Yarımca Mahallesi’nin Sembolü Haline Gelen Leylek Ailesi
Kent merkezine yaklaşık 10 kilometre mesafede bulunan Yarımca Mahallesi‘ndeki caminin kubbesi, son 4 yıldır sevimli bir leylek ailesine ev sahipliği yapıyor. Her ilkbahar mevsiminde mahalleye geri dönen bu leylekler, cami kubbesinin tam ortasına kurdukları yuvada yavrularını büyütüyor ve sonbaharda sıcak iklimlere göç ediyor.
Bu yıl da yavrularıyla birlikte mahalleye dönen leylekler, yöre halkının büyük sevgisiyle karşılandı. Mahalle sakinleri, adeta neşe kaynakları haline gelen bu leylek ailesini özenle koruyup kolluyor.
Mahalle Sakinleri ve İmam Leylekleri Anlatıyor
Caminin imam hatibi İsmail Acar, namaza gidip gelirken leyleklerin sesini duymanın kendisine büyük bir huzur verdiğini belirtiyor.
“Onlar Mahallemizin Neşesi”
Mahallede dört senedir görev yaptığını ve leylekleri her yaz gördüğünü ifade eden Acar, leyleklerin mahalle için önemini vurguluyor.
“Leylekler cami kubbesinin tam üstünde, hilalin yanına yuva yapmışlar. Çatıya zamanla zarar verebiliyorlar, onarıyoruz ama kesinlikle yuvalarını dağıtmıyoruz. Leylekler örf ve adetlerimizi yansıtıyor, kültürümüz diyebiliriz. Onlar mahallemizin neşesi, komşularımız da onlara itinayla bakıyor, zarar gelmemesi için özen gösteriyorlar.”
Leylek Ailesinin Yaşam Döngüsü
İmam Acar, leyleklerin yaşam döngüsü hakkında da bilgi verdi:
“İlkbaharda nisanda geliyorlar, mayıs sonrası yumurtluyorlar, haziran gibi de yavruları yumurtadan çıkar. Onlar uçmaya başladıktan sonra ekim sonu hava soğumadan giderler. Şu anda yuvada 3 yavru, anne ve baba var. Anneleri devamlı yavruların başında, babaları da yiyecek bulmak için sürekli tabiata çıkıyor.”
Mahallelinin Gözünden Leylekler
Mahalle sakinlerinden 87 yaşındaki Abdulbaki Karadağ, leylekleri çok sevdiklerini dile getirdi.
“Başka bir cami vardı yandı, onun yanında yuvaları vardı, yıkıldı sonra 3 yıl gelmediler ama 4 yıldır da devamlı geliyorlar.”
Bir diğer mahalleli Resul Güngörmüş ise leyleklerin köye huzur kattığını ifade etti.
“Yuvayı kendileri yaptı, mahalle halkı onlara bakıyor. Suyunu ve yemini arada veriyorlar. İlkbaharda geliyorlar, kışın gidiyorlar.”
