Silivri’de Tarihi Yargılama: Ekrem İmamoğlu’nun Duruşmasından Notlar
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin potansiyel cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun davasını takip etmek için Silivri’deydik. Ancak bu bir yargılanma değil, adeta bir yargılamaydı. İmamoğlu, sanık sandalyesinden Türkiye’nin adalet sistemini sorguladı.
Kumpas Davalarından Kalan Yargılama Ruhu
Duruşma salonu, 2008-2013 yılları arasındaki kumpas davalarının yapıldığı yerden farksızdı. Silivri Cezaevleri kampüsündeki spor salonundan bozma bu mekân, geçmişin soğukluğunu koruyordu. 2012’de inşa edilen yeni duruşma salonu da aynı atmosferi yansıtıyordu: Koyu bordo, sıkışık sandalyeler ve sanık, avukat, izleyiciyi ayıran alçak yükseltiler. Tek eksik, Ergenekon davalarında sanıkların tepesinden sarkan ve fısıltıları bile kaydeden mikrofonlardı. Mikrofonlar gitmiş olsa da, yargılama ruhu aynı kalmıştı.
İmamoğlu’nun Savunması: ‘Ben Sadece Bir Kişi İçin Tehdidim’
İmamoğlu’nun davası, 20 Ocak 2025’te yargının siyasallaşması üzerine yaptığı bir konuşma sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik tehdit, hedef gösterme ve hakaret iddialarını içeriyordu. Hakkında daha kürsüden inmeden soruşturma başlatılmıştı.
Savunmasında kimseyi tehdit etmediğini, bunun kendi yaşam ve siyaset anlayışına aykırı olduğunu belirten İmamoğlu, şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
“Ben Türkiye’de sadece bir kişi için tehdidim. Sadece o bir kişi. Bunu da millet yapıyor! Onu dört defa yendim, beşinci kez yeneceğim.”
Konuşmasını, “Bir millet için en büyük tehdit adaletsizliktir!” diyerek noktaladı. Miting meydanlarındaki enerjisiyle, “Yolumuz uzun, gençliğimiz var” diyen İmamoğlu, salonda sadece ceketini çıkarıp kollarını sıvamadı.
MHP ve DEM Partisi’ne Çağrı
İmamoğlu, konuşmasında MHP ve DEM Partisi’ne de seslenerek, “Huzurlu, barış içinde bir ülke hepimizin hayali. Bu hayali bir kişinin siyasi bekasına kurban etmeyin,” dedi ve ekledi: “Böylesi süreçlerin başarıya ulaşması hukuktan geçer!”
Mahkemenin Kararı ve ‘Bitmeyen Söz’
Savunmaların ardından hâkim, “Ekrem Bey karar aşamasındayız, son sözlerinizi söyleyin” dediğinde İmamoğlu, “Benim sözüm bitmez hâkim bey, son söz diye bir şey yok benim için” diyerek karşı çıktı ve hakkındaki davaları sıralamaya başladı. Mahkeme heyeti, İmamoğlu hakkında şu kararı verdi:
- Hedef göstermek: Beraat
- Tehdit ve hakaret: Toplam 1 yıl 8 ay hapis cezası
Yazarın deyimiyle, mahkeme hiç ceza vermemezlik yapamazdı.
CHP Lideri Özel’den ‘Anadolu Ateşi’ Vurgusu
Duruşma arasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile yapılan sohbette, partinin anketlerdeki yükselişi ve Anadolu mitinglerinin yoğunluğu öne çıktı. Özel, Adana’daki başarıya atıfta bulunarak, “Saraçhane ateşi oraya da sıçradı” yorumunu yaptı ve bu ivmenin bir ‘Anadolu ateşine’ dönüşeceğini belirtti.
Geçmişten Bugüne: Ergenekon ve ‘Arkadaş’
Karar anında akıllara Ergenekon davası hâkimleri geldi. O dönemde “yurtdışına kaçma ihtimali” gerekçesiyle tutukluluğun devamına karar veren hâkimlerden Sedat Sami Haşıloğlu‘nun şimdi yurtdışında kaçak olması, tarihin bir cilvesi olarak not edildi. Duruşma salonunda bir başka tanıdık sima daha vardı: 2011’de tutuklu yargılananlara “Arkadaş” şarkısıyla umut veren Melike Demirağ. Yıllar sonra aynı salonda, aynı adalet arayışında yeniden bir araya gelindi.