Sana Göre Haber

2014 Seçimlerinin Gizli Mimarı: Ali Rıza Bozkurt ve ABD’nin Türkiye Planı

ABD’nin Türkiye Siyasetindeki Rolü: Ali Rıza Bozkurt Gerçeği

Anadoluhisarı’ndaki tarihi Şeyhülislam Yasincizâde Abdülvehhap Bey Yalısı‘nda, Amerikalı nüfuzlu iş insanı Ali Rıza Bozkurt ile yaptığım bir görüşme, Türkiye’nin yakın siyasi tarihine dair çarpıcı gerçekleri gözler önüne serdi. Bu görüşme, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak açıklandığı 2014’ten hemen sonraydı ve İhsanoğlu’nun adaylığının arkasındaki asıl gücün Bozkurt olduğunu öğrenmemle sonuçlandı.

Bozkurt, bu adaylığın aslında Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanması için ABD tarafından empoze edildiğini ve kendisinin bu süreci organize ettiğini açıkça ifade etmişti. Yalının duvarları, Bozkurt’un Baba Bush gibi isimlerle olan yakınlığını kanıtlayan fotoğraflarla süslüydü. Bu yakınlık, Bush’un seçim kampanyasına verdiği maddi ve manevi destekle pekişmişti. O gün Bozkurt’u dinlerken, aslında bir ülkenin iç siyasetine nasıl müdahale edildiğinin canlı bir örneğine tanıklık ediyordum.

Tarihsel Perspektif: Amerikan Müdahaleciliği ve Türkiye

Bu durum, tarihsel bir arka plana dayanıyordu. Yazar Frances Stonor Saunders, Truman dönemiyle başlayan “yeni Amerikan müdahaleciliği”ne dikkat çeker. Yazarın vurguladığı gibi, o dönemde ABD Kongresi’nde varılan sonuç netti:

Avrupa’nın bir geleceği olacaksa bu gelecek artık pax Americana’ya bağlı olacak.

Bu anlayış, Marshall Planı ile somutlaştı. Bu plan, Amerika’nın savaş sonrası dünyada en belirleyici güç olmasını hedeflerken, gizli fonlar aracılığıyla özellikle gelişmekte olan ülkelerin iç siyasetini ve toplumsal yapısını yeniden “dizayn” etmeyi amaçlıyordu. Türkiye’de Demokrat Parti‘nin kuruluş süreci ve Köy Enstitüleri’nin kapatılması gibi olaylar, bu müdahaleci politikanın yansımaları olarak görülebilir.

2014 Adaylık Sürecinin Perde Arkası

Peki, Ekmeleddin İhsanoğlu ismi nasıl ortaya çıktı? O dönemde CHP’nin asıl adayı olarak düşünülen isim Yılmaz Büyükerşen‘di. Ancak Bozkurt, tesadüfen gerçekleşen bir telefon görüşmesinde Büyükerşen’in adaylığının önünü kestiğini ima etmişti. Kardeşim ve Büyükerşen’in tanıklık ettiği bu olay, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Eskişehir’e gidip Büyükerşen’e adaylık teklif etmesine rağmen ibrenin neden aniden İhsanoğlu’na döndüğünü açıklıyordu. Arkasındaki güç: Ali Rıza Bozkurt, yani Amerika!

Bozkurt’un anlatımları o kadar netti ki, “Ekmek için Ekmeleddin” gibi sığ bir sloganın bile kendisi tarafından bir kağıda yazılarak İhsanoğlu’na verildiğini bizzat ondan dinlemiştim.

Siyasi Satranç ve Sorumlular

Bu “çatı aday” projesinin arkasında MHP lideri Devlet Bahçeli vardı. Bu plana inanıp ortak olan ise CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘ydu. Daha sonra, 2015’teki AKP-CHP koalisyon görüşmelerinin “oyalayıcı mimarları” olarak da Kemal Kılıçdaroğlu ve Ahmet Davutoğlu sahneye çıktı. Bu süreçler, ülkeyi siyasi bir kırılma noktasına sürükleyen hamlelerdi ve aktörleri bugün hala siyaset sahnesinde yer alıyor.

Bozkurt’un Diğer Anıları ve Tanıklıklar

Ali Rıza Bozkurt, siyasi analizlerin yanı sıra bana kendi yazdığı bir “anayasa taslağını” da göstermişti. Anlaşılan o ki, bunu da birilerine empoze ederek gündeme getirmeyi planlıyordu, ancak ömrü vefa etmedi.

Bozkurt’un anlattığı bir diğer ilginç anı ise Erdoğan-Baykal görüşmesiyle ilgiliydi. Bozkurt, “Erdoğan’a yanlış adres vermişlerdi ve kapıyı açtığımda kendisini karşımda görmüştüm. Oysa onun Baykal’la görüşmeye gitmesi gerekiyordu,” diyerek siyasi kulislerdeki tuhaf olaylara işaret etmişti. Bu ironik gibi görünen olaylar, aslında Türkiye siyasetinin bir gerçeğiydi. Benim o yalıda bulunma sebebim ise Bozkurt’un hayatını kitaplaştırma teklifiydi, ancak bu teklifi kabul etmemiştim.

(*) Kaynak: Parayı Verdi Düdüğü Çaldı: CİA ve Kültürel Savaş, Frances Stonor Saunders; Çev.: Ülker İnce, 2004, Doğan Kitap, 490 s.

Exit mobile version