Medvedev: “Batı ile Tam Ölçekli Bir Savaş Yürütülüyor”
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Başkan Dmitry Medvedev, Batı’nın Rusya’ya karşı fiilen tam ölçekli bir savaş yürüttüğünü öne sürdü. Medvedev, mevcut durumun bir vekalet savaşı gibi görünse de aslında daha fazlası olduğunu belirtti.
“Bugün yaşananlar vekalet savaşı gibi görünse de aslında tam ölçekli bir savaş. Batı, füzeler, uydu istihbaratı, ağır yaptırımlar ve Avrupa’nın silahlandırılması gibi adımlarla saldırıyor.”
Bu açıklamalar, Rusya ve Batı arasındaki gerilimin tırmandığı bir dönemde geldi.
“Tam Karşılık Verilmeli, Gerekirse Önleyici Saldırı Yapılmalı”
Rus haber ajansı TASS‘a konuşan Medvedev, Moskova’nın bu saldırgan tutuma karşı tam karşılık vermesi gerektiğini ve hatta gerekirse önleyici saldırılar başlatmasının zorunlu olduğunu ifade etti. Medvedev’in son yıllarda Kremlin’e yönelik sert eleştirileriyle de gündeme geldiği biliniyor.
“Batı, Yüzyıllardır Rusya’yı Zayıflatmaya Çalışıyor”
Medvedev, Batı’nın Rusya’yı zayıflatma çabalarının yeni olmadığını ve yüzyıllardır devam ettiğini iddia etti. “Batı, tarih boyunca bizim ‘tarihi anomali’mizi yok etmeye çalıştı. Buna uygun şekilde yanıt vermeliyiz” diyerek Rusya’nın kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı.
NATO İddiaları ve Bilgi Savaşı Cephesi
Batılı liderlerin, Rusya’nın NATO‘yu hedef alacağına dair iddialarını “tamamen saçmalık” olarak nitelendiren Medvedev, bu tür söylemlerin bir bilgi savaşının parçası olduğunu belirtti. Devlet Başkanı Vladimir Putin‘in de bu suçlamaları defalarca reddettiğini hatırlattı.
“Batılı siyasetçilerin bu konudaki açıklamaları bilgi savaşının bir parçası. Durumu daha da zorlaştırmak, istikrarsızlık yaratmak için bilerek yayılan yalanlar. Bu da Batı’nın bize karşı yürüttüğü açık savaşın bir başka cephesidir.”
Nükleer Güç Dengesi
Mevcut küresel gerilimde nükleer silahların rolü de önem taşıyor. ABD ve Rusya, dünya genelindeki nükleer silahların yaklaşık yüzde 87’sine sahip bulunuyor. Bu durum, iki güç arasındaki herhangi bir doğrudan çatışmanın potansiyel sonuçlarını daha da vahim hale getiriyor.