Ankara’daki Sır Perdesi Aralanıyor: Kemal Güven Aydoğan Cinayeti 12 Yıl Sonra İhbarla Çözüldü!

12 Yıllık Faili Meçhul Cinayet İhbarla Aydınlatıldı

Ankara’nın Mamak ilçesinde 2013 yılında evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Kemal Güven Aydoğan‘ın cinayet dosyası, 12 yıl sonra gelen bir ihbarla yeniden açıldı. Olayın ardından başlatılan soruşturmada A.C.Ö. isimli şüpheli yargılanmış ve beraat etmiş, kimliği belirsiz diğer şüpheli hakkındaki dosya ise ayrılmıştı.

Sır Perdesini Aralayan Telefon

Faili meçhul olarak kalan dosya, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne gelen bir telefonla raftan indirildi. İhbarı yapan kişi, Aydoğan cinayeti hakkında kritik bilgilere sahip olduğunu belirtti. Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nde ifadesi alınan ihbarcı, maktulle husumeti olan üç kişinin cinayeti işlediğini ve silahın bu kişiler ile onlara yardım eden bir kadın tarafından saklandığını iddia etti.

Soruşturma Derinleşiyor: HTS Kayıtları ve Çelişkili İfadeler

Bu önemli bilgi üzerine savcılık, soruşturmayı derinleştirerek ihbarcının belirttiği şüphelilerin HTS kayıtlarını incelemeye aldı. Yapılan incelemede, şüphelilerin cinayet günü, olay saatinden önce ve sonra defalarca telefon görüşmesi yaptığı ortaya çıktı.

Başsavcılık, bu deliller ışığında Ş.K., N.Y., B.K. ve H.K. hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, olayın ardından ifadesi alınmayan maktulün annesi Sevim Aydoğan’ın da müşteki sıfatıyla ifadesine başvuruldu.

  • Sanıklardan Ş.K., maktulle husumeti olmadığını, gece taksicilik yapması nedeniyle arama kayıtlarının normal olduğunu öne sürerek suçlamaları reddetti.
  • Sanık Ş.K’nın annesi olan H.K. ise cinayet silahının evinden alındığı yönündeki iddiaları kabul etmedi.
  • Diğer sanıklar N.Y. ve B.K. da cinayetle ilgilerinin olmadığını belirterek suçsuz olduklarını savundu.

Defalarca El Değiştiren Cinayet Silahı Bulundu

İhbarcının, “cinayet silahı, sanık N.Y’nin annesi F.Y’nin evine yok edilmek amacıyla götürüldü” iddiası üzerine harekete geçen ekipler, silahın izini sürdü. İfadeler sonucunda silahın defalarca el değiştirdiği tespit edildi.

Bilgi sahibi olarak ifadesi alınan F.Y., yaklaşık 12 yıl önce oğlu N.Y. ve arkadaşı Ş.K’nın bir av tüfeğini getirerek dereye atmasını istediklerini, kendisinin de tüfeği kamışların arasına attığını söyledi. Daha sonra tüfeği çobanlık yapan T.C’nin bulduğunu duyduğunu ekledi.

İfadesi alınan T.C., tüfeği bir keçi karşılığında H.A‘ya sattığını, H.A. ise tüfeği kendisinden 100 koyun alan eski bankacı M.A‘ya hediye ettiğini anlattı. Son olarak ifadesine başvurulan M.A., tüfeği evinde muhafaza ettiğini belirterek cinayet büro ekiplerine teslim etti.

Şüpheliler İçin Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Talebi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı tamamlayarak şüpheliler N.Y, B.K, Ş.K. ve H.K. hakkında iddianame hazırladı. İddianamede, sanıkların telefon görüşmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve fikir ve eylem birliği içinde cinayeti işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesi bulunduğu vurgulandı.

İddianamede, cinayeti işledikleri belirlenen N.Y, B.K, ve Ş.K. ile silahın saklanmasına yardım ettiği tespit edilen H.K. hakkında “iştirak halinde kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. İddianame, Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.