Van İpekyolu Belediyesi’nde Borç Krizi Hacizle Sonuçlandı
Van’ın merkez ilçelerinden İpekyolu Belediyesi, yönetimdeki borç sorunları nedeniyle ciddi bir krizle karşı karşıya kaldı. DEM Parti yönetimi döneminde, 2024 yılı Ekim ayında yapılan karla mücadele ihalesinin ödemelerinin yapılmaması, yüklenici firma Atlas Altyapı AŞ.‘nin icra takibi başlatmasına neden oldu.
Başkanlık Makamına Haciz Geldi
Yargı sürecinin sonunda belediyenin borcunu ödemediği kesinleşince, icra memurları ve şirket avukatları belediye binasına gelerek harekete geçti. İşlemler sonucunda, başkanlık makamında bulunan mobilyalar ve çeşitli demirbaş eşyalar haczedildi.
DEM Parti Yönetiminden Suçlama: ‘Borç Kayyumdan Kaldı’
Haciz işleminin hemen ardından, DEM Parti yönetimindeki İpekyolu Belediyesi, kurumsal internet sitesi üzerinden bir açıklama yayımladı. Açıklamada, söz konusu borcun önceki kayyum döneminden miras kaldığı iddia edildi. Ancak, ihaleye ait resmi belgeler ve belediye içi kaynaklar, ihalenin 2024 yılı Ekim ayında, yani mevcut DEM Parti yönetimi sırasında yapıldığını açıkça ortaya koyuyor.
Bu çelişkili açıklama, kamuoyunda “DEM yönetimi kendi sorumluluğunu örtbas etmeye çalışıyor” şeklinde yorumlandı ve belediyenin ciddi bir finansal yönetim zafiyeti içinde olduğu eleştirilerine yol açtı.
Kayyum Dönemine Ait Borç Durumu Nedir?
Belediyeye yakın kaynakların aktardığı bilgilere göre, kayyum döneminde yüklenici firmalara olan tüm ödemeler banka kredileri aracılığıyla düzenli olarak yapılmış ve müteahhitlere herhangi bir borç bırakılmamıştır. Mevcut durumda kayyum döneminden kalan tek borcun, aylık 18 milyon TL tutarındaki yapılandırılmış kredi geri ödemesi olduğu belirtiliyor.
Mali Disiplinsizlik İddiaları ve SGK Borçları
DEM Parti yönetiminin, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan borçlar için sunulan yapılandırma imkanını kullanmadığı da ortaya çıktı. Bu durum, belediyedeki mali disiplinsizliğin bir başka kanıtı olarak değerlendiriliyor.
Van Kamuoyu Şeffaflık ve Sorumluluk Bekliyor
Van halkı ve kamuoyu, DEM Parti yönetiminin artık siyasi polemikleri bir kenara bırakarak sorumluluk almasını talep ediyor. Gerçeklerle örtüşmeyen açıklamalar yerine, belediye kaynaklarının nasıl kullanıldığına dair şeffaf bir bilanço sunulması, artan eleştirileri dindirmek için kritik bir adım olarak görülüyor.
Mevcut yönetimin, kendi döneminde yapılan bir ihalenin ödemesini gerçekleştirmeyerek belediyeyi haciz noktasına getirmesi ve ardından suçu önceki yönetime atmaya çalışması, siyasi hesap verebilirlik anlayışını sorgulanır hale getirdi. Kamuoyunun net beklentisi, şeffaf ve hesap verebilir bir yerel yönetim anlayışının benimsenmesidir.