Türkiye’nin Dondurma İkilemi: İhracat Başarısı ve Unutulan Geleneksel Lezzetler

Türkiye’nin Dondurma İkilemi: İhracat Başarısı ve İç Pazardaki Potansiyel

Türkiye dondurma sektörü, ihracat alanında istikrarlı bir büyüme sergilerken, iç piyasada kişi başına düşen tüketim miktarının gelişmiş ülkelerin gerisinde kalması dikkat çekiyor. Endüstriyel dondurma üreticileri genellikle çikolata ve türevleriyle gençleri ve çocukları hedef alırken, belirli bir yaş grubunun geleneksel lezzetlere olan ilgisi göz ardı ediliyor. Sektördeki yerel oyunculara göre, bu durumun temel nedeni geleneksel dondurma mirasının endüstriyel üretimde yeterince yer bulamamasıdır.

Geleneksel Lezzetlerin Unutuluşu ve Fiyat Engeli

Küresel gıda sektöründe yüksek enflasyon, uygun maliyetli ve yenilikçi üretim modellerini zorunlu kılıyor. Bu durum, dondurma sektörüne uyarlandığında, bir zamanların vazgeçilmezi olan yüzde 100 süt ve gerçek meyve parçacıklarıyla hazırlanan dondurmaların neredeyse unutulduğunu görüyoruz. Bu tür dondurmalar artık genellikle butik işletmelerde, yüksek fiyatlarla satılan ürünler haline gelmiş durumda. Bu durum, geleneksel dondurma kültürünün yeni nesillerin hafızasından silinmesine ve Türkiye’de kişi başı tüketimin düşük kalmasına neden oluyor.

“Gerçek bir dondurma lezzeti bilhassa büyükşehirlerde daha ulaşılabilir olduğunda tüketim neden artmasın?”

İhracatta Göz Dolduran Rakamlar

Diğer yandan, Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) verilerine göre dondurma, Türkiye için önemli bir ihracat kalemi olmayı sürdürüyor. Halihazırda 30’dan fazla ülkeye ihracat yapan sektör, 2024 yılında 18 bin 427 tonluk satış karşılığında yaklaşık 70 milyon dolar gelir elde etti. Bu rakam, toplam süt ve süt ürünleri ihracatının yüzde 14.5’ini oluşturuyor. Aynı dönemde sektör 748 tonluk ithalat gerçekleştirdi.

İlk Yarı Performansı ve Lider Pazarlar

Sektörün sürdürülebilir büyümesi, bu yılın ilk yarı performansında da kendini gösterdi. Dondurma ve yenilebilir buzlu ürünler kategorisinde ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artarak yaklaşık 38 milyon dolarlık bir gelir sağladı. En çok ihracat yapılan ülkeler ise şunlardır:

  • ABD: Yüzde 16 pay ile lider
  • Irak
  • KKTC
  • Fas
  • BAE
  • Kazakistan
  • Kosova

Global dondurma ihracatında Almanya, Belçika ve Fransa lider konumdayken, Türkiye dünya liginde 17’nci sırada yer almaktadır.

Küresel Pazar, Maraş Dondurması ve Gelecek Vizyonu

Küresel dondurma pazarının büyüklüğü 80 milyar dolara ulaşmış durumda. Kişi başı tüketim oranları incelendiğinde büyük farklılıklar görülüyor:

  • Amerika ve Avustralya: 18-20 litre
  • Almanya ve İtalya: 6-8 litre
  • Türkiye: 4 litre

Son yıllarda modern üretim tesislerinin artmasıyla Türkiye’de kalite ve çeşitlilik artarken, coğrafi işaretli Maraş Dondurması gibi markalaşmış ürünler küresel pazarda büyüme için önemli bir koz olarak öne çıkıyor. Ancak büyümenin sadece ihracata odaklanmaması, sağlıklı ve lezzetli geleneksel dondurmaya olan talebin iç pazarda da karşılanması gerektiği güçlü bir tüketici beklentisi olarak duruyor.

Dondurmanın Tarihsel Serüveni: Marco Polo Etkisi

Yaz aylarının sembolü olan dondurma, her yıl Temmuz ayının üçüncü Pazar günü “Dünya Dondurma Günü” olarak kutlanır. Bu gelenek, ilk olarak 1984’te ABD’de başlamış ve dünyaya yayılmıştır. Dondurmanın kökeni, M.Ö. 200’lü yıllarda Çinlilerin pirinci süt ile karıştırıp karda dondurmasına dayandırılır. Bu buluş, 13. yüzyılda Çin’den dönen gezgin Marco Polo tarafından İtalya’ya getirilmiştir. Başlangıçta aristokratların lüks bir yiyeceği olan dondurma, Sicilyalı göçmen Francisco Procopio Cuto’nun Paris’te açtığı kafe sayesinde halkla buluştu. Dondurmanın seri üretime geçişi ise 1851’de Jacob Fussell’in ABD’de ilk dondurma fabrikasını kurmasıyla gerçekleşti.