Yapay Zekâ Devrimi: Kamu Hizmetlerinde Milyarlarca Dolarlık Verimlilik Potansiyeli
Yapay zekânın kamu hizmetlerinde yaratacağı dönüşüm, Türkiye ekonomisi için büyük fırsatlar barındırıyor. Mevcut e-Devlet ve e-Nabız gibi başarılı dijital platformların yapay zekâ ile entegrasyonu, özellikle sağlık, vergi ve denetim alanlarında yıllık 4-5 milyar dolarlık bir tasarruf potansiyeli sunuyor. Bu durum, sadece teknolojik bir ilerleme değil, aynı zamanda kamusal kaynakların çok daha verimli kullanılması anlamına geliyor.
Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi (TRAI) tarafından yayımlanan 2025 Çalıştay Raporu, ülkenin yapay zekâ ekosisteminin mevcut durumunu ve gelecek vizyonunu detaylı bir şekilde ortaya koyuyor. Rapora göre, e-Devlet Kapısı üzerinden sunulan hizmetler, geçen yıl rekor bir seviyeye ulaşarak 2024 yılı sonunda 11.5 milyar hizmet kullanımına ulaştı. Bu rakam, 2023’teki 10.1 milyar kullanıma kıyasla önemli bir artışı temsil ediyor ve artan dijitalleşmenin verimlilik potansiyelini gözler önüne seriyor.
Tasarruf ve Ekonomik Büyüme Etkisi
Yapay zekâ uygulamalarının Türkiye ekonomisine yıllık GSYİH’ye yüzde 1-2 oranında katkı sağlayabileceği öngörüsü, bu teknolojinin bir lüks değil, stratejik bir zorunluluk olduğunu gösteriyor. Akıllı yatırımlar sayesinde elde edilecek bu kazanımlar, ülkenin küresel rekabet gücünü artıracak en kritik faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
Girişim Ekosistemi Büyüyor
Türkiye’nin yapay zekâ ekosistemi, 411 aktif girişimle somut bir gerçekliğe dönüşmüş durumda. Toplam değerlemesi 2-4 milyar dolar arasında tahmin edilen bu girişimler, sektörün ne kadar dinamik ve hızlı büyüdüğünün en net kanıtıdır. Bu potansiyel, ülkenin ekonomik geleceği için büyük bir umut vaat etmektedir.
Yatırım Zorlukları ve Yapısal Reform İhtiyacı
Rapora göre, ekosistemin büyümesinin önündeki en büyük engellerden biri büyüme yatırımı bulma zorluğudur. Bu sorunun aşılması için üç kritik alanda yapısal reform öneriliyor:
- Kamu alım sistemlerinin yeniden düzenlenmesi
- Veri paylaşım modellerinin yasal çerçevesinin netleştirilmesi
- Etkin düzenleyici sistemlerin (regülasyon) kurulması
Bu adımlar atılmadan, mevcut potansiyelin tam anlamıyla hayata geçirilmesi zor görünmektedir.
Geleceğin Teknolojisi: Agentic AI
Raporun dikkat çeken bulgularından biri de “Agentic AI” olarak bilinen otonom yapay zekâ sistemleridir. Karar alma ve uygulama süreçlerinde insan müdahalesini en aza indiren bu teknoloji, iş dünyasında yeni bir çağ başlatma potansiyeline sahip. Türkiye’nin bu alanda henüz “erken keşif” aşamasında olması, stratejik planlama ile öncü bir rol üstlenme fırsatı sunuyor.
Yol Haritası: Birlikte Üretim Kültürü
TRAI Genel Müdürü Can Sinemli, ekosistemin sürdürülebilir büyümesi için gereken temel yaklaşımı vurguluyor.
“Birlikte üretim kültürünün benimsenmesi gerekiyor. Bu yaklaşım, girişimlerden kamuya, akademiden yatırımcılara kadar tüm paydaşların aynı hedefe odaklandığı bir yapının kurulmasını gerektirir.”
Sinemli’ye göre, özellikle insan kaynağı gelişimi ve uygulamaya dönük projelerin artırılması, bu sürecin en kritik bileşenleridir. Paydaşlar arası koordinasyonun ve uygulama kapasitesinin güçlendirilmesi, Türkiye’nin yapay zekâ potansiyelini gerçeğe dönüştürmesi için hayati önem taşımaktadır.