Çin’in Süper Asker Projesi: Genetik Mühendislik ve Yapay Zeka ile Geleceğin Ordusu

Çin’in İnsanüstü Asker Yaratma Projesi Gündemde

Çin’in yapay zeka destekli genetik mühendislik teknolojilerini kullanarak “süper askerler” yaratma çabaları, dünya kamuoyunda büyük bir endişe ve merakla takip ediliyor. Bu iddialar, özellikle ABD’li eski istihbarat yetkilisi Nicholas Eftimiades‘ın açıklamalarıyla yeniden gündeme taşındı.

Daha Üstün Bireyler Oluşturma Hedefi

Eski istihbarat yetkilisi Nicholas Eftimiades, NewsNation’a verdiği bir demeçte, Çin’in bu konsept üzerinde “bir süredir araştırma yaptığını” ifade etti. Eftimiades’a göre, projenin nihai hedefi, insan davranışını ve fizyolojisini modifiye ederek fiziksel ve zihinsel açıdan çok daha üstün yeteneklere sahip bireyler üretmek.

Bu durum, rahatsız edici bir gerçeklik oluşturuyor.

Askeri Alanda Beklenen Devrim

Çin’in bu alandaki çalışmalarına dair kamuya açık bilgiler sınırlı olsa da, mevcut veriler ülkenin genetik mühendislik, yapay zeka ve biyoteknolojiyi entegre ederek askeri alanda devrim niteliğinde projeler yürüttüğünü ortaya koyuyor. Örneğin, Çin ordusuna bağlı araştırma enstitülerinin, genetiği değiştirilmiş organizmalara radyasyon direnci gibi özellikler kazandırmaya yönelik deneyler yaptığı iddia ediliyor.

Çin’in “Akıllı Savaş” Stratejisi ve Biyoteknoloji

Bu biyoteknolojik gelişmeler, aynı zamanda Çin’in “akıllı savaş” stratejisinin temel taşlarından birini oluşturuyor. Bu strateji çerçevesinde öne çıkan hedefler şunlardır:

  • İnsan-makine entegrasyonu
  • Genetik performans artırımı
  • Savaş alanında veri destekli karar alma mekanizmaları

ABD’nin Endişeleri ve Genetik Olarak Kusursuz Asker İddiası

ABD ve müttefikleri, Çin’in bu alandaki hızlı ilerleyişini büyük bir kaygıyla takip ediyor. 2020 yılında, dönemin ABD Ulusal İstihbarat Direktörü John Ratcliffe, Çin’in genetik olarak geliştirilmiş askerler yaratmaya çalıştığını ileri sürerek benzer uyarılarda bulunmuştu.

Şeffaflık Eksikliği ve Artan Tehdit Algısı

Çin’in süper asker projeleriyle ilgili en önemli endişelerden biri şeffaflık eksikliğidir. Bu projelere ne kadar kaynak ayrıldığı, hangi başarı seviyesine ulaşıldığı veya herhangi bir etik denetim mekanizmasının varlığı hakkında net bilgi bulunmuyor. Uzmanlara göre, diğer ülkeler on yıllardır benzer konular üzerinde çalışsa da, Çin’in bu alandaki hızlı ilerleyişi ve bunu doğrudan orduyla ilişkilendirmesi, küresel tehdit algısını ciddi şekilde artırıyor.