Varna Belediye Başkanı’nın Tutuklanması ve Siyasi Yankıları
Varna Belediye Başkanı Blagomir Kotsev‘in tutuklanması, Bulgaristan’da büyük yankı uyandırdı ve olay kısa sürede Brüksel, Almanya ve İngiltere’ye yayılan protestolarla uluslararası bir boyut kazandı. Muhalefetteki “Değişime Devam Ediyoruz – Demokratik Bulgaristan” partisinin önde gelen isimlerinden olan Kotsev, 8 Temmuz’da bir yemek ihalesi üzerinden kamu fonlarını zimmetine geçirdiği iddiasıyla gözaltına alındı.
Kotsev, kendisine yöneltilen tüm suçlamaları reddederek davanın siyasi bir komplo olduğunu savundu. Davadaki tartışmalar, kilit bir tanığın ifadesini baskı altında verdiğini itiraf etmesiyle daha da alevlendi. 17 Temmuz 2025 tarihinde Sofya’daki temyiz mahkemesinde görülen duruşmada, savcılık 59 sayfalık ek delil sunarken, Kotsev’in savunma ekibi bu delillerin konuyla ilgisiz olduğunu ve bir karalama kampanyasının parçası olduğunu belirtti.
Ulusal ve Uluslararası Tepkiler
Belediye başkanının tutuklanması, yalnızca Bulgaristan’daki reformist çevrelerde değil, aynı zamanda Avrupalı siyasi müttefikler arasında da sert eleştirilere neden oldu. Sofya Belediye Başkanı Vasil Terziev, gözaltı kararını kınayarak durumu şu sözlerle değerlendirdi:
“Bu, seçici adaletin hedeflenmiş bir eylemidir.”
Aynı zamanda, Kotsev’in partisinin de üyesi olduğu Avrupa Parlamentosu’ndaki Renew Europe (Yenilenen Avrupa) grubu, tutuklamayı “siyasi baskı” ve Avrupa Birliği’nin demokratik normlarına yönelik bir tehdit olarak tanımladı. Bu gelişmelerin ardından Bulgaristan genelinde “Hukuk bir silah değildir” sloganıyla protestolar düzenlendi. Kotsev’in destekçileri ayrıca Brüksel, Berlin ve Londra gibi şehirlerde de gösteriler organize etti.
Bulgar-Alman İlişkilerinde Diplomatik Gerilim
Almanya’nın Bulgaristan Büyükelçisi’nin Varna’daki protestolardan birine katılması, Sofya ile Berlin arasında diplomatik bir gerginliğe yol açtı. Büyükelçinin Kotsev destekçileriyle dayanışma göstermesi, Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı tarafından ülkenin iç yargı süreçlerine doğrudan müdahale olarak algılandı ve bakanlık resmi bir diplomatik nota yayınladı.
Almanya’dan henüz resmi bir yanıt gelmemiş olsa da, büyükelçinin bu adımı Berlin’in bazı AB üyesi ülkelerdeki hukukun üstünlüğü konusundaki genel endişelerini yansıttığı şeklinde yorumlanıyor.
AB Baskısı ve Reform Süreci
Perşembe günü görülen duruşmaya Almanya’nın yanı sıra Fransa, Hollanda ve İngiltere büyükelçileri de katıldı. Bu durum, Bulgaristan’ın Euro ve Schengen bölgelerine tam entegrasyonu için çabaladığı bir dönemde, Sofya üzerindeki yargı bağımsızlığı ve yolsuzlukla mücadele reformları konusundaki baskıyı artırıyor. Avrupa Komisyonu’nun 2024 hukukun üstünlüğü raporunda da Bulgaristan’ın gerçekleştirmesi gereken reformlarla ilgili süregelen endişeler dile getirilmişti.