Tartışmalı Torba Yasa Teklifi: Doğal Alanlar ve Yerel Yönetimler Nasıl Etkilenecek?

Tartışmalı Torba Yasa Teklifi ve Toplumsal Etkileri

TBMM gündemine gelen yeni bir torba yasa teklifi, Türkiye’nin doğal ve kültürel varlıkları ile vatandaşların yaşam alanlarını ciddi bir biçimde tehdit ediyor. Teklif, çok sayıda temel kanunda önemli değişiklikler öngörüyor.

Değişiklik Yapılan Temel Kanunlar

Teklifin etki edeceği başlıca kanunlar şunlardır:

  • Çevre Kanunu
  • Maden Kanunu
  • Mera Kanunu
  • Elektrik Piyasası Kanunu
  • Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun

Özellikle Muğla’da 52 köyü doğrudan etkilemesi beklenen teklife karşı yöre halkı, 3 Temmuz’dan beri Meclis çevresinde nöbet tutuyor. Evlerinin ve yaşam alanlarının yok olmaması için mücadele eden köylülere sivil toplum kuruluşları (STK) ve meslek odaları da destek veriyor.

Uzman Görüşü: “Yerel Yönetim Yetkileri Yok Ediliyor”

EGEÇEP sözcüsü avukat Arif Ali Cangı, düzenlemenin hukuki ve toplumsal sonuçlarına dikkat çekiyor.

Bu teklif anayasa başta olmak üzere doğa yasalarını ve Türkiye’nin taraf olduğu çevre koruma sözleşmelerini açıkça ihlal ediyor. Belediyeler devre dışı bırakılıyor, yerel yönetim yetkileri yok ediliyor. Bu teklif doğa yasalarını, anayasayı ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası çevre koruma sözleşmelerini yok sayıyor.

Cangı, teklifin çevreyi ve kamu yararını değil, sermayenin sınırsız kâr hırsını önceliklendirerek yağma ve talanın önünü açacağını vurguladı.

Teklifin Getirdiği Kritik Düzenlemeler

‘ÇED Süreci Formaliteye Dönüşecek’

Avukat Cangı, teklifin 1. maddesiyle Çevre Kanunu’na getirilen değişiklikle, ÇED Yönetmeliği EK-2 listesindeki projelere ÇED yapılmaksızın izin verilebileceğini belirtti. Ayrıca, EK-1 kapsamındaki büyük projeler için ÇED olumlu kararı beklenmeden onay yolunun açılacağını ifade eden Cangı, “Bu durumda ÇED süreci sadece formaliteye dönüşür” dedi.

MAPEG’e Geniş Yetkiler

Teklifin 2. ve 3. maddeleriyle MAPEG’in (Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü) izin süreçlerini hızlandırma yetkisi alacağını belirten Cangı, “MAPEG’in istediği izni ilgili kurum dört ayda vermezse izin verilmiş sayılacak. Bu durum ormanları, meraları, su kaynaklarını tehdit ediyor” dedi.

Her Şeye Karar Veren ‘Kurul’

En kritik düzenlemenin ise yeni bir kurul olduğunu ifade eden Cangı, “IV. Grup madenler ve stratejik madenler için izin verilmezse, cumhurbaşkanı yardımcısı başkanlığında oluşturulan kurul her şeye rağmen izin verebilecek. Bu kurul, yürütmeyi ve yerel idareleri bypass ediyor” şeklinde konuştu.

‘Kaçak Yapılaşmaya İmar Affı Geliyor’

Cangı, 2024 öncesi ruhsatsız kurulmuş elektrik üretim tesislerine af getirildiğini de ekledi.

Yıkım kararları, para cezaları, tüm idari yaptırımlar kaldırılıyor. Bu, kaçak yapılaşmayı ödüllendiren bir düzenlemedir. Bu yasa geçerse doğayı, yaşamı, müştereklerimizi savunmak çok daha zorlaşacak. Hukuk değil, talimat işleyecek.