Modern Çağın Trajedi Kahramanı: Attila Jozsef Notos Dergisi Dosyasında

Notos Dergisi’nden Özel Bir Dosya: Attila Jozsef

Edebiyat dünyasının saygın yayınlarından Notos dergisi, bu ayki sayısını Sevgican Yağcı Aksel’in editörlüğünde hazırlanan kapsamlı bir Attila Jozsef dosyasıyla okurlarına sunuyor. Macar şair Attila Jozsef, pek çok okur için bir çocukluk kahramanı, acıyla ve hayranlıkla okunan bir isimdir. Behçet Aysan’ın “Acıyla okuyorum Attila Jozsef’i/ ikimiz de doldurup yalnız kederle/ aynı çeşmeden hayatın güğümünü/ tünelleri ayrı bir kara trenle” dizeleri, onun şiir dünyasına açılan bir kapı gibidir.

Hayatı boyunca yoksulluk ve açlıkla mücadele eden bu büyük şair, boynu bükük bir duruş yerine boyun eğmez tavrıyla büyük bir hayranlık uyandırmıştır. Onun melankolik yüzünde ve eprimiş paltosunda, modern çağın bir tragedya kahramanının izleri görülebilir.

Modern Çağın Trajedisi ve Kapitalizm

Antik çağın tanrılar, kader ve yiğit savaşçılarla örülü trajedi anlayışından farklı olarak, modern çağın tragedyası çok daha somut ve acımasız bir zemine oturur. Yaklaşık yüz elli yıldır süregelen bu trajedi, kapitalizmin tekelinde çürüyen toplumların ve bu kara düzenin hepimizi sürüklediği yıkımın bir yansımasıdır. Attila Jozsef, ne yazık ki bu kudretli dalganın esiri olmuş, kahramanlar mevsiminin bitişine tanıklık etmiş ve hayatını bir kurban gibi noktalamıştır.

Acılarla Dolu Bir Yaşamın Portresi

Amerika’ya göç eden ve bir daha dönmeyen bir baba ile evlere temizliğe giden bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Attila, tüm zorluklara rağmen öğrenimini sürdürme inadını göstermiştir. Fransa’da Sorbonne Üniversitesi‘nde eğitim görmüş, Macaristan’a döndüğünde Komünist Parti’ye yakınlık duymuştur. Ancak sekter çevrelerin saldırıları, Flora’ya duyduğu umutsuz aşk ve giderek ağırlaşan hastalığı onu trajik bir sona sürüklemiş, bir trenin altına atlayarak yaşamına son vermiştir. Onun dizeleri, bu elinden alınmış yaşamın en net ifadesidir:

Ne babam var ne annem
Ne Tanrım var ne ülkem
Ne beşiğim var ne kefenim
Ne öpücüğüm var ne sevgim

Endüstri Devrimi’nin Sembolü ve Şiirsel Miras

Bir Endüstri Devrimi sembolü olan tren, onun için modernizmin bir aracı olmaktan öte, hayatının son perdesi olmuştur. Jozsef’in ölümü bile, yoksulların ve mazlumların yanında konumlanma arzusunun bir ifadesi olarak okunabilir. Bugün dünya şiirine yön veren Attila Jozsef, iki vagon arasından bizlere gülümseyerek tarihsel bir miras bırakmıştır.

Notos dergisinin bu değerli dosyasında, Haydar Ergülen, Edith Tasnadi, Tarık Demirkan ve Barış Yılmaz gibi önemli isimlerin yazı ve çevirileri de yer alıyor. Bu sayı, Attila Jozsef’i ve onun trajik dünyasını anlamak için arşivlerde saklanması gereken bir kaynak niteliği taşıyor.