Almanya ve İngiltere’den Tarihi Savunma Anlaşması: Eurofighter İhracatı Gündemde

Almanya ve İngiltere Liderleri Ortak Basın Toplantısı Düzenledi

İngiltere Başbakanı Starmer ve göreve geldikten sonra İngiltere’ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştiren Almanya Başbakanı Merz, ortak bir basın toplantısı düzenledi. Toplantının ana gündem maddelerinden biri savunma sanayii işbirliği oldu.

Eurofighter Typhoon İhracat Lisansı Gündemde

Toplantı sırasında Almanya Başbakanı Merz’e, “Eurofighter Typhoon‘un ihracatı hakkında Starmer ile konuştunuz mu? İkiniz de bunları Türkiye’ye teslim etmeye hazır mısınız?” sorusu yöneltildi. Merz, bu soruya şu yanıtı verdi:

“İhracat izinleri konusunda henüz bir karar almadık, ancak bu tür bir ihracat lisansını mümkün kılacak veya sağlayacak iyi bir karar yolunda ilerliyoruz. Bekleyip göreceğiz. Bu konuda hangi ülkeleri düşündüğümüz konusunda açıklama yapmayacağım.”

İngiltere Başbakanı Starmer ise konuya ilişkin olarak, “Bugün uzun uzun bu konuyu tartıştık ve ihracat mevzularını daha ortaklaşa, daha koordineli bir şekilde yürütmeyi planladığımızı belirttik. Bu, her iki ülke için de iyi bir şey, Avrupa ve ötesinde de iyi bir şey. Bu konuyu sadece ele almakla kalmadık, aynı zamanda bunun çok daha koordineli, çok daha güçlü ve çok daha işbirlikçi olmasını sağlamak için adımlar atmaya başladık.” ifadelerini kullandı.

Tarihi “Kensington Antlaşması” İmzalandı

Starmer ve Merz, başkentin Kensington bölgesindeki ünlü Victoria ve Albert Müzesi’nde bir araya gelerek, iki ülke arasında 23 sayfalık “Kensington Antlaşması”na imza attı. Anlaşma, “İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana İngiltere ve Almanya arasında yapılan ilk anlaşma” olarak tarihe geçti. Anlaşmaya İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ve Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul da imza koydu.

Anlaşmanın Odak Noktaları

İki ülke arasındaki işbirliğini derinleştirmeyi amaçlayan anlaşma, birçok kritik alanı kapsıyor:

  • Güvenlik ve Savunma: Ortak askeri ve eğitim tatbikatları, siber tehditlere ve bilgi savaşına karşı ortak çalışma ve silah ihracatı konusunda koordinasyon sağlanacak.
  • İklim ve Çevre: Küresel ısınmayı Paris İklim Anlaşması hedefleri doğrultusunda 1,5 santigrat dereceyle sınırlandırma taahhüdü yinelendi.
  • Ticaret ve Ekonomi: İkili ticaretin güçlendirilmesi ve ekonomik büyüme yoluyla istihdamın teşvik edilmesi hedefleniyor.
  • Bilim ve Kültür: Ortak araştırma girişimleri, eğitim projeleri, kültürel değişim ve gençlik hareketliliği teşvik edilecek.
  • Sınır Güvenliği: Terörizm, organize suçlar ve göçmen kaçakçılığına karşı yıllık diyalog ve işbirliği yapılacak.
  • Ulaşım: Gelecek 10 yıl içinde iki ülke arasında doğrudan demir yolu kurulması için çalışmalara başlanacak.

Liderlerden Anlaşmaya İlişkin Değerlendirmeler

İmza töreninde konuşan Başbakan Starmer, anlaşmayı “İngiltere ve Almanya’nın birbirine ne kadar yakın olduğunu ve geleceğe yönelik hedeflerini ölçen tarihi belge” olarak tanımladı. Almanya Başbakanı Merz ise, “Bugün Alman-İngiliz ilişkileri için tarihi bir gün” diyerek anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana iki ülke arasında böyle bir anlaşma yapılmamış olmasına şaşırdığını belirtti.

Ukrayna ve Gazze Konuları da Ele Alındı

İmza töreninin ardından Başbakanlık Ofisi 10 Numara’da görüşen iki lider, daha sonra Hertfordshire’da tekrar basının karşısına geçti. Starmer, görüşmede Ukrayna ve Gazze’deki durumu ele aldıklarını belirtti.

Starmer: “Gazze’deki Durum Dehşet Verici”

Başbakan Starmer, Gazze’deki durumun dehşet verici olduğunu vurgulayarak, İsrailli esirlerin serbest bırakılması ve bölgeye insani yardımın acilen ulaştırılması çağrısında bulunduklarını ifade etti. Ayrıca, Ukrayna’ya askeri desteği artırmak için müttefiklerle çalıştıklarını ekledi.

Merz: “Putin Üzerindeki Baskıyı Artıracağız”

Almanya Başbakanı Merz ise, ülkesinin ve İngiltere’nin Kuzey Denizi’ni hibrit tehditlere karşı korumak ve NATO’nun doğu kanadını güçlendirmek istediğini söyledi. Merz, ABD Başkanı Donald Trump‘ın Ukrayna’ya silah tedarik etme kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, bu adımların Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üzerindeki baskıyı artıracağını ve onu barış müzakerelerine zorlayacağını kaydetti.