Sana Göre Haber

Yapay Zeka Yanılgısı: Bugün Personel Çıkaran Şirketler Yarın Neden Pişman Olacak?

Yapay Zeka Odaklı İşten Çıkarmalar: Kısa Vadeli Kazanç, Uzun Vadeli Risk

Günümüzde “Yapay zeka işten çıkarmaları” ve “Otomasyon insanların yerini alıyor” gibi başlıklar sıkça karşımıza çıkıyor. Hatta bazı CEO’lar, yapay zeka sayesinde personel azalttıklarını gururla dile getiriyor. Ancak bugün yapay zeka verimliliği için insan kaynağını azaltan şirketlerin, beş yıl içinde bu kararlarından pişmanlık duyması oldukça muhtemel görünüyor.

Örneğin, OpenAI CEO’su Sam Altman, yapay zekadaki ilerlemelerin tek kişilik milyar dolarlık şirketler yaratabileceğini öne sürüyor. Anthropic CEO’su Dario Amodei ise yapay zekanın beş yıl içinde tüm giriş seviyesi beyaz yakalı işlerin neredeyse yarısını ortadan kaldırabileceğini iddia ediyor. Bu yıl teknoloji sektöründe şimdiden 64.000’den fazla kişi işten çıkarıldı ve bu süreçte Microsoft ile Intel gibi devlerin kararlarında yapay zekanın önemli bir rol oynadığı biliniyor.

İnovasyonun Gerçek Kaynağı: İnsan mı, Makine mi?

Yaygın kanının aksine, gerçek yenilikleri insanlar yapar; yapay zeka ise yalnızca mevcut verileri taklit eder ve işler. Yapay zekaya bu denli güvenmek ve insan sermayesini göz ardı etmek, yalnızca dar görüşlü bir yaklaşım değil, aynı zamanda temelden kusurlu bir iş yönetimi stratejisidir. Yapay zekanın süreçleri hızlandırdığı, tekrarlayan görevleri azalttığı ve verimliliği artırdığı şüphesizdir. Ancak tek başına yeni nesil ürün ve hizmetleri yaratma yeteneğinden yoksundur.

Uzun vadede pazarda kazananlar, daima inovasyon yapan işletmeler olmuştur. Bu şirketler, yeni ürünler yaratan, iş yapış biçimlerini yeniden tasarlayan ve müşterileriyle yeni yollarla bağ kuran radikal atılımlar yapanlardır.

Tarihten ve Verilerden Dersler: Blockbuster ve Netflix Örneği

Veriler de bu tezi destekliyor. McKinsey tarafından yapılan bir araştırmaya göre, kültürlerine inovasyonu yerleştiren şirketlerin rakiplerinden daha iyi performans gösterme olasılığı 3,5 kat daha fazladır. Tarihsel olarak Blockbuster vakası, bu durumun en çarpıcı örneklerinden biridir. 2000’lerin başında pazarın lideri olan Blockbuster, mevcut konumunu bir sonraki değer dalgasını yaratmak için kullanma öngörüsünden yoksundu. Bu boşluğu dolduran Netflix ise yaratıcı bir vizyonla sektörü tamamen dönüştürdü.

Yapay Zekanın Yaratıcılık Sınırları

Bu tür yaratıcı ve stratejik düşünme, hâlâ yalnızca insan beyninden çıkmaktadır. Temel mesele şudur: Yapay zeka icat yapmaz, geri dönüştürür. Başkalarının fikirleriyle eğitilir, kalıpları taklit eder ancak öğrenme ve yaratıcılık eğrisini sıfırdan oluşturamaz. Bu bir kusur değil, yapay zekanın tasarımının bir parçasıdır.

Akademisyen Mark Runco‘nun belirttiği gibi, “Yapay zeka yalnızca yapay yaratıcılık üretebilir. Yaratıcı insanları destekleyebilir ancak onların yerini alamaz.”

Bu durumda, stratejisi ‘bir sonraki büyük buluşu’ yapabilecek yetenekli insanları işten çıkarmak olan şirketlerin ürün yol haritaları başarısız olmaya başladığında şaşırmamaları gerekir.

Doğru Strateji: İnsan Yeteneğini Yapay Zeka ile Güçlendirmek

Peki, büyük bir işletme yöneticisi olarak doğru adım ne olmalıdır? Cevap, yeteneklerinizi elinizde tutmaktan geçiyor. Ekibinize, yapay zeka sayesinde kazandıkları ekstra zamanı inovasyon ve yaratıcılık için kullanma fırsatı tanıyın. Çalışanlarınıza düşünmeleri ve yeni fikirler keşfetmeleri için alan açın.

Unutulmamalıdır ki, dünyanın en başarılı ürünlerinden bazıları, aralarında Gmail ve AdSense‘in de bulunduğu Google‘ın yan projeleri olarak doğdu. Bu ürünler, birileri istediği için değil, zeki insanlara keşfetmeleri için özgürlük ve zaman tanındığı için ortaya çıktı. Eğer bu projeleri geliştiren kişiler bir önceki çeyrekte işten çıkarılmış olsaydı, bu inovasyonlar asla gerçekleşmeyecekti.

Yapay Zekanın Beklenmedik Zorlukları ve Sınırlamaları

Birçok lider, yapay zekanın sağladığı verimlilik kazanımlarını doğrudan kâr hanesine yazarak kısa vadeli başarılar elde etmeye çalışıyor. Ancak bu sözde verimliliklerin asla tam olarak gerçekleşmeyebileceği riskini göz ardı ediyorlar. 1950’ler ve 1960’ların bilim kurgu dergileri haklı olsaydı, bugün işe jetpack’lerle gidiyor olurduk. Yapay zeka vaatleri için de benzer bir durum geçerli olabilir.

Yapay zekayı gerçek dünya iş süreçlerine entegre etmek, özellikle karmaşık bilgi işlerinde son derece zordur. Teknik sınırlamalar, veri gizliliği sorunları ve yapay zeka ajanlarının kontrolden çıktığında nasıl düzeltileceği gibi çözülmemiş birçok sorun bulunmaktadır.

Geleceğin Kazananları Kimler Olacak?

Sonuç olarak, bugün toplu işten çıkarma yapan şirketlerin bir kısmının, teknolojinin bekledikleri kadar etkili olmadığını fark ettiklerinde birkaç yıl içinde sessizce yeniden işe alım yapmaya başlaması şaşırtıcı olmayacaktır. Geleceğin kazananları, en çok kişiyi işten çıkaranlar değil, doğru çalışanları elinde tutan, onlara yaratıcılık alanı sunan ve bu yaratıcılığı desteklemek için yapay zekayı bir araç olarak kullananlar olacaktır.

Yapay zeka, iş dünyasının kurallarını yeniden yazıyor; ancak kazananı, bu güçlü aracı nasıl kullandığınız belirleyecek. Bir şirket personel sayısını azaltma fırsatı görürken, diğeri yeni bir gelecek inşa etme fırsatı görür. Beş yıl sonra hangisinin pazar lideri olacağını zaman gösterecek.

Exit mobile version