Dışişleri Bakanlığı, Lahey Grubu’nun 15-16 Temmuz tarihlerinde Kolombiya’da gerçekleştirdiği toplantının ardından hazırlanan ortak bildiriye Türkiye’nin destek vermediği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve dezenformasyon amacı taşıdığını açıkladı.
Bakanlıktan İddialara Net Yanıt
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Lahey Grubu’nun Bogota’daki toplantısı sonucunda kabul edilen ortak bildiriye ilişkin Türkiye’nin tutumu net bir şekilde ortaya konuldu. Açıklamada, Türkiye’nin bildiriye destek vermediği yönündeki haberlerin asılsız ve dezenformasyon amaçlı olduğu vurgulandı.
Uluslararası Toplantılarda Süreç Nasıl İşliyor?
Bakanlık, uluslararası toplantılardaki karar ve bildirilere katılım sürecinin belirli bir takvime yayıldığını belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu gibi konularda tecrübe ve bilgi sahibi herkesin bileceği üzere, uluslararası toplantılarda ele alınan kararlara ve ortak bildirilere katılım hususu çoğunlukla belli bir takvime yayılmaktadır.”
Bogota’daki toplantı sonunda hazırlanan ortak bildiriye katılım için son tarihin 20 Eylül olduğu ve toplantıya katılan 30 ülkeden henüz sadece 12’sinin katılım bildiriminde bulunduğu bilgisi paylaşıldı.
Kurumlar Arası Eş Güdüm Vurgusu
Açıklamada, ortak bildiride yer alan bazı hususların, Türkiye’nin uluslararası hukuki yükümlülükleri açısından kurumlar arası eş güdüm gerektirdiği ifade edildi. Bu nedenle, bildiriye katılım öncesinde ilgili tüm kurum ve kuruluşların gerekli hazırlıkları tamamlamasının önemine dikkat çekildi.
Türkiye’nin Filistin Politikası Değişmedi
Bakanlık, bildiride belirtilen tedbirlerin büyük bir kısmının Türkiye tarafından zaten uygulandığını hatırlattı. Açıklama şu ifadelerle son buldu:
“Esasen, ortak bildiride zikredilen tedbirlerin tamamına yakını ülkemiz tarafından halihazırda uygulanmaktadır. Türkiye, bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da Filistinlilerin haklarını koruyan her türlü girişimi en güçlü şekilde destekleyecektir. Türkiye’nin Gazze politikasının eksik bilgiye dayanan, kötü niyetli bir zihniyetle ele alınmamasını tavsiye ediyoruz.”