Tarihin Gölgesindeki Modern Sömürgecilik: Prof. Dr. Gürsoy Şahin’den Çarpıcı Analizler

Profesör Doktor Gürsoy Şahin ile sömürgeciliğin tarihsel kökenleri, modern yansımaları ve zihinsel etkileri üzerine kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.

Sömürgecilik, Kolonizasyon ve Emperyalizm Kavramları

Sömürgecilik, kolonizasyon ve emperyalizm genellikle birbiriyle karıştırılan kavramlardır. Profesör Şahin, bu kavramları netleştirerek başlıyor:

“M. Ferro sömürgeciliği; ‘yabancı bir toprağın işgalini, o toprağın işlenmesini ve bölgeye göçmenlerin yerleşmesini’ ifade eden bir terim olarak tanımlamaktadır.”

Ancak Şahin, bu tanımın daha çok kolonizasyon olduğunu belirtiyor. Ona göre sömürgecilik, “başka topluluklara ait olan maddî-manevî bütün kaynakların bir ulus ya da devlet tarafından zorla ele geçirilmesi ve götürülmesi” anlamına gelir. Bu sürecin arkasında yatan sebepler ise oldukça çeşitlidir:

  • Hristiyanlığı yayma amacı
  • Yeni topraklar elde etme arzusu
  • Zengin olma isteği ve değerli maden arayışı
  • Köle veya ucuz iş gücü temini
  • Yeni pazarlar bularak iç pazarı genişletme politikası
  • Keşif ve macera ruhu
  • Stratejik bölgeleri güvence altına alma veya önleyici işgaller
  • “Üstün ırk psikolojisi” veya “sosyal darvinizm” gibi ideolojik gerekçeler

“Medeniyet Götürme” İddiasının Perde Arkası

Resim1-4

Özellikle 19. yüzyıl Avrupa’sının sıkça kullandığı “medeniyet götürme” söyleminin bir propaganda aracı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şahin, bu iddianın temelinde “üstün ırk psikolojisi” ve “sosyal darwinizm” gibi tehlikeli fikirlerin yattığını ifade ediyor. Şahin’e göre, bu söylemdeki asıl amaç, zayıf veya geri kabul edilen toplulukların elenmesini sağlayarak sözde medeniyetin gelişimine katkıda bulunmaktı. Ancak sonuç, her zaman sömürgeci güçlerin kendi çıkarlarına hizmet eden bir sistemin kurulması oldu.

Sömürgeye Karşı Adalet: Osmanlı’nın Alternatif Fetih Anlayışı

Resim 2-5

Batılı güçlerin sömürge politikalarına karşın Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı bir model geliştirdiğini belirten Şahin, “fetih” ile “sömürgecilik” arasındaki farka dikkat çekiyor. “Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi bazı fetih biçimleri sömürgeciliğe dönüşmemiştir. Yani Osmanlı Devleti sömürgeci politikalar izlememiştir” diyor. Osmanlı’nın direncini daha çok diplomatik yöntemlerle gösterdiğini, örneğin Berlin Konferansı (1884-1885) gibi platformlarda Afrika’nın sömürgeleştirilmesine karşı yerlilerin yanında yer aldığını ancak bu çabaların sömürgeciliği durdurmaya yetmediğini ekliyor.

Zihinsel Sömürgeleşme ve Günümüzdeki Etkileri

Sömürgeciliğin sadece siyasi ve ekonomik bir istila olmadığını, aynı zamanda kültürel ve zihinsel bir işgal süreci olduğunu belirten Şahin, “Evet, zihinsel sömürgeleşmenin etkilerinin bugün halen devam ettiği söylenebilir. Bu anlamda her türlü dijital medya araçları ‘kültürel ve zihinsel işgal sürecini’ devam ettiren unsurlardır. Bence en önemli sorun özgüven eksikliğidir” diyor.

Böl, Parçala, Yönet: Sömürgeciliğin Yüzyıllık Mirası

Resim3-7

Afrika, Asya ve Ortadoğu’daki günümüz çatışmalarının kökeninde sömürgecilik döneminde çizilen yapay sınırların ve kurulan devlet yapılarının yattığını belirten Prof. Dr. Şahin, “Çok klasik bir yaklaşım olacak ama İngilizler için söylenen böl, parça ve yönet stratejisi, tüm sömürgeci devletlerin temel prensibi olarak kabul edilebilir” diyor. Bu süreç, İslam dünyasının coğrafi ve kurumsal haritasını değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda geleneksel otoriteleri zayıflatarak Batı eğilimli yeni yönetici elitler üretmiştir.

İslam Dünyasının Entelektüel Mücadelesi

Batı dışı medeniyetlerin ve özellikle İslam dünyasının sömürgeciliğe karşı verdiği mücadelenin derinlikli olduğunu ancak hızlı sonuç alınamadığını ifade eden Şahin, Mısır, Hindistan, Orta Asya ve Afrika’da ortaya çıkan ıslah hareketleri ve yenilikçi dini düşüncelerin bu mücadelenin önemli bir parçası olduğunu vurguluyor.

Yeni Sömürgecilik (Neo-Kolonyalizm) Tuzağı

Resim5-4

İkinci Dünya Savaşı sonrası bağımsızlığını kazanan ülkelerin bu kez de ‘yeni sömürgecilik’ (neo-kolonyalizm) ile karşı karşıya kaldığını belirten Şahin, bu yeni düzeni şöyle açıklıyor:

“Yeni sömürgeciliğin temelinde, teorik olarak bağımsız olan ve kendi kendine hâkim olma öğelerinin tümüne sahip olan bir devletin, gerçekte politikasının dışarıdan yönetilmesi bulunur.”

Emperyalizmin Yeni Yüzü: Ekonomik ve Siyasi Bağımlılık

Resim 4-4

Günümüzde emperyalizmin çokuluslu şirketler ve uluslararası kuruluşlar aracılığıyla devam ettiğini söyleyen Şahin, bu durumu “çokuluslu emperyalizm” olarak tanımlıyor. Bu sistemde çokuluslu şirketler, medya gücünü kullanarak bir algı yönetimi yapmakta ve kendi çıkarlarına hizmet eden politikaları meşrulaştırmaktadır.

Gençlere Mesaj: “Umut Her Zaman Vardır”

Profesör Doktor Gürsoy Şahin, sözlerini gençlere bir tavsiye ile bitiriyor: “Genç nesillerin hem sömürgecilik tarihini hem de Türk tarihini öğrenmelerinin çok önemli olduğunu hatırlatmak isterim. Aslında bugün karşılaştığımız sorunların tamamının çözümüne dair ipuçları tarihimizde mevcuttur. Batılılar her zaman etken ve üstün, İslam dünyası edilgenmiş gibi çok karamsar bir tablo çizmek doğru değil. Bunu bozacak tarihsel derinlik ve tecrübe Türk ve İslam dünyasında mevcuttur. Umut her zaman vardır ve kader gayrete âşıktır.