Yaz Aylarına Dair Yaygın İnanışlar ve Bilimsel Gerçekler
Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte, sağlımızı korumak ve güneşin tadını çıkarmak için çevremizden pek çok tavsiye duyarız. “Sıcakta çay içmek harareti alır,” “Cereyanda kalma, hasta olursun” gibi nesilden nesle aktarılan bu inanışların bilimsel bir temeli var mı? Uzmanlara danışarak yaz aylarıyla ilgili doğru bilinen yanlışları mercek altına aldık.
Sıcakta Çay İçmek Gerçekten Serinletir mi?
Türkiye’de yaz kış demeden tüketilen çayın, sıcak havalarda serinlettiği yönünde yaygın bir kanı bulunur. Peki bu doğru mu? İç hastalıkları uzmanı Dr. Mert Bektaş‘a göre, bu sorunun cevabı “Kararında tüketilirse evet.” Bektaş, çaydaki antioksidanların cilde giden kan akışını artırarak terlemeyi teşvik ettiğini ve bu sayede vücut ısısının düştüğünü belirtiyor. Yani sıcak içecekler, terlemeyi tetikleyerek vücudun doğal soğuma mekanizmasını harekete geçirir.
Klima Çarpması: Efsane mi Gerçek mi?
Klimalı ortamlarda uzun süre kalındığında ortaya çıkan ve gribe benzer belirtilerle kendini gösteren duruma halk arasında “klima çarpması” denir. Uzmanlara göre klimanın doğrudan bir enfeksiyona yol açma ihtimali düşüktür. Ancak bu durum, özellikle boyun, bel ve yüz kaslarında ağrılara sebep olabilir. Dr. Mert Bektaş, düzenli bakımı yapılmayan ve filtreleri değiştirilmeyen klimaların bakteri üremesi için uygun bir ortam oluşturabileceği konusunda uyarıyor. Klima çarpmasının spesifik bir tedavisi olmamakla birlikte, dinlenmek ve klimalı ortamlardan bir süre uzak durmak önerilir.
Başa Güneş Geçmesi ve Korunma Yolları
“Güneş çarpması” veya “sıcak çarpması” olarak da bilinen bu durum, vücudun aşırı sıcak nedeniyle kendini soğutamaması sonucu ortaya çıkar. Göz kararması, tansiyon düşüklüğü ve uyku hali gibi belirtilerle kendini gösterir. Uzmanlar, bu tehlikeli durumdan korunmak için güneş ışınlarının en dik olduğu 10:00-16:00 saatleri arasında doğrudan güneşe maruz kalmaktan kaçınmayı ve bol bol sıvı tüketmeyi tavsiye ediyor.
‘Cereyanda Kalmak’ Hasta Eder mi?
Toplumda yaygın olan bir diğer inanış da soğuk hava akımının, yani “cereyanda kalmanın” hastalığa yol açtığıdır. Uzmanlar bu inanışın bilimsel bir dayanağı olmadığını belirtiyor. Hava akımına maruz kalmak tek başına bir enfeksiyona veya hastalığa neden olmaz.
Yemekten Hemen Sonra Yüzmek Sakıncalı mı?
Yemek sonrası yüzmenin kramplara ve boğulma tehlikesine yol açabileceği sıkça söylenir. Bilim bu konuda ne diyor? Dr. Mert Bektaş, yemekten sonra kan dolaşımının önemli bir kısmının sindirim sistemine yönlendiğini, bu nedenle zorlayıcı fiziksel aktivitelerden kaçınmak gerektiğini ifade ediyor. Özellikle ağır bir yemek sonrası en az yarım saat beklenmesi öneriliyor. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülden Yürüyen ise şu uyarıda bulunuyor:
“Çok şiddetli kas krampları, bayılma ya da kişinin su içerisinde panik olması gibi durumlara neden olarak boğulma tehlikesi dahi yaratabilir.”
Regl Döneminde Yüzmenin Sakıncası Var mı?
Adet döneminde yüzmenin enfeksiyona yol açacağı veya adeti durduracağı gibi yanlış kanılar mevcuttur. Ancak uzmanlar, hijyen kurallarına dikkat edildiği sürece regl iken yüzmenin güvenli olduğunu belirtiyor. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. İrem Yaman, temiz deniz ve havuzların tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca ped yerine tampon veya menstrüel kap kullanılmasını ve yüzme sonrası ıslak mayonun hemen değiştirilmesini öneriyor. Yaman, “Uygun korunma yöntemleriyle denize girilmeli. Sonrasında duş alınmalı, [genital] bölge temizliği sağlanmalı ve tampon kullanıldıysa çıkartılmalıdır” diyor.
Sıcak Havada Soğuk Tüketmek Hasta Eder mi?
Yazın vazgeçilmezi dondurma ve soğuk içeceklerin boğaz enfeksiyonuna neden olduğu düşünülür. Oysa uzmanlara göre enfeksiyonlara neden olan soğukluk değil, mikroorganizmalardır. Bu nedenle, soğuk zinciri korunmuş ve son kullanma tarihi geçmemiş ürünleri makul miktarda tüketmenin bir zararı yoktur.
Güneşlenmek ve Cilt Kanseri Riski
Bronz bir ten estetik bir görünüm sunsa da, bu durum aslında cildin UV ışınlarına karşı bir savunma mekanizmasıdır. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Aliye Sevdem Gülcan, uzun süreli ve korumasız güneşlenmenin cilt kanseri riskini artıran en önemli faktör olduğunu belirtiyor. Riski azaltmak için şu önlemler alınmalıdır:
- Yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanmak.
- Güneşin dik geldiği saatlerde dışarı çıkmaktan kaçınmak.
- Şapka ve gözlük gibi koruyucu aksesuarlar kullanmak.
Dr. Gülcan, “Hava kapalı olsa dahi dışarı çıkarken mutlaka güneş koruyucu krem kullanılmalı” diye ekliyor.
Güneş Yanığına Yoğurt İyi Gelir mi?
Güneş yanığına yoğurt sürmek oldukça yaygın bir halk yöntemidir. Ancak Deri Hastalıkları Uzmanı Gülcan, bu yöntemin bilimsel olarak tavsiye edilmediğini söylüyor. “Yoğurt gibi süt ürünleri ilk etapta ciltte serinlik hissi yaratsa da mikrop taşıma riski nedeniyle cilt sağlığı açısından uygun değildir ve cilde zarar verebilir.” Bunun yerine hafif yanıklarda soğuk kompres uygulanması, cildi onarıcı kremler sürülmesi ve bol su içilmesi öneriliyor. Şiddetli yanıklar ve su toplayan kabarcıklar için ise mutlaka bir dermatoloğa başvurulmalıdır.