CHP’nin Adana Krizi: Rüşvet İddiaları ve Partiyi Bekleyen Siyasi Bedel

Reis’e Karşı Başarısız Komplo Girişimleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, yani Reis’i, yenilgiye uğratmak için muhalefetin umut bağladığı pek çok girişim oldu. Önce FETÖ’nün “ayakkabı kutusu” kumpasına güvendiler ve “Kesin gider, bu sıradan bir kutu değil” dediler. Ancak bu tezgahı kuranlar sahneden çekilirken, Reis görevine devam etti. Ardından, “Türk yargısı başaramadı, ABD ve AB yapar” diyerek dış güçlerden medet umdular, hatta bir “Beyzbol sopası” sembolüne bile sarıldılar. Reis, Trump’ın ilk dönemi de dahil olmak üzere üç Amerikan başkanını geride bıraktı.

Umutlarını FETÖ’nün ‘Fuat Avni’ hesabına, “Abdullah Gül’e” ve onlara umut veren “Bülent Arınç’a” bağladılar. “Her şeyini biliyor, mutlak götürür” dedikoduları yayıldı, fakat Reis konuştukça Arınç gözyaşlarına boğuldu. Sonrasında ekonomik silahlara yönelerek en çok “dolara”, hatta çaresizlikten kuru soğana güvendiler. CHP yöneticileri, kendileri dışında her şeye bel bağladı. Şimdi ise parti içindeki yolsuzluklara ve kendi yalanlarına güveniyorlar. Ancak bu stratejileri de başarısız olacak ve bu yönetim anlayışı, ne yazık ki CHP’yi tarihin tozlu sayfalarına gömecek.

Ümmet Tartışması ve CHP Liderliğine Eleştiriler

Reis’in “Ümmeti Muhammed” ve “Türkler, Kürtler ve Araplar” ifadelerini kullanması neden bazı çevreleri rahatsız ediyor? Bu ifadeler karşısında adeta öfkeyle tepki veriyorlar. Oysa Reis, AB, ABD ve LGBT deseydi muhtemelen sevinçle karşılarlardı. Herkes kendi inancını ve karakterini yansıtır. Bizi “Ümmetçilikle” suçlayanlar şunu iyi bilmelidir ki; biz Türk milletiyiz ve aynı zamanda Hz. Muhammed’in ümmetiyiz. Ezelden beri bu sevdanın içindeyiz.

Özgür Özel istediği kadar “ümmet” kelimesini kullansın, bu bizim için bir anlam ifade etmiyor. Kendisi, rüşvetçi ve hırsız olarak nitelendirilen kişilere avukatlık yapmaya devam etsin. Ancak rüşvet iddiasıyla Silivri’de tutuklu bulunan Zeydan Karalar’ı bir dürüstlük abidesi gibi sunmaya kalkmasın. Adana’daki mitingde, Özel’in arkasında “haram yemedikleri” masalını anlatan çocukları vardı ve Mert’in kibirli duruşu oldukça ibret vericiydi.

Özgür Özel’in Adana Mitingindeki Yanılgıları

Özgür Özel, mitingde “Zeydan Başkan niye Silivri’de?” diye sorarak, kendisine fısıldanan yalanları halka aktardı. Başsavcı Akın Gürlek’e saldırdıktan sonra şu ifadeleri kullandı:

“Zeydan’a iftira atıyorlar. AK Parti’nin verdiği ihalenin parasını ödedi. O ihaleyi yapan AK Partiliye ne verilmiş, bilmiyoruz. Paralarını ödemiş bir daha da onlarla çalışmamış.”

Bu sözler üzerine insanın “Yalancının…” diyesi geliyor. Görünüşe göre Özgür Özel’i fena halde kandırmışlar. Sayın Özgür Özel, gerçekler şöyledir: Zeydan Karalar, sözleşme süresi bitince bu firmalarla ilişkisini kesmedi. Aksine, yeni ihaleler ve yeni ortaklarla 5 yıl boyunca onlarla iş birliği yaptı. Zeydan’ın çantacısı olduğu iddia edilen Özcan Zenger’in İstanbul’a boşuna gitmediği, Baki Nugay’ın ifadesinde belirttiği gibi çantalar dolusu parayı teslim etmek için gittiği iddia ediliyor. Özcan’ın görevi Seyhan Belediyesi ile sınırlı kalmadı; Büyükşehir’e geçen Zeydan Başkan, onu da yanına aldı.

Adana’daki Rüşvet Ağının Detayları

CHP’li Zeydan Karalar, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda ilk icraatlarından biri, çantacısı olarak bilinen kişiye önemli bir görev vermek oldu. Savcıların bu konuyu da araştırması gerekmektedir. Belediyede işçi olarak görünen Özcan Zenger, sinekle mücadelenin başına getirilerek Çevre Koruma Daire Başkanı yapıldı.

İddialara göre, Barka’nın sahibi Baki Tugay ile “Topal İhsan” olarak bilinen Aziz İhsan Aktaş’ın sahibi olduğu Bilginay Şirketleri, halkın parasını birlikte zimmetlerine geçirdi. Rüşveti bazen İstanbul’da, bazen Adana’da teslim ettiler. Özgür Özel’in konuşmadan önce bu gerçekleri öğrenmesi gerekir. Azim Öztürk döneminde başlayan iş, CHP’li Zeydan Karalar ile 5 yıl, ardından Karalar’ın aracılığıyla Akif Kemal Akay ile devam etti. Peki, Topal İhsan neden Oya Tekin’i hedef aldı? Çünkü Oya Başkan, Topal İhsan’ı kapı dışarı etti.

Bir diğer önemli ayrıntı ise şudur: Mitingde Özgür Özel’in arkasında bir yanda Zeydan’ın kibirli çocukları, diğer yanda ise ağlamaktan gözleri şişmiş olan Oya Tekin’in çocukları duruyordu. Adana’nın kaynaklarını sömüren başkanın evlatlarını yakından tanırım.