadığından, gözler Brüksel ile Berlin arasındaki pazarlıklara çevrilmiş durumdadır.