Sana Göre Haber

İlham Ahmed’den Kritik Açıklamalar: Türkiye ile Doğrudan Diyalog ve Şam ile Entegrasyon Süreci

Suriyeli Kürt Siyasetçi İlham Ahmed’den Kritik Açıklamalar

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Komitesi Eşbaşkanı ve Suriyeli Kürtlerin önde gelen siyasetçilerinden İlham Ahmed, BBC Türkçe’ye verdiği özel röportajda önemli konulara değindi. Ahmed, Türkiye ile ilişkilerden Şam yönetimiyle devam eden müzakerelere kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Türkiye ile İlişkiler ve Diyalog Süreci

İlham Ahmed, Türkiye ile aralarında doğrudan bir iletişim kanalı olduğunu belirtti. Suriye’nin kuzey ve doğusundaki mevcut sakin durumu olumlu bir gelişme olarak nitelendiren Ahmed, Ankara ile daha fazla diyalog ve koordinasyona ihtiyaç duyduklarını vurguladı.

Doğrudan İletişim Kanalı Aktif

“Aramızda açık bir kanal [iletişim kanalı] var. Kuzey ve doğu Suriye, Kürt sorunu ve Suriye’deki siyasi çözümle ilgili konuların yanı sıra Türkiye’nin ilgilendiği konular da tartışılıyor. Genel olarak bu açık kanal sadece bir koordinasyon kanalı.”

Türkiye, Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) ve ana omurgasını oluşturan Halk Savunma Güçleri’ni (YPG) PKK’nın bir uzantısı olarak tanımlıyor. Ahmed, Türkiye’deki yeni sürece ilişkin olumlu ifadeler kullanırken, Suriye’deki koşulların farklılığına dikkat çekti.

‘Daha Fazla Koordinasyona İhtiyacımız Var’

Ahmed, Türkiye ile güvenin tam olarak tesis edilebilmesi için atılması gereken adımlar olduğunu söyledi. “Türkiye’nin Suriye topraklarındaki varlığıyla ilgili meseleler de var. Dolayısıyla, bu sorunları, özellikle de her iki tarafı ilgilendiren güvenlik konularını çözmek için Türkiye ile daha fazla diyalog ve koordinasyona ihtiyacımız var,” dedi. 2013’te Türkiye’yi ziyaret eden Ahmed, tekrar davet edilmesi halinde “Kesinlikle” geleceğini ifade etti.

Silahsızlanma Değil, Entegrasyon Vurgusu

Türkiye’nin SDG ve YPG’nin silah bırakması yönündeki çağrılarına karşılık Ahmed, Suriye’deki durumun farklı olduğunu belirtti. “Suriye’de bir silahsızlanma sürecinden ziyade bir entegrasyon sürecinden bahsediyoruz,” diyerek pozisyonlarını netleştirdi.

“Suriye toplumunun yapısı içinde kendine özgü bir karakterimiz var. IŞİD’e karşı mücadele ve direnişimizin kendine özgü bir doğası var. Bu gruplar hâlâ varlıklarını sürdürüyor ve tehdit devam ediyor. Bu nedenle SDG, Suriye ordusunun güçlü bir parçası olabilir ve Suriye topraklarının tamamında güvenlik ve istikrarı sağlayıcı bir güç olarak rol oynayabilir.”

Ahmed, Suriye’de kalıcı bir anayasanın olmaması ve güvenlik durumunun kaotik yapısı nedeniyle silah bırakmanın söz konusu olamayacağını vurguladı.

Şam ile Müzakereler: ‘Süreç Çökmedi’

9 Temmuz’da Şam’da Suriye’nin yeni lideri Ahmet Şara ve SDG lideri Mazlum Abdi‘nin katılımıyla gerçekleşen toplantıya dair değerlendirmelerde bulunan Ahmed, müzakerelerin çöktüğü yönündeki iddiaları yalanladı.

‘Diyalog Devam Etmeli’

Ahmed, müzakere süreçlerinde anlaşmazlıklar yaşanmasının normal olduğunu belirterek, “Müzakereler çökmedi. Özellikle de Suriyeliler yıllardır kendi aralarında diyalog kurmadığı için yapılan bazı toplantılarda yanlış anlaşılmalar ve anlaşmazlıklar olması normaldir,” dedi. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve devletin birliği gibi konularda fikir birliği olduğunu ekledi.

Önerilen Entegrasyon Modeli Nedir?

Entegrasyonun müzakerelerdeki en zorlu başlıklardan biri olduğunu kabul eden Ahmed, hedeflerinin devlet çerçevesi dışında alternatif yapılar kurmak olmadığını belirtti. Önerdikleri modeli şu sözlerle açıkladı:

ABD’nin Eleştirilerine Yanıt

ABD’nin Suriye özel temsilcisi Tom Barrack‘ın, SDG ile Şam arasındaki anlaşmanın “işe yaramadığı” yönündeki eleştirilerine de değinen Ahmed, ABD’nin sürece dahil olmasını takdir ettiklerini söyledi.

“Durum ve ortama göre biraz farklılık gösteren birkaç açıklama yaptı. Ancak her halükarda, ABD yönetiminin Suriye meselesinde ilk kez bu kadar iddialı bir şekilde sorumluluk üstlendiğini söyleyebilirim. … Yanlış anlaşılmalar yaşanmaması için kendisiyle sürekli iletişim halinde olmamız gerekiyor.”

Bağımsızlık Hedefi Reddedildi

Ahmed, bağımsız bir Kürt devleti ya da federalizm gibi bir hedefleri olduğu iddiasını kesin bir dille reddetti. “Ulus devlet modeli artık geçerliliğini yitirmiştir,” diyen Ahmed, savundukları modelin ademi merkeziyetçilik olduğunu ifade etti.

“Bu, içinde yaşayan tüm gruplar tarafından temsil edilen, ademi merkeziyetçi yetkilere sahip bir bölgeniz olduğu anlamına geliyor. Başka bir deyişle, bu bir yerel yönetişim biçimidir,” diyerek sözlerini tamamladı.

Exit mobile version