Sana Göre Haber

Avrupa Futbolunu Tehdit Eden Sorun: Çoklu Kulüp Sahipliği ve UEFA’nın Çıkmazı

Avrupa Futbolunda Büyüyen Tehlike: Çoklu Kulüp Sahipliği

Avrupa futbolu, rekabetin adil ruhunu ve oyunun bütünlüğünü tehdit eden ciddi bir sorunla yüzleşiyor: Çoklu Kulüp Sahipliği (ÇKS). Son yıllarda merkez liglerdeki kulüpler tarafından geliştirilen bu sistem, haksız rekabeti adeta bir standart haline getirmiş durumda. Bu karmaşık konuyu anlamak için öncelikle UEFA’nın ilgili talimatlarına göz atmak gerekiyor.

UEFA Yönetmeliği Ne Diyor?

UEFA Şampiyonlar Ligi yönetmeliğinin 5. Maddesi, müsabakanın bütünlüğü ve çok kulüplü mülkiyet konusunu net bir şekilde ele alır. 2025 talimatına göre:

“Hiçbir kimse, UEFA kulüp müsabakalarına katılan birden fazla kulübün yönetimi, idaresi ve/veya sportif performansında, doğrudan veya dolaylı olarak, herhangi bir sıfatla aynı anda yer alamaz. Hiçbir gerçek veya tüzel kişi, UEFA kulüp müsabakalarına katılan birden fazla kulüp üzerinde kontrol veya etkiye sahip olamaz.”

Ancak UEFA’nın bu net yasağına rağmen, uygulamanın devam etmesi kurumun bu konudaki samimiyetini sorgulatıyor.

Uygulamadaki Çelişkiler ve Örnekler

UEFA’nın kurallarını uygulama biçimindeki tutarsızlıklar dikkat çekiyor. Bazı kulüpler cezalandırılırken, bazılarına göz yumuluyor:

Sistemin Arkasındaki Mekanizma: Kör Güven Vakfı

Peki, bu kurallar nasıl esnetiliyor? Cevap, Kör Güven Vakfı (Tröstü) olarak bilinen yapıda gizli. Bu sistem, yararlanıcıların yani asıl sahiplerin, vakfın varlıkları hakkında bilgi sahibi olmadığı ve kullanımlarına müdahale edemediği bir yapı sunar. Pratikte, bir varlık sahibi, kulüplerinin yönetimini sözde bağımsız görünen üçüncü bir tarafa (vakfa) devrederek UEFA’nın ÇKS kurallarını teknik olarak aşmış olur. Bu durum, futbolun bütünlüğünü tehdit eden karmaşık bir ağ oluşturmaktadır.

Exit mobile version