IMF’den Küresel Ekonomi İçin Kritik Uyarı: Büyüme Yavaşlıyor
Uluslararası Para Fonu (IMF) Birinci Başkan Yardımcısı Gita Gopinath, Güney Afrika’da düzenlenen G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısında küresel ekonominin geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Gopinath, artan ticaret gerilimleri ve politika belirsizliklerinin küresel büyümeyi tehdit ettiğini vurguladı.
Dünya Ekonomik Görünümü ve Revizyonlar
Nisan ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Görünümü raporuna atıfta bulunan Gopinath, küresel büyüme beklentilerini paylaştı. Raporda yer alan öngörüler şu şekildeydi:
- 2025 yılı küresel büyüme tahmini: %2,8
- 2026 yılı küresel büyüme tahmini: %3,0
Gopinath, bu tahminlerin özellikle ABD ve Çin gibi büyük ekonomiler için zayıflayan talep ve artan ticaret gerilimleri nedeniyle önemli aşağı yönlü revizyonlar içerdiğini belirtti. Enflasyon cephesinde ise küresel manşet enflasyonun yavaş bir düşüşle 2025’te %4,3‘e, 2026’da ise %3,6‘ya gerilemesinin beklendiğini ifade etti. IMF’nin bu tahminleri Temmuz sonunda güncelleyeceği bilgisini de paylaştı.
Ticaret Gerilimleri ve Belirsizlikler
Nisan ayından bu yana ekonomik göstergelerin karmaşık bir tablo sunduğunu belirten Gopinath, “Gümrük vergileri artmadan önce yapılan önden yüklemelerin ve bazı ticaret sapmalarının güçlü kanıtlarını gördük. Aynı zamanda, bazı ticaret anlaşmalarının ortalama tarifeleri düşürmesiyle birlikte küresel finansal koşullarda bir iyileşme yaşandı” dedi. Enerji fiyatlarındaki düşüşün ve azalan talebin enflasyondaki düşüş trendini desteklediğini ancak ülkeler arasında farklılıklar olduğunu da ekledi. Gopinath, görünümdeki aşağı yönlü risklerin baskınlığını ve yüksek belirsizliği koruduğunu vurguladı.
Politika Yapıcılara Acil Çağrı ve Öneriler
Bu zorlu tablo karşısında politika yapıcıların atması gereken adımlara dikkat çeken Gopinath, öncelikli olarak ticaret gerilimlerinin çözülmesi ve temel iç dengesizlikleri giderecek makroekonomik politikaların uygulanması gerektiğini söyledi. Bu sürecin, mali alanın yeniden tesis edilmesi ve borcun sürdürülebilir bir patikaya oturtulmasını da içerdiğini bildirdi.
Para Politikası ve Yapısal Reformlar
Gopinath, fiyat ve finansal istikrarın korunması için para politikasının her ülkenin kendi koşullarına göre hassas bir şekilde ayarlanması ve bu süreçte açık, tutarlı bir iletişim stratejisi izlenmesi gerektiğini kaydetti. Merkez bankalarının bağımsızlığının önemine de değinen Gopinath, yapısal reformların hayati rolünü şu sözlerle özetledi:
“Orta vadeli büyümeyi artırmak ve demografik değişimlerin etkisini dengelemek adına yapısal reformlar hayati önemdedir. Bu da verimliliği artırmayı, istihdam yaratmayı ve yeni teknolojilerden yararlanmayı içerir.”
Son olarak, sermaye akışlarını teşvik etmek ve borç sürdürülebilirliğini sağlamak için hem iç reformların hem de etkili borç yapılandırma mekanizmalarının gerekliliğinin altını çizdi.