Suriye’deki Savaştan Türkiye’ye Uzanan Umut Hikayesi: Nada
Suriye’deki iç savaşın en masum kurbanlarından biri olan Nada, henüz 1,5 yaşındayken bir bomba nedeniyle hem annesiyle babasını hem de bir kolunu kaybetti. Ailesiz ve tek koluyla hayata tutunmaya çalışan Nada, 13 yıl önce halasıyla birlikte Türkiye’ye sığındı. Şimdi 15 yaşında olan ve son bir yıldır devlet koruması altında yaşayan Nada’nın hayatı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın girişimiyle değişti.
Protez Koluna Kavuşma Süreci
İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Nada’nın 13 yıldır hissettiği eksikliği gidermek için hemen harekete geçti. Uluslararası Doktorlar Derneği ile iş birliği yapılarak Nada için özel bir protez kol hazırlama süreci başlatıldı. Aylarca süren ölçüm ve hazırlık çalışmalarının ardından Nada, yıllardır hayalini kurduğu koluna kavuştu.
Anne ve Babasının Adını Verdiği Koluyla Gelen Özgüven
Nada, yeni protez koluna, bebekken kaybettiği annesi Havle ve babası Cihat‘ın adını verdi. Bu yeni kol, onun için sadece bir uzuv değil, aynı zamanda ailesiyle yeniden kurduğu bir bağ oldu. Nada, yaşadığı değişimi şu sözlerle anlattı:
Protezi taktıklarında, ‘Artık bir kolum daha var’ dedim kendime. Kolum yokken insanlar bana bakıyorlardı, şimdi insanlar bakmıyor, mutluyum. Arkadaşlarımla oyun oynarken çekiniyordum, oyun oynamazdım ama artık çekinmiyorum. Kolum yokken görünmesini istemediğim için bol kıyafetler giyiyordum. Şimdi istediğimi giyebiliyorum.
Türkiye’de yaşamaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Nada, “İnsanların beni sahiplenişini çok sevdim. Kız Kulesi ve Ayasofya’yı çok seviyorum. Türkiye’deyim, burayı ülkem gibi hissediyorum. Burada huzur var, sevgi var, insanlar birbirlerine saygı duyuyor, burada savaş yok” dedi.
Savaşın Çocuklar Üzerindeki Etkisi ve Gelecek Hayalleri
Anne ve babasını hiç hatırlamayan Nada, bir kez fotoğraflarını gördüğünü ve babasına çok benzediğini fark ettiğini söyledi. En büyük hayalinin anaokulu öğretmeni olmak olduğunu belirten Nada, tüm dünyaya anlamlı bir mesaj verdi:
Savaş yapmayın, çocuklar vücutlarında bir şeyleri, annelerini, evlerini kaybediyor. Savaşlar bitsin. Savaş olmasaydı ben ülkemde, kendi evimde, ailemle büyümek isterdim. Çocuklar mutlu olsun diye anaokulu öğretmeni olmak istiyorum, en büyük hayalim bu.
Yetkililer ve Uzmanlar Nada’nın Hikayesini Anlattı
Ömer Turan: İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü
İl Müdürü Ömer Turan, Nada’nın acı bir geçmişi ve travmaları olduğunu belirterek, “Kızımızın içinde bulunduğu durumu sosyal devlet anlayışı altında, gönül vermiş çalışma arkadaşlarımız ve bağışçılarımızla ele aldık. Devletimizin büyüklüğünü, dünyanın herhangi bir yerindeki bir mazluma her türlü desteği vereceğinin bir göstergesini de yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Pınar Kocaman: Kuruluş Müdürü
Nada’nın yaklaşık bir yıldır devlet korumasında olduğunu belirten kuruluş müdürü Pınar Kocaman, protez sürecinin yaklaşık bir yıl sürdüğünü söyledi. Kocaman, “Nada ilk geldiğinde kolundan dolayı okula gitmek istemediği zamanlar oluyordu. Bol ve uzun kıyafetler giyerek kolunu kapatmaya çalışıyordu. Protez kol takıldıktan sonra gözleri dolu dolu geldi, birlikte sarılıp ağladık” dedi.
Aslınur Pirnal: Ortez Protez Teknikeri
Protezi hazırlayan Uluslararası Doktorlar Derneği’nden tekniker Aslınur Pirnal, Nada’ya önce kozmetik, ardından da biyonik kol yapıldığını belirtti. Pirnal, kolun özelliklerini şöyle açıkladı:
Biyonik kol protezinin 14 farklı hareket seçeneği var, bunlardan 8’ini kullanabiliyor. Günlük hayatta yaptığı kalem tutma, bir şeyleri kavrama gibi hareketler mevcut. Hayatına büyük oranda konfor sağlayacak. Nada, kol takılırken çok heyecanlıydı ve gerçekten azimli bir hasta.