Antalya’da Turizm Sezonu Beklentileri ve Gerçekler
Türkiye’nin turizm başkenti Antalya, bölgesel krizlerin gölgesinde bir sezon geçirirken, yılın ilk 6,5 aylık döneminde 7,5 milyon turisti ağırlayarak önemli bir eşiği aştı. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, sezon başında belirlenen 18 milyonluk iddialı hedefin mevcut konjonktürde revize edildiğini belirtti.
Kavaloğlu, “16 Temmuz itibariyle Antalya’ya gelen kişi sayısı 7,5 milyon kişiyi geçti. Geçen sene ile hemen hemen aynı bir rakam bu. Sezonun başında 18 milyonluk bir hedefimiz vardı, o hedefin biraz optimist bir hedef olduğu ortaya çıktı. Geçen senenin altında kalmayacağımızı ve 17 milyonluk hedefi tekrardan geçeceğimize inanıyorum” dedi.
Hedef Revizyonunun Arkasındaki Nedenler
Bölgesel Gerilimlerin Etkisi
Başkan Kavaloğlu, hedeflerin aşağı yönlü güncellenmesindeki en büyük faktörün bölgesel jeopolitik gelişmeler olduğunu vurguladı. “Çünkü, Rusya-Ukrayna savaşının bitebilme ihtimalini göz önünde bulunduruyorduk ama savaşın devam etmesi, arkasından gelen İsrail-İran gerilimi, Filistin-İsrail geriliminin devam etmesi ve o bölgedeki hareketliliğin sürekliliği turizmi olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.
Ana Pazarlardaki Değişimler
Haziran ayı sonu verilerine göre, ana pazarlardan Almanya ve Rusya‘dan gelen turist sayısında küçük bir düşüş yaşandığını belirten Kavaloğlu, bu düşüşün İngiltere ve Polonya‘dan gelen artışla dengelendiğini söyledi. Kavaloğlu, “Temmuz ve ağustos ayı sezonun en değerli iki dönemi. Bu iki ayda toplamda yaklaşık 5,6 milyon turist bekliyoruz. Eğer biz bu hedefe ulaşırsak, geçen senenin altında kalmayacağımızı ve 17 milyonluk hedefi tekrardan geçeceğimize inanıyorum” diye ekledi.
Sezonun Geleceği ve Öne Çıkan Pazarlar
Sezon Kasım Sonuna Kadar Uzayabilir
İklim koşullarının elverişli olması durumunda sezonun uzama potansiyeline dikkat çeken Kavaloğlu, “Eylül-Ekim aylarının iyi geçeceğini varsayıyorum ve sezonun da iklim şartlarının elverdiği sürece Kasım ayının sonuna uzayacağını düşünüyorum. Dolayısıyla bu anlamda baktığımızda geçen senenin altında kalmayacağız ama 18 milyonluk hedefimize ulaşamayacağız” dedi.
İç Pazar ve Gurbetçiler Sezonun Güvencesi
Bölgesel krizlerin yarattığı boşluğu dolduran en önemli unsurlardan birinin iç pazar ve yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları olduğunu belirten Kavaloğlu, “Avrupa’da yaşayan Türklerin Türkiye’ye, özellikle Antalya’ya olan ilgisi sürüyor. Kendi ana vatanlarında tatil yapma iştahı yüksek. Bu da sektör açısından büyük bir artı” şeklinde konuştu.
Pazar Sıralaması: Rusya Lider, Polonya Yükselişte
Antalya’ya en çok turist gönderen ülkeler sıralamasını paylaşan Kavaloğlu, güncel durumu şöyle özetledi: “Şu anda Rusya hâlâ birinci sırada yer alıyor. Onu Almanya, İngiltere ve Polonya takip ediyor. Polonya’yı özellikle önemsiyoruz. Refah seviyesi ve Avrupa Birliği’nin desteğiyle ekonomik olarak güçleniyorlar. Polonya bizim için çok değerli bir pazar haline geldi.” Ayrıca Kazakistan, Hollanda ve Baltık ülkelerinin (Litvanya, Letonya, Estonya) de dikkat çeken pazarlar arasında olduğunu belirtti.
Sektörün Karşılaştığı Ekonomik Zorluklar
Kur Politikası ve Kârlılık Baskısı
Kavaloğlu, uygulanan sabit kur politikasının sektör üzerindeki olumsuz etkilerine değindi. “Gelirlerimiz Euro bazında, giderlerimiz Türk Lirası bazında. Enflasyon baskısı nedeniyle giderlerimiz arttı ama kur artmadı. Bu da kârlılığımızı düşürdü. Avrupa’da da refah seviyesi artmadığı için fiyatlarımızı yükseltemiyoruz” dedi.
Rekabette Fiyat Avantajı
Türkiye’nin rakiplerine göre fiyat avantajını koruduğunu vurgulayan Kavaloğlu, Antalya’nın İspanya, Fransa, Yunanistan ve İtalya gibi destinasyonlara kıyasla daha uygun tatil imkanları sunduğunu belirtti.
“Yunanistan ada turizmi yapıyor. İnsanların tatil yerlerini biz belirleyemeyiz ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de bir seçenek olarak öneriyoruz. Yunanistan’da genellikle restoran fotoğrafları paylaşılıyor, ama kıyaslama yaparken otel ile otel, restoran ile restoran karşılaştırılmalı. Türkiye’nin, Antalya’nın çok daha uygun şartlarda tatil imkanı sunduğunu söylüyorum.”