BM Liderliğinde New York’ta Kritik Kıbrıs Zirvesi Toplandı
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kıbrıs meselesine çözüm bulma çabaları kapsamında New York’ta önemli bir zirveye ev sahipliği yaptı. 18 Temmuz 2025 tarihinde başlayan ve iki gün süren gayri resmi toplantıda, Kıbrıslı Türk ve Rum liderler ile garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin temsilcileri bir araya geldi. Zirvenin ana gündem maddelerini, Kıbrıs müzakerelerinde gelinen son durum ve taraflar arasındaki güven arttırıcı önlemler oluşturdu.
Zirveye Kimler Katıldı?
New York’taki BM merkez binasında düzenlenen ve Guterres’in verdiği bir akşam yemeği ile başlayan zirveye üst düzey katılım gerçekleşti. Toplantıda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres‘in yanı sıra, Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar, Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis yer aldı. İngiltere’yi ise Avrupa ve Kuzey Amerika’dan sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty temsil etti. Bu, aynı heyetin Mart ayında İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleştirdiği toplantının ardından yılın ikinci buluşması oldu.
Gündemdeki Konular ve Öne Çıkanlar
Zirvenin odak noktası, daha önce üzerinde anlaşmaya varılan güven arttırıcı önlemlerin uygulama aşamasıydı. Lider Ersin Tatar, Kıbrıslı Türklere yönelik ambargoların kaldırılmasına ilişkin yeni öneriler sunacağını belirtti. Toplantıda en çok dikkat çeken anlardan biri, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan‘ın yemek sırasında sarf ettiği sözler oldu.
Fidan’ın, “AB ile uzun süredir devam eden sorunlarımızı çözmek istiyoruz” şeklindeki ifadesi, Rum lider Hristodulidis tarafından olumlu karşılandı. Hristodulidis, yemek çıkışında yaptığı açıklamada bu ifadeyi değerlendirdi.
Çok ilginç bir cümleydi çünkü Türkiye-AB ilişkilerinin düzelmesi Kıbrıs’ta atılacak adımlara bağlı.
Çözüm Modellerindeki Görüş Ayrılıkları Devam Ediyor
Toplantı boyunca gerçekleştirilen iki ayrı seansta, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik farklı yaklaşımlar masaya yatırıldı. Türkiye ve KKTC, çözümün iki devlet temelinde olması gerektiğini savunurken, Rum tarafı ve Yunanistan ise federasyon temelinde bir çözüm modelinde ısrarını sürdürüyor. Taraflar arasındaki bu temel görüş ayrılığı, çözüm arayışlarındaki en önemli engellerden biri olmaya devam ediyor.