İsrail’in Suriye Stratejisi: Federal Yapı İçin Askeri Baskı
İsrail’in, Dürziler ve Bedevi aşiretleri arasındaki çatışmaları gerekçe göstererek Şam’ı bombalamasının ardında, Suriye’nin yeni Cumhurbaşkanı Ahmet Şara‘yı iki temel hedefe zorlama amacı yatıyor. Bu durum, İsrail ve ABD’nin ikili stratejisinin bir parçası olarak öne çıkıyor. Bir yanda Azerbaycan’da Suriye hükümetiyle diplomatik görüşmeler yürüten İsrail, diğer yanda Suriye topraklarındaki işgalini genişleterek başkenti doğrudan hedef alıyor.
Benzer şekilde ABD, bir yandan yaptırımları kaldırma vaadiyle Şara’yı İsrail ile normalleşmeye teşvik ederken, diğer yandan İsrail’in Suriye’deki askeri politikalarına tam destek veriyor. Bu durum bir çelişkiden ziyade, emperyalist ABD ve siyonist İsrail’in bölgedeki politika yapma biçimini, yani döverek masaya oturtma ve kendi şartlarını dayatma taktiğini gözler önüne seriyor.
İsrail’in Güney Suriye Planı Nedir?
İsrail, aylardır hem Şam’daki iktidar değişimini kolaylaştıran adımlar atmış hem de yeni lider Şara üzerinde silahlı baskı kurarak onu Suriye adına taviz vermeye zorlamıştır. Ahmet Şara‘nın (Colani) liderliğindeki HTŞ’nin İdlib’den Şam’a ilerleyişini kolaylaştırmak için Suriye ordusu mevzilerini vuran İsrail, şimdi de Şara’nın “federal Suriye” planını kabul etmesi için Şam’ı bombalamaktadır.
İsrail’in hedefi üniter bir Suriye değil, etnik ve dini temellere dayalı federal bir yapıdır. Bu plan çerçevesinde:
- Güneyde, Şam ile arasında bir tampon bölge oluşturmak amacıyla Dürzilerin özerkliği.
- Kuzeyde, Türkiye karşıtlığı temelinde Kürtlerin özerkliği.
İsrail, Dürzilerin özerkliğini silah zoruyla, Kürtlerin özerkliğini ise şimdilik siyasi yollarla desteklemektedir.
İsrail’in Suriye’deki İşgalinin Boyutları
Netanyahu yönetimi, Beşşar Esad rejiminin yıkılmasını ve Colani’ye verdiği desteği fırsata çevirerek Suriye’nin güneyindeki işgalini genişletmektedir. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın verilerine göre, İsrail’in Suriye’deki askeri varlığı endişe verici boyutlara ulaşmıştır:
- Suriye’ye ait yaklaşık 400 kilometrekarelik toprak İsrail’in işgali altındadır.
- İşgal edilen bu alanda İsrail tarafından kurulmuş 10 askeri üs bulunmaktadır.
- Bu üslerden biri, başkent Şam’a sadece 40 kilometre mesafededir.
İsrail, Azerbaycan’da yürütülen görüşmelerde bu işgal edilmiş toprakların pazarlık konusu dahi olmadığını açıkça belirtmektedir.
Ankara’nın Stratejik Yanılgısı
Esad’ın devrildiği ve terör örgütü HTŞ’nin Şam’da yönetimi ele geçirdiği 8 Aralık tarihi, Ankara tarafından bir dış politika “başarısı” ve “8 Aralık devrimi” olarak nitelendirilmektedir. Ankara, 15 yıllık ısrarlı politikasının bir sonucu olarak gördüğü bu rejim değişikliğini kendi adına bir kazanç olarak okumaktadır. Hükümet, Colani ile İdlib’deki ilişkilerinin ve ona sağladıkları kalkanın, yeni Suriye denkleminde Türkiye’ye avantaj sağlayacağını hesaplamıştır.
Colani Üzerindeki Baskıyı Azaltma Hamlesi
Ancak Esad’ın devrilmesinin Ankara’dan çok Tel Aviv’e yaradığı açıktır. Colani’ye en büyük desteği ABD vermiştir. Eski ABD büyükelçileri James Jeffrey ve Robert Ford, onu Esad’a karşı koruduklarını ve siyasete hazırladıklarını belirtmişlerdir. İsrail Başbakanı Netanyahu da Şara’nın önünü açtıklarını kabul etmiştir.
Mesele artık kimin daha çok destek verdiği değil, Colani’nin kimin desteğiyle Suriye’yi yönetebileceğidir. Ankara ile Washington-Tel Aviv ekseni arasında sıkışan Colani, bu durumu idare etmeye çalışmaktadır. İsrail’in son bombardımanları, tam da bu sıkışıklığı gevşeterek Colani’yi kendi yörüngesine çekmeyi amaçlamaktadır. Zira emperyalist güçler, hedeflerine ulaştıklarında müttefiklerini kullanıp atmaktan çekinmezler.