İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde Tarihi Kuraklık Alarmı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından paylaşılan verilere göre, Marmara Bölgesi Haziran 2024’te tarihi bir kuraklıkla karşı karşıya kaldı. Bölgenin uzun yıllar haziran ayı yağış ortalaması 41,5 milimetre iken, bu yıl haziran ayında yalnızca 2,4 milimetre yağış kaydedildi. Bu durum, bölgedeki yağışların uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 94 oranında dramatik bir düşüş yaşadığını gösteriyor.
Rekor Düzeyde Yağış Azalması Yaşayan Şehirler
Kuraklıktan en çok etkilenen il İstanbul oldu. Geçtiğimiz ay sadece 0,5 milimetre yağış alan İstanbul, bu veriyle son 65 yılın en kurak haziran ayını yaşadı. Şehirdeki yağış miktarı, normaline kıyasla yüzde 99 gibi endişe verici bir oranda azaldı. İstanbul’un yanı sıra Balıkesir, Kırklareli, Tekirdağ ve Edirne de son 65 yılın en düşük haziran ayı yağış rekorlarını kırdı.
Uzmanlardan Kritik Uyarılar: “Son 2 Yıldır Kurak Bir Dönemdeyiz”
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, Türkiye’nin son günlerde aşırı sıcaklar ve yetersiz yağışlarla mücadele ettiğini belirtti. Ülke genelinde son iki yıldır kurak bir dönemin hakim olduğunu ve bu haziran ayında yağışların ülke çapında yüzde 63 azaldığını vurguladı.
“Marmara’da yağışlar uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 94 azaldı. İstanbul’da ise normaline göre yağışlar yüzde 99 azaldı. Haziranda neredeyse hiç yağış almadık.”
Prof. Dr. Toros, yağışlardaki bu azalmanın barajlardaki su seviyelerini de olumsuz etkilediğini ve doluluk oranlarının hızla yüzde 60’ın altına düştüğünü ifade etti.
Acil Çağrı: Su Tasarrufu Şart
Su tasarrufunun her alanda acil bir gereklilik haline geldiğini belirten Prof. Dr. Toros, hem temmuz sonu hem de ağustos ayının sıcak geçeceğine yönelik tahminlerin durumu daha da kritik hale getirdiğini söyledi. Artan sıcaklıkların buharlaşmayı artırarak su kaynakları üzerindeki baskıyı yoğunlaştıracağını ekledi.
“Şu anda İstanbul’da kişi başı su kullanımı 200 litrenin üzerinde. Bunu mutlaka aşağıya düşürmemiz gerekiyor ki o barajlardaki su yetsin. Çünkü uzun dönem daha o suyu kullanmak zorundayız. Suyumuz bittiği zaman hem evde hem iş yerinde hem de tarımda veya bitkilerde kullanımlar bize zarar verecek. Onun için de gerekli tedbirleri şimdiden almak gerekiyor.”