Suriye’nin Güneyinde Tehlikeli Gerilim: Süveyda’da Neler Oluyor?
Suriye’nin güneyindeki Süveyda bölgesinde, Dürziler ve Bedevi Araplar arasında başlayan ve kısa sürede Suriye ile İsrail arasında bir krize dönüşen gerilim, iç savaş yıllarını anımsatan bir kaosa evrildi. Varılan ateşkes anlaşması sonrası Şam’a bağlı birliklerin bölgeden çekilmesi, Dürzi çetelerin sivil Araplara yönelik saldırılar başlatmasıyla tansiyonu yeniden zirveye taşıdı. Bu gelişmeler üzerine intikam yemini eden 41 Arap aşiretine mensup yaklaşık yüz bin savaşçı, Süveyda sınırına dayandı.
Ateşkesin Ardından Alevlenen Şiddet
Gerilim, 13 Temmuz’da Dürzi bir tüccarın Bedevi aşiretleri tarafından kaçırılmasıyla başladı. Olay, Dürzi Şeyhi Hikmet el Hicri’ye bağlı silahlı grupların Arap mahallelerine saldırmasıyla hızla büyüdü. Şam yönetiminin arabuluculuk için gönderdiği güvenlik güçlerinin pusuya düşürülüp 18 mensubunun öldürülmesi, krizi derinleştirdi. Şam’ın bölgeye askeri sevkiyatı ve İsrail’in Şam’daki hedefleri bombalamasının ardından Türkiye ve ABD’nin diplomatik çabalarıyla ateşkes sağlandı. Ancak Şam birliklerinin çekilmesiyle El Hicri’ye bağlı güçler, bölgedeki Arap sivillere yönelik bir saldırı dalgası başlattı.
Arap Aşiretlerinden Seferberlik Çağrısı
Dürzi milislerin Şehba, Tel Luhuf, Meyamas gibi bölgelerde çok sayıda Bedevi Arabı öldürmesi veya yerinden etmesi, büyük bir tepkiye yol açtı. Saldırılar ve sosyal medyada yayılan şiddet görüntüleri sonrası Suriye’nin dört bir yanındaki Arap aşiretleri seferberlik ilan etti. Aşiretler tarafından yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kadınlarımızı korumak, halkımızı savunmak, Allah’ın emrine icabet etmek için yola çıkıyoruz. Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’dan sürece müdahil olmamalarını rica ediyoruz.”
Aşiret liderleri, Horan ovalarından 100 bin Arabın yerinden edildiğini ve çocuklara yönelik suçların öfkelerini tetiklediğini belirtti. Menbiç’ten İdlib’e, Deyrizor’dan Humus’a on binlerce savaşçı, İsrail’in SİHA saldırılarına rağmen Süveyda’ya doğru harekete geçti.
Aşiret Reislerinden ‘Kahveli’ Yemin
Suriye Arap Aşiretleri Meclisi’nin seferberlik ilanı sonrası bir araya gelen aşiret reisleri, Bedevi geleneğine göre anlamlı bir yemin etti. Reisler, Süveyda dahil tüm Suriye şehirleri ordu kontrolüne girene dek Arap kahvesi içmeyeceklerini beyan ederek kahvelerini yere döktü. Uzmanlara göre bu eylem, ‘intikam alınmadan kahve içilmez’ kuralına dayanıyor ve barışın reddedilerek hedeflere ulaşılana dek mücadelenin süreceği anlamına geliyor.
Uluslararası Diplomasi ve Şam’ın Adımları
Arap aşiretlerinin ilerleyişi karşısında zor durumda kalan Hikmet el Hicri’ye bağlı güçler, daha önce pusu kurdukları Şam yönetiminden yardım istedi. Suriye İçişleri Bakanlığı, çatışmaları durdurmak için bölgeye yeniden konuşlanmaya hazırlandıklarını açıkladı. Suriye Cumhurbaşkanlığı ise istikrarı sağlamak amacıyla bölgeye ‘özel güç’ gönderileceğini duyurdu. Öte yandan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriyeli mevkidaşı Esad Hasan Şeybani ile görüşerek Türkiye’nin sükunet sağlanması ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne olan desteğini vurguladı. Fidan, İsrail’in müdahalesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack, ABD, Türkiye ve Ürdün’ün çabalarıyla İsrail ve Suriye arasında ateşkes sağlandığını duyurdu. Anlaşmanın, bölgedeki tüm grupların silah bırakmasını hedeflediği bildirildi.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi ise bölgedeki insani duruma dikkat çekti. Komitenin Suriye sorumlusu Stephan Sakalian, “Hastaneler yaralıları tedavi etmekte zorlanıyor. Aileler sevdiklerini defnedemiyor. Kaybedilen her saat daha fazla acıya neden oluyor” dedi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, hafta sonundan bu yana devam eden çatışmalarda 594 kişi hayatını kaybetti.