Türkiye’nin Orman Yangınlarıyla Mücadelesi Gündemde
Yaz aylarında artan orman yangınları, “Türkiye orman yangınlarına müdahalede eksik mi kalıyor?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı. Ülkede orman yangınlarıyla mücadele, Tarım ve Orman Bakanlığı‘na bağlı Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından yürütülmektedir. Muhalefet, Türkiye’nin yeterli kara ve hava gücüne sahip olmadığını iddia ederken, mevcut hava araçlarının kiralama yöntemiyle temin edilmesini eleştiriyor.
Buna karşılık, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, müdahalenin yetersiz olduğu iddialarını reddederek, “Cumhuriyet tarihinin en büyük” kara ve hava filosu ile yangınlara müdahale edildiğini belirtiyor. Ancak uzmanlar, hava filosunun yeterli olmasına rağmen asıl eksikliğin kara ekiplerinde olduğunu ve yangınların havadan değil, karadan söndürüldüğünü vurguluyor. Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz da ek kaynakların hava araçları yerine kara mücadelesine yönlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Türkiye’nin Hava ve Kara Gücü Kapasitesi Nedir?
Peki, Türkiye’nin yangınla mücadeledeki mevcut gücü ne durumda ve resmi makamlar bu duruma ne kadar hazırlıklı?
Envanterdeki Uçak ve Helikopter Sayısı
Orman Genel Müdürlüğü, bu sezon için yangınlarla mücadelede 438 ton su atma kapasitesine sahip 27 uçak ve 105 helikopter ile hazır olduğunu açıkladı. Ayrıca, yangınların tespiti için 14 İHA (İnsansız Hava Aracı) aktif olarak kullanılıyor. Ancak bu hava araçlarının tamamı devlete ait değil; önemli bir kısmı özel şirketlerden kiralanmaktadır.
- Uçaklar: Toplam 27 uçağın 11’i kiralık. OGM envanterinde 12 yangın söndürme ve 2 yönetim uçağı bulunuyor. Diğer 2 uçak ise Savunma ve İçişleri Bakanlıklarından “rezerv güç” olarak temin ediliyor.
- Helikopterler: Toplam 105 helikopterin 73’ü yangın söndürme amaçlı olup, bunların 70’i kiralıktır. OGM’ye ait 9 helikopterin 3’ü yangın söndürme, 6’sı ise koordinasyon görevlerinde kullanılıyor. Geri kalan 26 helikopter ise rezerv güçtür.
Savunma ve havacılık editörü Tolga Özbek, 2021’deki büyük Manavgat yangını sonrası hava filosunun kapasite ve kabiliyet açısından önemli ölçüde geliştiğini belirtiyor: “Manavgat yangını çok önemli bir dönüşümü gerçekleştirdi. Farklı kapasitede helikopterler, hem karaya hem suya inebilen uçaklar, insansız hava araçları gibi farklı çözümler ortaya konulmaya başlandı.”
Hava Araçlarının Kiralama Maliyeti
Hava araçlarının kiralanması, muhalefet tarafından “milyonlarca liranın heba edildiği” ve “hükümete yakın şirketlerin zengin edildiği” şeklinde eleştiriliyor. OGM’nin 2024 faaliyet raporuna göre, bu yıl için 15 uçak ve 60 helikopter olmak üzere toplam 75 hava aracı kiralandı. Bu kiralamaların üç yıllık (2022-2024) maliyeti 3 milyar 784 milyon TL olarak açıklandı. Bu bedelin 164 milyon TL’si Rusya Acil Durumlar Başkanlığı’ndan kiralanan bir uçak için ödendi.
Editör Tolga Özbek, yangınların sezonluk bir sorun olması nedeniyle kiralama yönteminin mantıklı olabileceğini ifade ediyor: “Hava araçları zaten pahalı. Yıl boyu onları uçuracak pilotların, teknik ekiplerin maaşını ödeyebilmek, uçakların ve helikopterlerin bakımını yapmak gerekiyor. Operasyonu sağlayacak yapıyı 12 ay ayakta tutabilmek çok da kolay değil.”
Kendi Filosunu Oluşturma ve Uzun Vadeli Planlama
Tarım ve Orman Bakanlığı, kendi filosunu kurmak için adımlar atmaktadır. 2025 yılına ait kayıtlarda, 20 adet AT 802 FireBoss amfibik uçak alım sürecinin devam ettiği belirtiliyor. Bakan Yumaklı, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. (TUSAŞ) ile sekiz yangın söndürme helikopteri üretimi için sözleşme imzalandığını da açıklamıştı.
Tolga Özbek, yangın sezonunun uzaması ve etkilerinin artmasıyla Türkiye’nin kendi filosunu oluşturması ve farklı tipte hava araçlarına yatırım yapması gerektiğini vurguluyor. “Büyük uçaklar geniş bir alanı söndürebiliyor, ufak uçaklar ise dar vadiler gibi zor alanlarda daha seri çalışabiliyor. Ülkemizde her iki tür arazi de mevcut.”
Uzman Görüşleri: Kara Personeli Neden Yetersiz?
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nden Doç. Dr. Cihan Erdönmez, Türkiye’nin 1839’a dayanan kurumsal ormancılık birikimi sayesinde Akdeniz ülkelerine göre daha başarılı olduğunu belirtiyor. Ancak Orman Mühendisleri Odası, asıl sorunun yetersiz kara personeli olduğunu savunuyor.
Orman Mühendisleri Odası’nın açıklamasına göre: “Dünyanın en güçlü hava filosuna sahip olsanız dahi yangın tepe yangınına dönüşüp kor ateş haline geldikten sonra üzerine ne kadar su dökerseniz dökün söndürülmesi çok zordur, hatta imkansızdır.”
Otuz beş yıl OGM’de görev yapmış orman mühendisi Vehbi Tutmaz, “Büyük orman yangınlarında her altı saatte Hiroşima’ya atılan atom bombasının çıkardığı enerjiye denk bir enerji açığa çıkıyor. Bu enerjiyle, hava araçlarının tek başlarına yangını söndürmesi mümkün değil” diyerek yer ekiplerinin önemini vurguluyor.
Doç. Dr. Cihan Erdönmez, OGM’nin norm kadrosunun yarı sayıda personelle çalıştığını, bir arazözün en az beş kişiyle gitmesi gerekirken şu anda iki-üç kişiyle müdahale edildiğini söylüyor. Uzmanlar ayrıca, orman işçilerinin eğitim eksikliği ve sezonluk çalışmaları gibi zafiyetlere dikkat çekiyor.
Teknoloji, Koordinasyon ve Önleyici Tedbirler
Yangınlarla mücadelede koordinasyon, Ankara’daki yangın yönetim merkezi ve bölge müdürlüklerinden sağlanıyor. Yangınların tespitinde 776 gözetleme kulesi kullanılıyor ve bunların 184’ü yapay zeka ile donatılmış durumda.
Tolga Özbek, İHA’ların rolünü şöyle açıklıyor: “İHA’lar 20-30 saat havada kalabiliyor. Geniş alanları tarıyor. Herhangi bir yerde ısı farkı olduğunda ikaz veriyor. Hemen o koordinata kamerayla bakılıyor.”
Mevcut Kara Gücü ve Gönüllüler
OGM verilerine göre, yangınlarla mücadelede kullanılan kara araçları şunlardır:
- 1786 adet arazöz ve su ikmal aracı
- 2742 adet ilk müdahale aracı
- 831 adet iş makinesi
- 4796 adet su temini için havuz
Bu mücadelede 25 bin personel görev yaparken, ülke genelinde 130 binden fazla gönüllü bulunmaktadır. Uzmanlar, yangınların büyük çoğunluğunun insan kaynaklı olması nedeniyle en önemli tedbirin vatandaşların bilinçlendirilmesi ve çevre bilincinin artırılması olduğunu belirtiyor.