Von der Leyen’in Rekor Bütçesi: 2 Trilyon Euro ile Avrupa’nın Geleceğine Yatırım
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Birliği’nin geleceğini şekillendirecek iddialı bir adım attı. Önümüzdeki yedi yıl için sunulan 2 trilyon euroluk rekor bütçe teklifi, Brüksel koridorlarında büyük bir yankı uyandırdı ve şimdiye kadar konuşulan tüm rakamları geride bıraktı.
Avrupa Komisyonu Başkanı, “Bu, blok tarihindeki en iddialı bütçe olacak. Daha stratejik, daha esnek, daha şeffaf. Müdahale kapasitemize ve bağımsızlığımıza daha fazla yatırım yapıyoruz.”
Peki, bu devasa planı öncekilerden ayıran ve bu kadar özel kılan nedir? İşte von der Leyen’in bütçesindeki 6 temel varsayım ve Avrupa’yı bekleyen olası değişiklikler.
1. Kriz Odaklı Yeni Bütçe Anlayışı
Von der Leyen, 2 trilyon euroluk bütçenin ilham kaynağının ardı ardına yaşanan krizler olduğunu açıkça belirtti. Görev süresi boyunca COVID-19 pandemisi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, enerji krizi, rekor enflasyon ve Donald Trump‘ın gümrük vergileri gibi sayısız zorlukla mücadele edildi. Bu durum, AB bütçesi üzerinde benzeri görülmemiş bir baskı yarattı.
“Her seferinde hızlı tepki vermek ve gereken finansal gücü göstermek çok zordu,” diyen von der Leyen, mevcut fonların %90’ının “sabit” olduğunu ve manevra alanının kısıtlı olduğunu belirtti. “Daha fazla esneklik istiyoruz. Her şey 7 yıl için tek seferde kararlaştırılmamalı.”
Bu amaçla, mevcut 52 program 16’ya düşürülecek ve bütçenin bir kısmı esnek kullanım için önceden tahsis edilmeyecek. Ek olarak, beklenmedik krizler için 400 milyar euroya kadar kredi sağlayabilecek özel bir mekanizma önerildi.
2. Tartışmalı Birleşme: Tarım ve Uyum Fonları Tek Çatı Altında
Teklifin en radikal adımlarından biri, bütçenin en büyük iki kalemi olan Ortak Tarım Politikası (CAP) ile uyum fonlarının birleştirilmesi. “Ulusal ve Bölgesel Ortaklık Planları” olarak adlandırılan bu yeni yapı, sosyal politika, balıkçılık ve göç gibi alanları da kapsayarak yedi yılda toplam 865 milyar euro büyüklüğünde olacak.
Ortak Tarım Politikası’nda (CAP) Büyük Kesinti
Ancak bu birleşme, bazı önemli kesintileri de beraberinde getiriyor. Ayrıntılar incelendiğinde, planın detayları endişe yaratıyor:
- Gelecek Bütçede CAP: Çiftçi sübvansiyonları dahil 300 milyar euro.
- Mevcut Bütçede CAP: Toplam 386,6 milyar euro (270 milyar eurosu doğrudan ödemeler).
Tarım politikası uzmanlarına göre, enflasyon hesaba katıldığında bu durum, AB’nin tarım harcamalarında %20 ila %30 arasında gerçek bir azalma anlamına geliyor. Bu durum, özellikle Fransa, İtalya ve İspanya gibi CAP’den en çok faydalanan ülkelerin tepkisini çekerken, kuzey ülkeleri tarafından destekleniyor.
3. Hukukun Üstünlüğü Şartı: Fonlara Erişimin Yeni Kuralı
Von der Leyen’in teklifi, AB fonlarının kullanımını hukukun üstünlüğü ilkesine sıkı sıkıya bağlıyor. Geçmişte Macaristan ve Polonya ile yaşanan demokratik gerileme tartışmalarının ardından, artık tarım sübvansiyonları da dahil olmak üzere tüm fonların bu koşula tabi olması isteniyor.
Von der Leyen, “Hukukun üstünlüğü, AB bütçesinden tüm fonlar için zorunluluktur. Sorumlu harcamayı ve tam hesap verebilirliği sağlayacağız.”
Üye devletler, fonlara erişim için hukukun üstünlüğüne uyduklarını kanıtlamak zorunda kalacak. İhlaller, ödemelerin dondurulmasına yol açabilecek. Bu durum, bütçe onayı için oy birliği gerektiğinden, Macaristan Başbakanı Viktor Orban gibi liderlerin sert muhalefetiyle karşılaşabilir.
4. Ukrayna’ya Sarsılmaz Destek ve Genişleme Vizyonu
Jeopolitik gelişmeler, bütçenin şekillenmesinde kilit rol oynuyor. Rusya’nın savaşı sürerken, Ukrayna’nın yeniden inşası için özel olarak 100 milyar euroluk bir fon ayrılması planlanıyor. Bu fon, mevcut 50 milyar euroluk Ukraine Facility mekanizmasının devamı niteliğinde olacak. Von der Leyen ayrıca, Ukrayna, Moldova veya diğer aday ülkeler AB’ye katıldığında bütçenin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
5. Avrupa’nın Savunma Kapasitesi için Dev Yatırım
Rusya’nın artan tehdidine karşı Avrupa’nın savunma sanayisini güçlendirmek, bütçenin önceliklerinden biri. Liderlerin 2030‘u hazırlık için son tarih olarak belirlemesiyle, von der Leyen’in planında savunma ve uzay sektörlerine 131 milyar euro ayrıldı. “Avrupa’dan satın alma” kuralı ile yerli şirketlerin desteklenmesi hedefleniyor.
Yasal Engel: Doğrudan Silah Alımı Yok
Ancak önemli bir engel bulunuyor: AB anlaşmaları, ortak bütçenin doğrudan silah ve mühimmat alımını finanse etmesini yasaklıyor. Bu nedenle fonlar, doğrudan silah alımı yerine araştırma, inovasyon, talep birleştirme ve askeri hareketlilik için altyapı gibi alanlara yönlendirilecek.
6. 2 Trilyon Euro’luk Bütçenin Finansmanı: Yeni Gelir Kaynakları Arayışı
Bu devasa bütçenin bedelini kimin ödeyeceği sorusu kritik önem taşıyor. Von der Leyen, üye devletlere ek yük getirmek yerine Komisyon’a kendi gelirlerini yaratma yetkisi verilmesini öneriyor.
Beş Yeni Gelir Kaynağı Önerisi
Brüksel, geleneksel gümrük vergileri ve KDV gelirlerine ek olarak beş yeni “öz kaynak” oluşturmayı hedefliyor:
- Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) gelirleri
- Karbon Sınır Düzenlemesi (CBAM) gelirleri
- Elektronik atık vergisi
- Tütün ürünleri vergisi
- Yıllık cirosu 100 milyon euroyu aşan şirketler için vergi
Komisyon bu kaynaklardan yılda yaklaşık 58,5 milyar euro gelir beklese de, bu vergilerin birçoğunun tartışmalı olması ve müzakerelerde reddedilme riski taşıması nedeniyle tahminler iyimser bulunuyor.
Gerardo Fortuna ve Paula Soler bu habere katkıda bulundu.